13-11 /
4465 - Yine Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Bir
defasında ben üzgün bir halde iken Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'la karşılaşmıştık. Bana:
"Seni niye
böyle üzgün görüyorum." buyurdu.
"Babam
Uhud'da şehid düştü. Geriye bakıma muhtaç horanta ve bir de borç
bıraktı" dedim. Bunun üzerine:
"Allah'ın
babana hazırladığı nimeti sana müjde edeyim mi?" dedi. Ben:
"Evet!"
deyince:
"Allah, hiç
kimse ile yüz yüze konuşmuş değildir, daima perde gerisinde
konuşur. Ancak, babanı ihya etti ve perdesiz konuştu:
"Ey kulum,
dedi. Ne dilersen benden iste vereyim!"
"Ey Rabbim
dedi baban, beni dirilt, senin yolunda ikinci sefer bir daha
öldürüleyim!"
Allah Teâla
hazretleri:
"Ama ben
daha önce şu hükmü koymuşum: "Ölenler artık geri dönmeyecekler!"
buyurdu. Bunun üzerine şu âyet nazil oldu.
(Meâlen):
"Allah
yolunda şehid edilenleri ölü sanma. Onlar, Rabblerinin katında hayat
sahibidirler ve O'nun nimetleriyle rızıklanırlar" (Âl-i İmrân 169)
13-18,19.Sayfa : Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Adiyy’e
müslüman olmasını teklif eder. Adiyy:
"Benim
dinim var, hıristiyanım" der ise de, Aleyhissalâtu vesselâm:
"Ben senin
dinini senden iyi bilirim" der ve hıristiyanlıkta yasak olan bazı
şeyleri sayar ve bunları Adiyy'in yaptığını söyler. Sonra:
"Ey Adiyy
İslam'a gir, selameti bul!" diye İslâm teklifini tekrarlar. Adiyy'in
tereddüdü üzerine Aleyhissalâtu vesselâm:
"İslam'ı
benimsemene mâni olan, etrafımdakilerin zayıflığı ise, şunu bil ki
az bir müddet sonra bütün insanların tek bir cemaat olduğunu...
Hir'den devesine binen bir kadının hiçbir himayeye muhtaç olmadan
korkusuzca tek başına Beytullah'ı tavaf edeceğini göreceksin...
Yine göreceksin ki yakında Kisra' nın hazineleri bize açılacak!
Kisra'nın hazineleri bize açılacak! Kisrâ'nın hazineleri bize
açılacak! Öyle ki kişi, "kime zekatımı vereyim?" diye sıkıntıda
kalacak..." buyurur. Aleyhissalâtu vesselâm'ın bu sözlerini anlatan
Adiyy:
"Resûlullah'ın
ihbarlarından ikisini gördüm: Kadın, korkusuzca seyahat edip
Beytullah'ı ziyaret edebilmektedir. Kisra'nın hazinelerine sefere
çıkan ilk gazveye bizzat katıldım. Resûlullah'ın söylediği üçüncü
şeyin de gerçekleşeceğine yemin ederim" der.
13-26.
Sayfa : Rasûlullah Efendimiz buyurdular ki :
"Müslüman olmak ve hicret etmek, daha önceki günahların hepsini
örter".
13-28.
Sayfa :Müslümanlar Ebû Süfyân'a bakmıyor, onunla oturmuyorlardı.
Bunun üzerine Ebû Süfyan, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a:
"Ey
Allah'ın Resûlü! Üç şey var, onları bana ver (de şerefleneyim)!"
dedi. Aleyhissalâtu vesselâm da:
"Pekâla!"
buyurdu. Ebû Süfyan (radıyallahu anh):
"Bende
Arab'ın en iyi ve de en güzeli olan Ümmü Habibe Bintu Ebi Süfyan
var, onu sana nikahlıyorum!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Pekâla
(aldım!) buyurdu. Ebû Süfyan devamla:
"Bir de
(oğlum) Muâviye var. Onu kendine katip yap!" dedi. Aleyhissalâtu
vesselâm buna da "Pekâla! buyurdu. Ebû Süfyan:
"Bir de
beni emîr yap da vaktiyle müslümanlarla çarpıştığım gibi, kâfirlerle
çarpışayım!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm buna da:
"Pekâla!"
buyurdu.
Ravi Ebî Zümeyl der ki:
"Eğer bunu,
Ebû Süfyan, Resûlullah'tan taleb etmeseydi ona vermezdi. Çünkü
Aleyhissalâtu vesselâm, kendisinden bir şey istenilecek olsa mutlaka
"Pekâla!" derdi.
13-31.
Sayfa : Rasûlullah Efendimiz buyurdular ki :
"Ben
Rabbime şart koşup dedim ki:
"Ben bir
insanım; insan razı olduğu gibi ben de razı olurum, insanın kızması
gibi, kızarım da. Ümmetimden kime haksız bedduada bulunursam, bunu,
onun hakkında bir temizlik vesilesi, bir paklanma ve Kıyamet günü
Allah'a yakınlığa bir vasıta kıl."
13-35 /
4482 - Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'ın hanımlarından hiçbirine, Hz. Hatice (radıyallahu
anhâ)'ya karşı duyduğum kıskançlığı hiç duymadım. Halbuki onu hiç
görmüşlüğüm de yok. Ancak,
aleyhissalâtu vesselâm) onun yâdını
çok yapardı. Ne zaman bir koyun kesip parçalara ayırsa Hatice'nin
dostlarına da gönderirdi. Bazan ona:
"Sanki
dünyada Hatice'den başka kadın yok!" derdim de bana:
"(Onun
gibisi var mıydı!) o şöyleydi, o böyleydi...! [Öbür kadınlar beni
çocuktan mahrum ederken] benim çocuklarım ondan oldu" diye karşılık
verirdi.
Hz. Aişe
der ki:
İçimden
"Bir daha Hatice hakkında kötü söz söylemeyeceğim" dedim.
Hz. Aişe
devamla der ki:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm), Hatice'den üç yıl sonra benimle evledi."
13-37 /
4483 - Hz. Ali (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"(Ahiretin)
en hayırlı kadını Meryem Bintu İmrân'dır.
(Dünyanın) en hayırlı kadını Hatice Bintu Huveylid'dir."
Ravi
bunu söylerken, eliyle semaya ve arza işaret etti.
Rezîn bir rivayette şu ziyadeyi
kaydetmiştir:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Erkeklerden pek çokları kemâle ermiştir. Kadınlardan ise İmrân'ın
kızı Meryem, Firavun'un karısı Asiye, Huveylid'in kızı Hatice ve
Muhammed'in kızı Fâtıma'dan başka kimse kemâle ermemiştir. Hz.
Aişe'nin kadınlara üstünlüğü, tiridin diğer yiyeceklere üstünlüğü
gibidir."
İstanbul -11.04.2008
http://sufizmveinsan.com
|