Kütüb-i Sitte'den Alıntılar
139.Bölüm


13-372,373 / 4761 - Hz. Ebu Musa (radıyallahu anh) anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler var. Kişi o fitnelerde mü'min olarak sabaha erer, akşama kafir olur; mü'min olarak akşama erer, sabaha kafir çıkar. O fitnede oturan, ayakta durandan hayırlıdır. Yürüyen koşandan hayırlıdır. Öyleyse yaylarınızı kırın, kirişlerinizi parçalayın, kılıçlarınızı da taşa vurun. Sizden birinin evine girerlerse Hz. Adem'in iki oğlundan hayırlısı olsun (ölen olsun, öldüren değil)"

Ebu Davud, "koşandan" kelimesinden sonra şu ziyadeyi  kaydetmiştir:

"Yanındakiler,

"Bize ne emredersiniz (ey Allah'ın Resulü)?"  dediler.

"Evinizin demirbaşları olun!" buyurdu."

13-374 / 4763 - Ma'kıl İbnu Yesar anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Herc (fitne)  zamanında ibadet, tıpkı bana hicret gibidir."

13-380.Sayfa : Rasûlullah Efendimiz buyurdular ki :

"Sen bir yerde bulunduğun sırada bir parça tarla  için iki kişinin husumet ettiklerini işitecek olursan orayı terket" .

13-385.Sayfa : Resûlullah Efendimiz şu mealde vasiyette bulunmuştur:

"İnsanların iki ayrı emîre (lidere) biat ettiklerini gördüğün zaman, benimle birlikte  katıldığın cihadlarda kullanmış olduğun kılıcını al, kırılıncaya kadar Uhud dağına vur. Sonra evinde otur. Günahkar bir el veya ölüm sana gelinceye kadar (evinden çıkma)."

13-386.Sayfa : Hz. Rasûlulah  (aleyhissalâtu vesselâm)  Efendimiz şöyle buyurur:

"Kim malı(nı koruma) için dövüşürken öldürülürse (manevî) şehittir.

Kim kanı(nı, canını malını korumak) için dövüşür ve öldürülürse (manevî) şehittir.

Kim ehli(nin korunması) için dövüşürken öldürülürse (manevî) şehittir.

Kim din için dövüşürken öldürülürse o da şehittir."

13-389.Sayfa : Hz. Rasûlulah  (aleyhissalâtu vesselâm) Efendimiz şöyle buyurur:

"Birbirine  küfreden iki kişinin bütün söyledikleri ; mazlum,  haddi aşmadıkça ilk başlayana aittir."

 

13-391.Sayfa : Hz. Rasûlulah  (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurur:

"Yeryüzünde  bir hata işlendiği vakit, bunu görüp de ikrah eden sanki orada bulunmayan birisi gibidir. Orada bulunmadığı halde, işlenen fenalığı hoş görüp razı olan kimse de sanki fenalığa şahit olmuş gibidir."

13-391.Sayfa : Hz. Rasûlulah  (aleyhissalâtu vesselâm) Efendimiz şöyle buyurur:

"İkinci asrın başında sizin en hayırlınız  hissece hafif olanıdır" der.

"Hissece hafiflik nedir?" diye sorulunca:

"Ehil ve malı olmayandır" diye cevap verir.

13-394.Sayfa : Hz. Rasûlulah  (aleyhissalâtu vesselâm) Efendimiz şöyle buyurur:

"Dört (büyük) fitne vukua gelecek:

Birinci fitnede kan dökmek helal addedilecek;

İkincisinde hem kan hem de mal helal addedilecek;

Üçüncüsünde kan, mal ve ferc (ırza tecavüz) helal  addedilecek.

Dördüncüsü ise Deccal fitnesidir."

13-395.Sayfa : İbnu Ömer anlatıyor:

"Biz bir grup kimse, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in yanında idik. Bize fitnelerden bahsetti ve ısrarla üzerinde durdu. Bu meyanda "demirbaş fitne"yi (fitnetu'l-ahlas) mevzubahs etti. Derken dinleyenlerden birisi:

"Ey Allah'ın Resulü, demirbaş fitne de  nedir?" diye sordu. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm):

"O, (kin, husumet ve düşmanlık sebebiyle insanlardan) kaçmaktır, (mal ve ehil yağmalandığı için) açıkta kalmaktır. Sonra refah fitnesi (fitnetu'sserra) var. Bunun dumanı Ehl-i Beytimden bir adamın ayaklarının altından (gelir). O, kendisini benden zanneder, o benden değildir. Benim dostlarım müttaki kimselerdir. Sonra insanlar, ilmi ve fikri nakıs olduğu için ehil olmayan, kararsız bir kimsenin etrafında toplanırlar. Sonra yaygın (yani herkese bulaşan) fitne (fitnetu'dduheyma) gelir. Bu fitne ümmetimden kimseyi istisna etmez, hepsine bir darbe vurur. Her ne zaman bittiğine hükmedilse, yine başlar ve temadi eder gider. Bu  fitne zamanında kişi, mü'min olarak sabahlar, kâfir olarak akşamlar. Bu zamanda insanlar iki ayrı gruba ayrılır:

1) İman grubu ki, burada nifak yoktur.

2) Nifak grubu ki burada  da iman yoktur.

İşte siz bu durumda iken, artık sabah-akşam Deccal'ın gelmesini bekleyin."

13-396.Sayfa : Hz. Rasûlulah  (aleyhissalâtu vesselâm) Efendimiz şöyle buyurur:

"İnsanlar Deccal'ı zikrettiği, imamlar minberlerden bunu duyurmaya devam ettiği müddetçe Deccal çıkmaz.”

  İstanbul -25.06.2008  
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail