Kütüb-i Sitte'den Alıntılar
104.Bölüm


11-164 / 3924)- Hz. Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor:

"Etten sakının. Çünkü onun hamr (içki) gibi tiryâkiliği var. Ayrıca Allah, eti çok yiyen aile halkına buğzeder."

11-165 / 3925 - Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor:

"Ben, çarşıdan et almış hamala vermiş eve dönüyordum. Hz. Ömer (radıyallahu anh) yolda bana yetişip:

"Bu da ne?"diye sordu.

"Canımız et çekmişti,  gidip bir dirhemlik et satın aldım" dedim. Bunun üzerine:

"Canın bir şey çektikçe gidip ondan alıyor musun? Herkese, israf olarak canının her istediğini yemesi  yeter!" diye  çıkıştı."

11-166 / 3926 -  Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor:

"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Kim sarımsak veya soğan yerse bizden uzak dursun -veya mescidimizden uzak dursun- evinde otursun.

"Bazan Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a içerisinde yeşil sebzeler bulunan tencere getirildi de onda koku bulur ve (ne olduğunu) sorardı. Kendisine sebze nevinden ne olduğu haber verilince, tencereyi, beraberindeki arkadaşlarından birini göstererek ona vermelerini söylerdi.  Aleyhissalâtu vesselâm, onun yemekten çekindiğini görünce:

"Sen bana bakma, ye! Zira ben senin gibi değilim, senin konuşmadığın (meleklere) konuşuyorum" derdi."

11174 / 3933 - Abbâd İbnu Şurahbîl anlatıyor: 

"Kıtlığa uğradım. Bunun üzerine Medine bahçelerinden birine girdim. Başak ovup hem yedim hem de torbama aldım. Derken sâhibi gelip beni yakaladı,  dövdü, torbamı elimden aldı ve beni Resulullah'a getirdi. Durumu ona anlattı. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) mal sahibine: "Cahilken öğretmedin, açken de doyurmadın!" dedi. Sonra emri üzerine, torbamı saldı. (Sonra Resulullah) bana bir veya yarım sa' miktarında yiyecek verdi."

11-192. Sayfa : (Hayber’de) Fetih tamamlanınca Zeyneb Bintu'l-Hâris adında bir yahudi kadını Resulullah'ın koyunun neresini sevdiğini sorar ve bud kısmı olduğunu  öğrenince oraya çokca zehir koyarak, kızartılmış halde ikram eder. Resulullah bir mucize olarak suikastın farkına varıp lokmasını yutmadan tükürür. Ashabtan Bişr İbnu'l-Bera yutar ve zehirin tesiriyle şehid olur. Resulullah:

"Niye yaptın?" diye kadına sorunca:

"Peygambersen sana bildirilir, degilsen halk senden  kurtulur diye yaptım" der, müslüman olur. Resulullah cezalandırmaz.

11-195 / 3958 - Ebû Dâvud'un diğer bir rivayetinde:

"Kim davet edildiği halde icabet etmezse, Allah ve Resulüne isyan etmiş olur. Kim de, davetsiz olarak bir sofrada oturursa hırsız olarak girer, yağmacı olarak çıkar" denilmiştir.

11-200 / 3961 - Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor:

"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın İranlı bir komşusu vardı, güzel et yemeği yapardı. (Bir gün) Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) için yemek hazırladı. Sonra davet etmeye geldi. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Âişe'yi göstererek:

"Şunun için de davet var mı?" diye sordu. Adam:

"Hayır!" deyince, A-leyhissalâtu vesselâm da:

"Hayır, (davetinizi kabul etmiyorum)!" cevabını verdi. Adam dönüp, davetini tekrarladı. Resulullah da:

"Ya şu?"  diye  Hz. Âişe için de izin istedi. Adam:

"Hayır!" dedi. Resulullah da:

"Hayır!" cevabını verdi. Sonra adam tekrar davet etmeye geldi. Resulullah da:

"Ya şu!"  diye  ısrar etti. Adam bu sefer:

"Evet (O da davetli!)" dedi. (Resulullah ve Hz. Âişe) ikisi birlikte kalkıp birbirleriyle şakalaşarak davet sahibinin evine geldiler."

11-202.Sayfa: Rasûlullah Efendimiz buyurdular ki :

"Düğün ziyafeti (fakir zengin herkese şâmil) bir haktır.

"En kötü yemek, sâdece zenginlerin çağrılarak fakirlerin    terk edildiği düğün yemeğidir"

"Düğün yemeği haktır, sünnettir. Kim çağrılır da icabet etmezse âsi olmuştur"

11-207,208 / 3968 - Semüre İbnu Cündüb radıyallahu anh anlatıyor:

"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:

"Her çocuk, akîka kurbanı ile rehinelenmiştir. Bu kurban, (doğumunun) yedinci günü, onun adına kesilir. (O gün) saçı da traş edilir ve çocuğa isim de verilir."

11-218.Sayfa: Rasûlullah Efendimiz buyurdular ki :

Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) Medineli bir yakınını evlendirir. Düğün yerine gelen Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm):

"Kızı zevcinin evine gönderdiniz mi?" diye sorar.

"Evet" cevabını  alınca

"Kızla birlikte türkü  söyleyecek birini de gönderdiniz mi?" der. Hz. Âişe'nin

"Hayır" diye cevap vermesi üzerine de:

"Ensâr (Medineliler) arasında (bu çeşit fırsatlarda) eğlence geleneği vardır. Keşke kızla birlikte şarkı söyleyecek birisini gönderseydiniz de  onlar şöyle  söyleyiverseydi:

"Size geldik, size geldik.

Bize şenlik,  size  şenlik."

İstanbul -24.10.2007  
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail