13-372,373 / 4761 - Hz. Ebu Musa (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler var.
Kişi o fitnelerde mü'min olarak sabaha erer, akşama kafir olur;
mü'min olarak akşama erer, sabaha kafir çıkar. O fitnede oturan,
ayakta durandan hayırlıdır. Yürüyen koşandan hayırlıdır. Öyleyse
yaylarınızı kırın, kirişlerinizi parçalayın, kılıçlarınızı da taşa
vurun. Sizden birinin evine girerlerse Hz. Adem'in iki oğlundan
hayırlısı olsun (ölen olsun, öldüren değil)"
Ebu
Davud, "koşandan" kelimesinden sonra şu ziyadeyi kaydetmiştir:
"Yanındakiler,
"Bize ne emredersiniz (ey Allah'ın Resulü)?" dediler.
"Evinizin demirbaşları olun!" buyurdu."
13-374
/ 4763 - Ma'kıl İbnu Yesar anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Herc
(fitne) zamanında ibadet, tıpkı bana hicret gibidir."
13-380.Sayfa : Rasûlullah Efendimiz buyurdular ki :
"Sen
bir yerde bulunduğun sırada bir parça tarla için iki kişinin
husumet ettiklerini işitecek olursan orayı terket" .
13-385.Sayfa : Resûlullah Efendimiz şu mealde vasiyette bulunmuştur:
"İnsanların iki ayrı emîre (lidere) biat ettiklerini gördüğün zaman,
benimle birlikte katıldığın cihadlarda kullanmış olduğun kılıcını
al, kırılıncaya kadar Uhud dağına vur. Sonra evinde otur. Günahkar
bir el veya ölüm sana gelinceye kadar (evinden çıkma)."
13-386.Sayfa : Hz. Rasûlulah (aleyhissalâtu vesselâm) Efendimiz
şöyle buyurur:
"Kim
malı(nı koruma) için dövüşürken öldürülürse (manevî) şehittir.
Kim
kanı(nı, canını malını korumak) için dövüşür ve öldürülürse (manevî)
şehittir.
Kim
ehli(nin korunması) için dövüşürken öldürülürse (manevî) şehittir.
Kim
din için dövüşürken öldürülürse o da şehittir."
13-389.Sayfa : Hz. Rasûlulah (aleyhissalâtu vesselâm) Efendimiz
şöyle buyurur:
"Birbirine küfreden iki kişinin bütün söyledikleri ; mazlum, haddi
aşmadıkça ilk başlayana aittir."
13-391.Sayfa : Hz. Rasûlulah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle
buyurur:
"Yeryüzünde bir hata işlendiği vakit, bunu görüp de ikrah eden
sanki orada bulunmayan birisi gibidir. Orada bulunmadığı halde,
işlenen fenalığı hoş görüp razı olan kimse de sanki fenalığa şahit
olmuş gibidir."
13-391.Sayfa : Hz. Rasûlulah (aleyhissalâtu vesselâm) Efendimiz
şöyle buyurur:
"İkinci
asrın başında sizin en hayırlınız hissece hafif olanıdır" der.
"Hissece hafiflik nedir?" diye sorulunca:
"Ehil
ve malı olmayandır" diye cevap verir.
13-394.Sayfa : Hz. Rasûlulah (aleyhissalâtu vesselâm) Efendimiz
şöyle buyurur:
"Dört (büyük) fitne vukua gelecek:
Birinci fitnede kan dökmek helal addedilecek;
İkincisinde hem kan hem de mal helal addedilecek;
Üçüncüsünde kan, mal ve ferc (ırza tecavüz) helal addedilecek.
Dördüncüsü ise Deccal fitnesidir."
13-395.Sayfa : İbnu Ömer anlatıyor:
"Biz
bir grup kimse, Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in yanında
idik. Bize fitnelerden bahsetti ve ısrarla üzerinde durdu. Bu
meyanda "demirbaş fitne"yi (fitnetu'l-ahlas) mevzubahs etti. Derken
dinleyenlerden birisi:
"Ey
Allah'ın Resulü, demirbaş fitne de nedir?" diye sordu. Hz.
Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm):
"O,
(kin, husumet ve düşmanlık sebebiyle insanlardan) kaçmaktır, (mal ve
ehil yağmalandığı için) açıkta kalmaktır. Sonra refah fitnesi (fitnetu'sserra)
var. Bunun dumanı Ehl-i Beytimden bir adamın ayaklarının altından
(gelir). O, kendisini benden zanneder, o benden değildir. Benim
dostlarım müttaki kimselerdir. Sonra insanlar, ilmi ve fikri nakıs
olduğu için ehil olmayan, kararsız bir kimsenin etrafında
toplanırlar. Sonra yaygın (yani herkese bulaşan) fitne (fitnetu'dduheyma)
gelir. Bu fitne ümmetimden kimseyi istisna etmez, hepsine bir darbe
vurur. Her ne zaman bittiğine hükmedilse, yine başlar ve temadi eder
gider. Bu fitne zamanında kişi, mü'min olarak sabahlar, kâfir
olarak akşamlar. Bu zamanda insanlar iki ayrı gruba ayrılır:
1) İman
grubu ki, burada nifak yoktur.
2)
Nifak grubu ki burada da iman yoktur.
İşte
siz bu durumda iken, artık sabah-akşam Deccal'ın gelmesini
bekleyin."
13-396.Sayfa : Hz. Rasûlulah (aleyhissalâtu vesselâm) Efendimiz
şöyle buyurur:
"İnsanlar Deccal'ı zikrettiği, imamlar minberlerden bunu duyurmaya
devam ettiği müddetçe Deccal çıkmaz.”
İstanbul -25.06.2008
http://sufizmveinsan.com
|