15-6,7 / 5212 - Hz. Ebu
Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:
"İbrahim aleyhisselam sadece üç yalan söylemiştir:
Bunlardan ikisi Allah'ın zatıyla ilgili; bir tanesi de zevce-i
pakleri Sare Hatun hakkındadır.
Hz. İbrahim zalim birinin diyarına (Mısır'a) beraberinde Sare de
olduğu halde gelmişti. Sare güzel bir kadındı. Sare'ye:
"Bu cebbar herif, bilirse ki sen karımsın, senin için bana galebe
çalar. Eğer sana soracak olursa, kızkardeşim olduğunu söyle! Çünkü
sen, zaten İslam yönünden kardeşimsin, din kardeşiyiz. Ben
yeryüzünde senden ve benden başka bir Müslüman bilmiyorum" dedi.
Bunlar zalim kralın memleketine girince, adamlarından biri bunları
gördü. Hemen gidip:
"Senin memleketine öyle güzel bir kadın girdi ki, sizden başkasının
olması münasib değildir" dedi. Kral derhal adamlar gönderip, Sare'yi
yanına getirtti. Hz. İbrahim namaza durdu. Sare adamın yanına
girince, kral (onu ayakta karşıladı, fakat) elini ona uzatamadı. Eli
şiddetli şekilde tutuldu. Sare'ye:
"Elimi salması için Allah'a dua et! Sana zarar vermeyeceğim!" dedi.
Sare de dediğini yaptı. Ama kral tekrar Sare'ye sataşmak istedi.
Eli, öncekinden daha şiddetli tutulup kaldı. Sare'ye aynı şekilde
ricada bulundu. O da kabul etti. (Adam normal hale dönünce tekrar)
sataşmak istedi. Eli önceki iki seferden daha şiddetli şekilde
tutuldu. Sare'ye yine:
"Allah'a dua et, elimi salsın, sana zarar vermeyeceğim!" diye rica
etti.
Sare dua etti, adamın elleri açıldı. Kral kadını getiren adamı
çağırdı ve ona:
"Sen bana ihsan değil
bir şeytan getirmişsin. Bunu diyarımdan çıkar!" dedi. Sare'ye
Hacer'i bağış olarak verdi.
Sare yürüyerek geldi. İbrahim onu görünce:
"Nasılsın, ne haber?" dedi. Sare:
"Hayır var! Allah cebbarın elini tuttu ve (bana) bir hadim verdi!"
dedi.
"Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) der ki:"
Ey sema suyunun oğulları! Bu kadın (Hacer) sizin annenizdir."
15-15,16 / 5215 - Muğîre İbnu Şu'be (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Benim üzerime söylenen yalan, bir başkası üzerine söylenen yalan
gibi değildir. Öyleyse kim bile bile bana yalan nisbet ederse
cehennemdeki yerini hazırlasın .
15-23 / 5217 - Ebu Said ve Ebu Hureyre (radıyallahu anhümâ)
anlatıyorlar:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Allah Teala hazretleri şöyle dedi:
"Büyüklük ridamdır, izzet de izar ımdır. Kim bu iki şeyde benimle
niza ederse ona azab veririm."
15-24 / 5218 - İbnu
Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm):
"Kalbinde zerre miktar
kibir bulunan kimse asla cennete girmeyecektir!" buyurmuştu.
Bir adam:
"Kişi elbisesinin güzel
olmasını, ayakkabısının güzel olmasını sever!" dedi. Aleyhissalâtu
vesselâm da:
"Allah Teala hazretleri
güzeldir, güzelliği sever! Kibir ise hakkın ibtali, insanların
tahkiridir" buyurdular."
15-24 / 5219 - Bir diğer rivayette:
"Kalbinde hardal tanesi kadar iman bulunan bir kimse cehenneme
girmez. Kalbinde hardal tanesi kadar kibir bulunan kimse de cennete
girmez." buyurulmuştur.
15-33 / 5227 - Cabir İbnu Atik (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kıskançlıktan bir nevi var ki Allah sever; bir kısmı da var ki
Allah onu sevmez.
Allah'ın sevdiği kıskançlık, kişinin (mehariminden haram kılınmış
bir fiil görmesi ile) şüphe halinde duyduğu kıskançlıktır.
Allah'ın sevmediği kıskançlık, şüphe olmadan kıskançlık duymasıdır.
Aynı şekilde bir kısım gurur vardır ki Allah hoşlanmaz, bir kısmı da
var, Allah hoşlanır.
Allah Teala'nın sevdiği gurur, kişinin savaş sırasında ve sadaka
verme esnasında nefsine güvenerek duyduğu gururdur.
Allah'ın buğzedip sevmediği gurur ise, taşkınlık ve övünme
sırasında duyduğu gururdur."
15-38 / 5230 - Ubeyd İbnu Umeyr babası (radıyallahu anh)'tan
anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a bir adam kebairden sormuştu,
şöyle cevap verdiler:
"Onlar dokuzdur!" buyurdular ve saydılar:
"Şirk, sihir, insan öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek,
savaştan kaçmak, namuslu kadınlara iftirada bulunmak, anne ve babaya
haksızlık, kıbleniz olan Beytu'l-Haram (da masiyet işlemey)i
sağlığınız ve ölümünüzde helal addetmek."
15-39 / 5232 - İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Kişinin anne ve babasına sövmesi büyük günahlardandır"
buyurmuşlardı.
Orada bulunanlar:
"Hiç kişi anne ve babasına söver mi?" dediler.
"Evet! Kişi, bir başkasının babasına söver, o da babasına söver;
annesine söver, o da bunun annesine söver!" buyurdular."
15-51 / 5243 - İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Kim elbisesini gururla yerde sürürse, kıyamet günü Allah ona
(rahmet nazarıyla) bakmaz!" buyurmuştu. Ümmü Seleme atılarak:
"Öyleyse kadınlar zeyllerini ne yapacaklar?" diye sordu.
"Bir karış salarlar!" buyurdu. Ümmü Seleme:
"Bu taktirde ayakları açılır!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Öyleyse bir zira' salsınlar bunu daha da artırmasınlar!"
buyurdular."
İstanbul 28.01.2009
http://sufizmveinsan.com
|