13-453.Sayfa :
Rasûlullah Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) buyurur ki: "Ben
ümmetim için ne mü'minden ne de müşrikten korkarım. Zîra mü'mini,
onun imanı kötülük yapmaktan alıkoyar müşriği de küfrü durdurur.
Fakat bütün korkum, âlim olan münafıktandır. Hoşunuza gidecek,
te'yid edeceğiniz şeyleri söylerler, size zarar verecek işler
yaparlar."
13-456.Sayfa :
Rasûlullah Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) buyurur ki: "İhsan
ihsanlık vasfını korudukça kabul edin. Fakat bu, dine karşı rüşvet
mahiyetini alınca reddedin, almayın. (Maalesef) bunu terk
etmeyeceksiniz. Dine karşı rüşveti terketmekten sizi alıkoyan şey
korku ve fakirliktir. Haberiniz olsun, iman çarkı (ilelebed)
dönecektir. Bu çark her nerede dönüyorsa Allah'ın kitabına uygun
olarak döndürün.
Haberiniz olsun SULTAN VE KİTAP BİRBİRİNDEN AYRILACAKTIR. Sakın
sakın siz Kitap'tan ayrılmayın. Haberiniz olsun başınıza öyleleri
reis (emîr) olarak geçecek ki, (kendileri için hükmettiklerini sizin
için hükmetmeyecekler), onlara itaat etseniz sizi dalalet ve
sapıklığa atarlar, itaat etmeyip isyan etseniz, sizi öldürürler."
Cemaatten bazıları sordu. "Ey Allah'ın Resûlü! Pekâla ne yapalım?"
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): "Hz. İsa'nın ümmeti gibi
yapın. Onlar, ateşe atıldılar, testerelerle biçildiler (fakat
dinlerinden dönmediler). Allah'ın taati uğruna ölmek Allah'a isyan
içinde yaşamaktan daha hayırlıdır."
13-457.Sayfa :
Rasûlullah Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) buyurur ki:
"Ahirzamanda öyle bir zümre zuhur edecek ki, bunlar yaşça genç,
akılca kıttırlar. Bunlar konuştukları zaman mahlukatın en hayırlı
sözünden (yani Kur'an-ı Kerim'den ve hadis-i şeriften) bahsederler.
Kur'an-ı Kerim'in kendi lehlerine olduğunu zannederler. Halbuki
kendilerinin aleyhinedir. Ancak imanları gırtlaklarından öte geçmez.
Okun hedefi delip geçmesi gibi, dine girip çıkarlar."
13-458.Sayfa :
Rasûlullah Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) buyurur ki: "Siz öyle
bir zamanda yaşıyorsunuz ki, sizden biri emredilenlerin onda birini
terketse helak olur. Fakat arkadan öyle bir devir gelecek ki, her
kim, emredilenlerin onda birini yapsa kurtuluşa erecek."
13-461.Sayfa :
Rasûlullah Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) buyurur ki:
"İnsanoğlu ne kadar yaşlansa da ondaki iki arzu genç kalır. Yaşamak
arzusu ve madde arzusu." "İnsana iki vadi dolusu altın verilse bir
üçüncüyü ister, onun iç boşluğunu ancak toprak doyurur."
13-466.Sayfa :
Rasûlullah Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) buyurur ki: "Siz öyle
zaman göreceksiniz ki, o vakit kişi, nasipçe (malca) hafif olmaya
gıpta eder, tıpkı şimdi sizin mal ve evlat çokluğuna gıpta ettiğiniz
gibi. O kadar ki, biriniz kardeşinin mezarına uğrar da, hayvanın
yerde yuvarlanması gibi yuvarlanarak: "Keşke senin yerinde ben
olsaydım" der. Bu davranışı (Hz. Yusuf gibi bir an evvel) Allah'a
kavuşmak arzusuyla veya önceden işlediği iyi ameller sebebiyle
değil, maruz kaldığı belalar sebebiyledir."
13-495.Sayfa : "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) Efendimiz başının bir kısmı tıraş edilmiş
bir çocuk görmüştü: "Ya tamamını tıraş edin ya tamamını kesmeyin",
buyururlar.
13-496 / 4818 - Hz.
Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'ın Huneyn dönüşünde bir adam yanına geldi. Bu sırada Hz.
Bilâl'in eteğinde gümüş (para) vardı. Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) bundan avuç avuç alıp insanlara dağıtıyordu. Gelen
adam:"Ey Muhammed! Adil ol!" dedi. Aleyhissalâtu vesselam (öfkeli
olarak):"Yazık sana! Ben de adil olmazsam kim adil olabilir? Eğer
adil olmazsam zarara ve hüsrana düşerim!" buyurdular. Hz. Ömer
atılıp:"Ey Allah'ın Resûlü! Bana müsaade buyurun şu münafığın
kellesini uçurayım!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:"Halkın "Muhammed
arkadaşlarını öldürüyor" diye dedikodu yapmasından Allah'a
sığınırım. Bu ve arkadaşları Kur'ân okurlar (ama okudukları)
hançerelerinden aşağı geçmez. Dinden, okun avı delip geçtiği gibi
çıkıp giderler!" buyurdular."
İstanbul -18.07.2008
http://sufizmveinsan.com
|