14-34 / 4846 - Huzeyfe (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:"Her ümmetin Mecusileri vardır. Bu ümmetin
Mecusileri "kader yoktur!" diyenlerdir. Bunlardan kim ölürse
cenazelerinde hazır bulunmayın. Onlardan kim hastalanırsa ona
ziyarette bulunmayın. Onlar Deccal bölüğüdür. Onları Deccal'e ilhak
etmek Allah üzerine bir haktır."
14-39 / 4851 - İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:Allah mahlukatın
miktarlarını, semavat ve arzı yaratmazdan elli bin sene evvel, arşı
da su üzerinde iken yazdı."
14-39 / 4852 - Ebu Azze anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Allah bir kulunun bir memlekette ölmesini
takdir etti mi, onu oraya -veya orada bulunan bir şeye dedi- muhtaç
kılar."
14-40 / 4853 - İmam Malik'e ulaştığına göre, İyas İbnu Muaviye'ye,
"Kader hakkında fikrin nedir?" diye sorulmuş da o şu cevabı
vermiştir:"(Benim fikrim) kızımın fikridir!" Bu sözle, onun sırrını
ancak Allah'ın bildiğini söylemek istemiştir. İyas, anlayışta darb-ı
mesel olmuştu. (Bir gün) bir adam ona kader hakkında sordu:"Kadere
inanmıyor musun?" dedi. Adam:"Elbette inanıyorum!" deyince:"Bu
kadarı sana yeter! (Fazlası senin için mâlâyanidir). Zîra Ali İbnu
Hüseyin, babası (Hz. Ali İbnu Ebi Talib) (radıyallahu anhümâ)'dan
bana nakletti ki, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle
buyurmuşlardır:Kişinin mâlâyani şeyleri terketmesi, onun
Müslümanlığının güzelliğindendir!"Yine ona ulaştığına göre Lokman'a:
"Sende gördüğümüz (bu fazilet)in sebebi nedir?" diye sorulunca şu
cevabı vermiştir:"Emaneti eda, doğru söz ve beni ilgilendirmeyen
şeyleri terketmem!"
14-43 / 4854 - Ubeydullah İbnu Mihsan el-Hutamî (radıyallahu anh)
anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular
ki:"Sizden kim nefsinden emin, bedeni sıhhatli ve günlük yiyeceği de
mevcut ise sanki dünyalar onun olmuştur."
14-44 / 4855 - Hz. Osman (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:"Ademoğlunun şu üç şey dışında (temel) hakkı
yoktur. *İkamet edeceği bir ev, *Avretini örteceği bir elbise,
*Katıksız bir ekmek ve su."
14 46 / 4857 - Ebu Saidi'l-Hudrî (radıyallahu anh) anlatıyor: "Ensar
(radıyallahu anhüm)'dan bazı kimseler, Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm)' dan bir şeyler talep ettiler. Aleyhissalâtu vesselâm da
istediklerini verdi. Sonra tekrar istediler, o yine istediklerini
verdi. Sonra yine istediler, o isteklerini yine verdi. Yanında
mevcut olan şey bitmişti; şöyle buyurdular:"Yanımda bir mal olsa,
bunu sizden ayrı olarak (kendim için) biriktirecek değilim. Kim
iffetli davranır (istemezse), Allah onu iffetli kılar. Kim istiğna
gösterirse Allah da onu gani kılar. Kim sabırlı davranırsa Allah
ona sabır verir. Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir
ihsanda bulunulmamıştır."
14 47,48 /
4858 - Ebu Ümame (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resululllah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:"Ey ademoğlu! Eğer fazla malını Allah
yolunda harcarsan bu senin için daha hayırlıdır. Kendine saklarsan
senin için zararlıdır. Kefaf (yeterli miktar) sebebiyle levm
edilmezsin. (Harcamaya), bakımları üzerinde olanlardan başla.
Üstteki el (yani veren), alttaki elden (yani alandan) daha
hayırlıdır."
14-48 / 4859 - Hz. Ömer
(radıyallahu anh) anlatıyor: Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki:"Siz Allah'a hakkıyla tevekkül edebilseydiniz, sizleri
de, kuşları rızıklandırdığı gibi rızıklandırırdı: Sabahleyin aç
çıkar, akşama tok dönerdiniz."
14 - 49 / 4860 - Hz. Ebu
Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:"Zenginlik mal çokluğuyla değildir. Bilakis
zenginlik göz tokluğuyladır."
14-51 / 4861 - Yine Ebu
Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:"(Hakiki) fakir, kapı kapı dolaşırken
verilen bir iki lokmanın veya bir iki hurmanın geri çevirdiği kimse
değildir. Fakat gerçek fakir, ihtiyacını giderecek bir şey bulamayan
ve halini anlayıp kendisine tasaddukta bulunacak biri çıkmayan,
(buna rağmen) kalkıp halktan birşey istemeyen kimsedir."
14 – 53 / 4862 - Ebu
Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:"Sizden biri, mal ve yaratılışça kendisinden
üstün olana bakınca, nazarını bir de kendisinden aşağıda olana
çevirsin. Böyle yapmak, Allah'ın üzerinizdeki nimetini küçük
görmemeniz için gereklidir." [Rezin bir rivayette şu ziyadede
bulundu: "Avn İbnu Abdillah İbnu Utbe rahimehullah dedi ki: "Ben
zenginlerle düşüp kalkıyordum. O zaman benden daha heveslisi yoktu.
Bir binek görsem benimkinden daha iyi görürdüm; bir elbiseye baksam,
benimkinden daha iyi olduğuna hükmederdim. Ne zaman ki bu hadisi
işittim, fakirlerle düşüp kalktım ve rahata erdim."
14-56 / 4866 - Hz.
Zübeyr (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:"Kişinin iplerini alıp dağa gitmesi, oradan
sırtında bir deste odun getirip satması, onun için, insanlara gidip
dilenmesinden daha hayırlıdır. İnsanlar istediğini verseler de
vermeseler de."
14-58 / 4868 -
Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:"İstemede ısrar
etmeyin. Vallahi, kim benden bir şey ister, ben ona vermek arzu
etmediğim halde, ısrarı (sebebiyle) bir şey kopartırsa, verdiğim o
şeyin bereketini görmez."
İstanbul -06.08.2008
http://sufizmveinsan.com
|