Kütüb-i Sitte'den Alıntılar
167.Bölüm


14-451 / 5132 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Cennet ehlinin vücudu kılsız, yüzü sakalsız, gözleri sürmelidir, gençlikleri zail olmaz, elbiseleri eskimez."

Tirmizî'nin, bir rivayetinde şu ziyâde var:

"Cennetliklerin başlarında taçlar vardır. Taçtaki tek bir inci, meşrık ile mağrib arasını aydınlatır."

 

14-451 / 5134 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"Mü'mine cennette şu şu kadar (kadınla) cima gücü verilir!" buyurmuşlardı.

Kendisine:

"Ey Allah'ın Resûlü! Buna tâkat getirebilir mi?" diye soruldu.

"Yüz (kişinin) gücü verilir! (Böyle olunca takat getirir!)" buyurdular."

 

14-452,453 / 5135 - el-Hudrî radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Kıyamet günü arz, tek bir çörek olacak. Cebbar (olan Allah Teâla hazretleri), onu, cennetliklere azık olarak elinde çevirecektir, tıpkı sizin sefer sırasında çöreğinizi çevirdiğiniz gibi!"

Bu sırada bir Yahudi gelerek:

"Ey Ebu'l-Kâsım! Rahmân (olan) Allah seni mübarek kılsın! Kıyamet günü cennet ehlinin (iştah açıcı) ikramı ne olacak haber vereyim mi?" dedi. Efendimiz:

"Söyle bakalım!" buyurdular.

Adam, tıpkı Aleyhissâlatu vesselâm'ın söylediği gibi:

"Arz, tek bir çörek olur!" dedi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bize baktılar. Sonra azı dişleri görününceye kadar tebessüm buyurdular ve:

"Peki cennet ehlinin katıklarını sana haber vereyim mi?" dediler. Adam:

"Buyurun!" dedi. Aleyhissalatu vesselâm:

"Bâlâm ve nûn!" buyurdular. Adam:"Bu nedir?" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:

"Öküz ve balıktır. Bunların ciğerlerinin kenarından yetmiş bin kişi yer" buyurdular."

 

14-458 / 5142 - Ebu Davud'da Harise (radıyallahu anh)'den gelen bir rivayette Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur:

"Cennete ne  zengin cimri, ne de kaba merhametsiz girer."

 

14-460,461 / 5145 - Ebu'd-Derda (radıyallahu anh) anlatıyor:

"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Cehennem ehline  açlık musallat edilir. Bu, içinde bulundukları azaba eşit   dereceye ulaşır. Açlığa karşı yardım  talep ederler. Onlara besleyici olmayan  ve açlığı gidermeyen dari' (denen dikenli bir ot) verilir. Tekrar yiyecek isterler, bu sefer de boğazda tıkanıp kalan bir yiyecekle imdat  edilir. (Bu da boğazlarında takılır kalır, ne ileri geçer, ne de geri gelir). Derken dünyada iken, bu durumda, bir içecekle  takılan lokmaları kaydırdıklarını hatırlarlar ve bir içecek talep ederler. Kendilerine demir kancalar bulunan kaplarda kaynar sular verilir. Bu kaplar, yüzlerine yaklaştırılınca, yüzlerini dağlayıp atar.  Su  karınlarına girince içlerini param parça eder. Bu sefer de:

"Cehennemin bekçilerini çağırın, ola ki azabımızı biraz hafifletir!"  derler. Onları çağırırlar. Onlar gelince:

"Size peygamberleriniz bu halleri açıklayan haberleri getirmemiş miydi?" derler. Onlar:

"Evet getirmişti (ama dinlemedik)" derler.

Bunun üzerine,  bekçiler:

"Siz isteyin  durun! Kâfirlerin istekleri (burada) boşadır!"  derler" (Gâfir  50). Cehennemlikler bekçilerden  ümidi kesince:

"(Cehenneme müvekkel melek) Malik'i çağırın!" derler. (Malik gelince):

"Ey Malik (söyle de) Rabbin bizim  hakkımızda ölüme hükmetsin!"  derler.

Malik de onlara:

"Hayır! (Siz burada canlı olarak ebedî) kalıcılarsınız!" diye cevap verecek" (Zuhruf 77).

(Hadisin ravilerinden) A'meş rahimehullah der ki:

"Bana bildirildi ki, cehennemliklerin Malik'e  yalvarmaları ile Malik'in onlara verdiği cevap arasında bin yıllık zaman geçecektir. Cehennemlikler, bu sefer aralarında:

"Rabbinize dua edin  sizin için O'ndan daha hayırlı kimse yok!"  diyecekler ve elbirlik şöyle yakaracaklar:

"Ey Rabbimiz, bedbahtlığımız bize galebe çalmıştı, biz gerçekten sapıtmış kimselerdik. Ey Rabbimiz bizi bundan çıkar. Eğer (yine) küfre dönersek artık hiç şüphesiz ki  zalimlerden oluruz" (Mü'minun 106-107).

Rab Teala, onlara:

"Cehennemin içine yıkılıp gidin! Bana bir şey söylemeyin!" diyecek" (Mü'minun 108).

Resulullah devamla dedi ki:

"Bu cevap üzerine, cehennem ehli her çeşit hayırdan ümidlerini keserler; hıçkırmaya, nedamet etmeye, dövünüp yırtınmaya başlarlar."

 

14-463 / 5149 - Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor:

"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Kıyamet günü ilk çağırılacak olan, Hz. Adem'dir. Hak Teala hazretleri:

"Buyur ey Rabbim, emrindeyim!" der. Rabb Teala:

"Zürriyetinden cehenneme gidecekleri ayır!" emreder. Adem:

"Ey Rabbim ne miktarını ayırayım?" diye sorar. Rabb Teala:

"Her yüzden doksan dokuzunu!" ferman buyurur."

(Ashab bu esnada atılıp):

"Ey Allah'ın Resulü! Bizden geriye ne kaldı?" derler.

Aleyhissalâtu vesselâm:

"Benim ümmetim, diğer ümmetler yanında siyah öküzün başındaki beyaz tüy gibi (az)dır!" buyurdular." 

  İstanbul -07.01.2009  
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail