Kütüb-i Sitte'den Alıntılar
105.Bölüm


11-218,219.Sayfa: Rasûlullah Efendimiz buyurdular ki :

Muâz İbnu Cebel'in anlattığına göre, kendisi Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) ile birlikte Ensâr' dan birinin  düğününde bulunur. Hz. Peygamber kızı isteyip nikâhı kıydıktan sonra: "Allah iyi geçim, hayırlar ve uğurlar nasib etsin, rızkınıza bolluk bereket versin, sizi mübarek kılsın" diye dua eder. Âdet  veçhile damadın başı üzerinde def çalınmasını söyler, çalarlar. Sonra içerisinde meyve ve şekerlemeler bulunan çerez sepetleri getirilir. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) üzerine serper. Fakat halk bunları kapışmak üzere harekete geçmez, olduğu yerde durur. Resulullah hayretle:

"Niçin yağmalamıyorsunuz?"  der. Cevaben:

"Ey Allah'ın Resulü, siz falanca günler tekrarla bizi yağmacılıktan  men ettiniz" derler. Bunun üzerine:

"Ben sizi ganimet mallarını  yağmalamaktan men ettim, düğün yağmasından men etmedim, haydi yağmalayın" der. Muaz der ki:

"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın onu da, bizi de bu yağmaya teşvik ettiğini gördüm."

11-222,223.Sayfa: Rasûlullah Efendimiz buyurdular ki :

Hz. Ali (radıyallahu anh)  nakleder: "Resulullah şöyle buyuruyor:

"Cahiliye devri insanlarının arzu ettikleri eğlenceleri hayatımda iki sefer arzu ettim. Her ikisinde de Allah beni onlara bulaşmaktan korudu. Bir gece, benimle Mekke'nin yukarı sırtlarında koyun güden Kureyşli arkadaşıma:

"Benim koyunlarıma da  nezâret ediver de bu gece, gençlerle  birlikte Mekke'de şenlik seyredeyim" diye teklifte bulundum, o da kabul  etti. Oradan ayrılarak şehre  indim. Mekke'nin en yakın evlerinden birine yaklaşmıştım ki, davul zurna ve türkü sesleri kulağıma geldi.

"Bu eğlence neyin nesi?" diye sordum.

"Falan, Kureyş'ten falanın kızıyla evleniyor" dediler. Bu eğlenceyi seyretmek, mûsikîyi dinlemek istedim. Ancak uyku bastırdı. Ertesi sabah, tepemi pişiren güneşin hararetiyle uyandım. Hemen arkadaşımın yanına  döndüm. Bana, "ne yaptın?"diye sordu. Olup biteni anlattım.Bir başka gece, aynı teklifte bulundum, yine kabul etti. Şehre indim. Yine bir eğlence işittim. Sebebini sorunca, yine öncekine benzer bir cevap aldım. Bu defa da eğlenceyi dinlemek arzu ettim. Yine uyku bastırdı. Tekrar ertesi günü güneşin hararetiyle uyandım. Arkadaşımın yanına  döndüm. "Ne yaptın?" diye sordu. "Hiçbir şey yapmadım" diye cevap verdim.

"Hz. Ali, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın sözlerini şöyle tamamladığını belirtir:

"Allah'a  kasem olsun, bundan sonra, Allah bana peygamberlik verinceye kadar cahiliye devri insanlarının işledikleri kötülüklerden hiç birine arzu duymadım."

11-241.Sayfa: Rasûlullah Efendimiz buyurdular ki :

 Aleyhissalâtu vesselâm Efendimiz:

 "İki nimet vardır ki insanların çoğu onlarda aldanma içindedir: Sıhhat ve  boş vakit" buyurmuştur (Buhârî)

Resulullah bir başka hadislerinde: "Allah'ın bazı kulları vardır, Allah onları katl ve hastalıktan korur, âfiyet içerisinde yaşatır, âfiyet içerisinde ruhlarını kabzeder, onlara şehidlere  has mertebeler verir" buyurmuştur.

Ebu'd-Derdâ (radıyallahu anh):

"Ey Allah'ın Resulü! dedim, afiyette olup Allah'a şükretmemi, hasta olup sabretmeme tercih ederim." Aleyhissalâtu vesselâm:

"Allah da, senin gibi âfiyeti sever" buyurdular

Tirmizî'nin rivayetine göre, Aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurmuştur:

"Kim bedenen âfiyet içinde sabaha çıkar, nefsini emniyette bulur ve günlük gıdasına da sahip olursa, dünya ona verilmiş gibidir.

"Yine Tirmizî'nin bir rivayetinde Aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurur:

"Kişinin, Kıyamet günü hesaba çekileceği ilk şey nimettendir ve şöyle denilecektir:

"Senin cismine sıhhat vermedim mi, sana soğuk su içirmedim mi?

"Resulullah başka bir rivayette şöyle buyurur:

"Ey Abbâs! Allah'tan dünyada da ahirette de sıhhat  vermesini iste!

"Resulullah der ki:

"Allah'tan af ve âfiyet isteyiniz. Zira hiç kimseye imânî yakînden sonra âfiyet kadar büyük nimet verilmemiştir."

Ebu Hüreyre diyor ki:

"Resulullah(aleyhissalâtu vesselâm), kendisine âfiyetten daha sevgili olan bir başka şey taleb etmedi"

Bir bedevî Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a sordu:

"Ey Allah'ın Resûlü! namazdan sonra Allah'tan ne isteyeyim?"

"Allah'tan âfiyet iste!" buyurdu.

 

İstanbul -30.10.2007  
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail