13-160.
Sayfa : Rasûlullah Efendimiz buyurdular ki :
"Mescid-i
Haram'da kılınan bir namaz, yüzbin namaza bedeldir. Mescidimde
kılınan bir namaz bin namaza bedeldir. Beytü'l-Makdis'te kılınan bir
namaz beşyüz namaza bedeldir."
13-167 /
4587 - Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Mekke'de
silah taşımak hiç kimseye helal değildir."
13-174 /
4594 - Buhâri'nin İbnu Abbas'tan kaydettiği diğer bir rivayete göre,
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur:
"Kâ'be'yi
yıkacak olan o ayrık iri ayaklı, güdük kafalı (koyu siyah)
Habeşli'yi Kâ'be' nin taşlarını birer birer söker halde görür
gibiyim!"
13-160.
Sayfa : Rasûlullah Efendimiz buyurdular ki :
"Öyle bir
zaman gelecek ki Medine halkı, zenginliğe ermek için civar karyelere
dağılacak, oralarda gerçekten bolluk bulacaklar. Sonra geri dönüp
ailelerini de oraya götürecekler. Halbuki bilselerdi Medine onlar
için daha hayırlı idi."
13-188 /
4606 - Yine Ebû Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Medine'ye geçit veren dağ gediklerinde [birbiriyle kenetlenmiş]
melekler var. [Her gedikte (kınından çekilmiş) kılıçlarıyla bekleyen
iki meleğin korumaları sebebiyle] Medine'ye ne veba ve ne de Deccâl
giremez."
Müslim'in rivayetinde şu ziyade var:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Mesih
Deccal, doğu tarafından gelir. Kasdı Medine'dir. Uhud'un arka
tarafına iner. Derken (Medine'yi bekleyen) melekler, onun yüzünü Şam
tarafına çevirirler ve orada helak olur."
13-189 /
4608 - Hz. Ebû Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Evimle
minberim arası cennet bahçelerinden bir bahçedir. Minberim havuzumun
üzerindedir."
13-191 /
4610 - Hz. Ebû Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"İslâm
şehirlerinden en son harap olacak olan Medine'dir."
13-191 /
4611 - Yine Ebû Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Medine'yi,
taşıdığı yüce hayra rağmen terkedecekler. Onu rızık arayanlar yani
kuşlar ve kurtlar istila edecek. Oraya [en son gelecek] iki çoban bu
maksadla Müzeyne'den çıkıp koyunlarını azarlayacaklar. Fakat
Medine'yi vahşî hayvanlarla dolmuş bulacaklar. Seniyyetü'l-Vedâ'ya
ulaştıkları vakit yüzüstü düşe(rek ölecek)ler."
13-194 /
4615 - Sa'd (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) Tebük'ten dönünce, (sefere katılmayıp
Medine'de kalmış olan) mütehallifînden bazıları onu karşıladılar. Bu
sırada toz kaldırdılar. Bunun üzerine beraberinde bulunanlardan
bazıları burunlarını sardı. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
yüzündeki sargıyı çıkardı ve:
"Nefsimi
kudret elinde tutan zâta yemin olsun. Medine'nin tozu, her hastalığa
şifadır!" buyurdu ve O'nun devamla "Cüzzamdan, barastan (ala
terlikten)" diye saydığını gördüm."
13-201 /
4617 - Sehl İbnu Huneyf (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resûlulah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kim
evinden çıkıp Kuba mescidine gelir ve orada iki rek'at namaz kılarsa
bu ona bir umreye bedel olur."
13-206 /
4622 - Amr İbnu Avf (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Bu din
Hicaz'a çekilecek. Tıpkı yılanın deliğine çekildiği gibi. (Allah'a
kasem olsun!) Yaban keçisinin dağın tepesine sığınması gibi, din de
Hicaz'a sığınacaktır. Bu din garip olarak başladı, tekrar garipliğe
dönecektir. Gariplere ne mutlu. O garipler ki, benden sonra
insanların sünnetimden bozdukları şeyi ıslah edecekler."
13-207 /
4623 - Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kabalık ve
kalp katılığı şarktadır. İman ise Hicaz ahalisi içerisindedir."
13-210 /
4627 - Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Size
Yemenliler geldi. Onlar, ince ruhlu ve yufka yürekli insanlardır.
İman Yemenlidir, hikmet de Yemenlidir. Küfrün başı şark
cihetindedir. Böbürlenme ve kibirlenme deve besleyenlerdedir.
Sükûnet ve vakar koyun (besleyenler)dedir."
13-213 /
4628 - İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anhüma) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Bir
hicretten sonra bir hicret daha olacak. Arz ehlinin hayırlılar ına
Hz. İbrahim'in hicret ettiği yer (Şam) gereklidir. Arzda, ahalisinin
şerirleri kalır. Arzları, onları (öbür dünyaya) atar. Allah Teala da
onlardan hoşlanmaz. Onları ateş, maymunlar ve hınzırlarla birlikte
haşreder."
13-215 /
4629 - Zeyd İbnu Sabit (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Biz bir
gün Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın yanında idik. Parçalar
üzerinde Kur'an (ayetlerini) tanzim ediyorduk. Aleyhissalâtu
vesselâm:
"Şam'a
ne mutlu!" buyurdular. Ben:
"Bu
mutluluk nereden geliyor ey Allah'ın Resûlü?" diye sordum.
"Çünkü,
buyurdular. [Rahmân'ın] melekleri onun üzerine kanatlarını
geriyorlar!"
13 -217 /
4633 - Meymune (radıyallahu anhâ) anlatıyor:
"Ey
Allah'ın Resûlü! dedim, bize Beytu'l-Makdis hakkında fetva verin!"
"Ona gidin,
içinde namaz kılın!" buyurdular. -O zaman her tarafta savaş vardı. (Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) bu durumu nazar-ı itibara alarak sözlerini
şöyle tamamladılar):- "Gidip, içinde namaz kılamıyorsanız, hiç
olmassa kandillerinde yanacak zeytinyağı gönderin!"
İstanbul -15.05.2008
http://sufizmveinsan.com
|