14-451 / 5132 - Hz.
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:
"Cennet ehlinin vücudu
kılsız, yüzü sakalsız, gözleri sürmelidir, gençlikleri zail olmaz,
elbiseleri eskimez."
Tirmizî'nin, bir
rivayetinde şu ziyâde var:
"Cennetliklerin
başlarında taçlar vardır. Taçtaki tek bir inci, meşrık ile mağrib
arasını aydınlatır."
14-451 / 5134 - Hz.
Enes radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm):
"Mü'mine cennette şu
şu kadar (kadınla) cima gücü verilir!" buyurmuşlardı.
Kendisine:
"Ey Allah'ın Resûlü!
Buna tâkat getirebilir mi?" diye soruldu.
"Yüz (kişinin) gücü
verilir! (Böyle olunca takat getirir!)" buyurdular."
14-452,453 / 5135 -
el-Hudrî radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kıyamet günü arz, tek
bir çörek olacak. Cebbar (olan Allah Teâla hazretleri), onu,
cennetliklere azık olarak elinde çevirecektir, tıpkı sizin sefer
sırasında çöreğinizi çevirdiğiniz gibi!"
Bu sırada bir Yahudi
gelerek:
"Ey Ebu'l-Kâsım!
Rahmân (olan) Allah seni mübarek kılsın! Kıyamet günü cennet ehlinin
(iştah açıcı) ikramı ne olacak haber vereyim mi?" dedi. Efendimiz:
"Söyle bakalım!"
buyurdular.
Adam, tıpkı
Aleyhissâlatu vesselâm'ın söylediği gibi:
"Arz, tek bir çörek
olur!" dedi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bize baktılar.
Sonra azı dişleri görününceye kadar tebessüm buyurdular ve:
"Peki cennet ehlinin
katıklarını sana haber vereyim mi?" dediler. Adam:
"Buyurun!" dedi.
Aleyhissalatu vesselâm:
"Bâlâm ve nûn!"
buyurdular. Adam:"Bu nedir?" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Öküz ve balıktır.
Bunların ciğerlerinin kenarından yetmiş bin kişi yer" buyurdular."
14-458 / 5142 - Ebu
Davud'da Harise (radıyallahu anh)'den gelen bir rivayette Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur:
"Cennete ne zengin
cimri, ne de kaba merhametsiz girer."
14-460,461 / 5145 -
Ebu'd-Derda (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Cehennem ehline
açlık musallat edilir. Bu, içinde bulundukları azaba eşit dereceye
ulaşır. Açlığa karşı yardım talep ederler. Onlara besleyici
olmayan ve açlığı gidermeyen dari' (denen dikenli bir ot) verilir.
Tekrar yiyecek isterler, bu sefer de boğazda tıkanıp kalan bir
yiyecekle imdat edilir. (Bu da boğazlarında takılır kalır, ne ileri
geçer, ne de geri gelir). Derken dünyada iken, bu durumda, bir
içecekle takılan lokmaları kaydırdıklarını hatırlarlar ve bir
içecek talep ederler. Kendilerine demir kancalar bulunan kaplarda
kaynar sular verilir. Bu kaplar, yüzlerine yaklaştırılınca,
yüzlerini dağlayıp atar. Su karınlarına girince içlerini param
parça eder. Bu sefer de:
"Cehennemin
bekçilerini çağırın, ola ki azabımızı biraz hafifletir!" derler.
Onları çağırırlar. Onlar gelince:
"Size peygamberleriniz
bu halleri açıklayan haberleri getirmemiş miydi?" derler. Onlar:
"Evet getirmişti (ama
dinlemedik)" derler.
Bunun üzerine,
bekçiler:
"Siz isteyin durun!
Kâfirlerin istekleri (burada) boşadır!" derler" (Gâfir 50).
Cehennemlikler bekçilerden ümidi kesince:
"(Cehenneme müvekkel
melek) Malik'i çağırın!" derler. (Malik gelince):
"Ey Malik (söyle de)
Rabbin bizim hakkımızda ölüme hükmetsin!" derler.
Malik de onlara:
"Hayır! (Siz burada
canlı olarak ebedî) kalıcılarsınız!" diye cevap verecek" (Zuhruf
77).
(Hadisin ravilerinden)
A'meş rahimehullah der ki:
"Bana bildirildi ki,
cehennemliklerin Malik'e yalvarmaları ile Malik'in onlara verdiği
cevap arasında bin yıllık zaman geçecektir. Cehennemlikler, bu sefer
aralarında:
"Rabbinize dua edin
sizin için O'ndan daha hayırlı kimse yok!" diyecekler ve elbirlik
şöyle yakaracaklar:
"Ey Rabbimiz,
bedbahtlığımız bize galebe çalmıştı, biz gerçekten sapıtmış
kimselerdik. Ey Rabbimiz bizi bundan çıkar. Eğer (yine) küfre
dönersek artık hiç şüphesiz ki zalimlerden oluruz" (Mü'minun
106-107).
Rab Teala, onlara:
"Cehennemin içine
yıkılıp gidin! Bana bir şey söylemeyin!" diyecek" (Mü'minun 108).
Resulullah devamla
dedi ki:
"Bu cevap üzerine,
cehennem ehli her çeşit hayırdan ümidlerini keserler; hıçkırmaya,
nedamet etmeye, dövünüp yırtınmaya başlarlar."
14-463 / 5149 - Hz.
Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:
"Kıyamet günü ilk
çağırılacak olan, Hz. Adem'dir. Hak Teala hazretleri:
"Buyur ey Rabbim,
emrindeyim!" der. Rabb Teala:
"Zürriyetinden
cehenneme gidecekleri ayır!" emreder. Adem:
"Ey Rabbim ne
miktarını ayırayım?" diye sorar. Rabb Teala:
"Her yüzden doksan
dokuzunu!" ferman buyurur."
(Ashab bu esnada
atılıp):
"Ey Allah'ın Resulü!
Bizden geriye ne kaldı?" derler.
Aleyhissalâtu
vesselâm:
"Benim ümmetim, diğer
ümmetler yanında siyah öküzün başındaki beyaz tüy gibi (az)dır!"
buyurdular."
İstanbul -07.01.2009
http://sufizmveinsan.com
|