15-158.Sayfa : Rasûlullah Efendimiz
buyurdular ki :
"Horozun öttüğünü işittiğiniz zaman,
Allah'tan fazlını talep edin. Zira horoz melaikeyi görmüştür..."
15-160 / 5359 - Hz. Ali (radıyallahu
anh) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
ribayı yiyeni, yedireni, riba akdini yazanı, sadakaya (zekata) mani
olanı, dövme yapanı, dövme yaptıranı -hastalık sebebiyle olan hariç-
hulle yapanı, hulle yaptıranı lanetledi."
15-168,169 / 5363 - Ebu İdris el-Havlânî,
Ebu Zerr (radıyallahu anh)'den anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm),
aziz ve celil olan Rabbinden naklen anlattığına göre, Rabb Teala
şöyle buyurmuştur:
"Ey kullarım! Ben nefsime zulmü haram
ettim, onu sizin aranızda da haram kıldım. Öyleyse birbirinize
zulmetmeyin.
Ey kullarım! Hidayet verdiklerim
dışında hepiniz dall (doğru yoldan sapmışlar)sınız. Öyleyse benden
hidayet isteyin de sizi hidayet edeyim!
Ey kullarım! Benim yedirdiklerim
hariç, hepiniz açlarsınız. Öyleyse benden yiyecek isteyin de size
yiyecek vereyim!
Ey kullarım! Benim giydirdiklerim
hariç hepiniz çıplaklarsınız! Öyleyse benden giyinme talep edin de
sizleri giydireyim!
Ey kullarım! Sizler gece ve gündüz
hata işliyorsunuz. Ben ise bütün günahları affederim. Öyleyse benden
mağfiret talep edin de sizleri bağışlayayım.
Ey kullarım! Bana zarar verme
mevkiine ulaşamazsınız ki bana zarar veresiniz! Bana fayda sağlama
mertebesine de ulaşamazsınız ki bana menfaat sağlayasınız.
Ey kullarım! Şayet sizlerin
öncekileri, sonrakileri; insî olanları, cinnî olanları hepsi de
sizden en muttaki bir insanın kalbi üzere olsaydınız, bu benim
mülkümde hiç bir şeyi zerre miktar artırmazdı.
Ey kullarım! Eğer sizin öncekileriniz
ve sonrakileriniz, insî olanlarınız, cinnî olanlarınız sizden en
facir bir kimsenin kalbi üzere olsaydınız, bu benim mülkümden zerre
kadar bir eksiklik hasıl etmezdi.
Ey kullarım! Eğer sizlerin öncekileri
ve sonrakileri insî olanları, cinnî olanları bir düzlükte toplanıp
bana talepte bulunsaydınız, ben de her insana istediğini verseydim,
bu, benim nezdimde olandan, iğnenin denize batırıldığı zaman hasıl
ettiği eksilme kadar bir noksanlık ancak meydana getirirdi.
Ey kullarım! Bunlar sizin
amelleriniz, onları sizin için sayıyorum. Sonra bunların
karşılığını size ödeyeceğim. Öyleyse sizden kim bir hayırla
karşılaşırsa Allah'a hamd etsin. Kim
de hayır değil de başka bir şey bulursa, kendinden başka bir şeyi
levmetmesin (kınamasın, başına geleni kendinden bilsin)."
15-171 / 5364 - Ubey İbnu Ka'b (radıyallahu
anh) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
gecenin üçte ikisi geçince kalkar ve:
"Ey insanlar! Allah'ı zikredin!
Allah'ı zikredin! "Sarsıcı" kesinlikle gelecektir; "takipçi" de onun
arkasından gelecektir. Ölüm, içindeki (şiddet ve sıkıntı)larla
gelecek, (öyleyse ahirete hazırlanın!)" derdi.
Übey
devamla dedi ki:
"Ey Allah'ın Resulü dedim, ben sana
çok salat oku(mak isti)yorum. (Duamda) ne miktarını sana salat u
selam yapayım?"
"Dilediğin kadar!" buyurdular.
"Dörtte bir (yeter mi)?" dedim.
"Dilediğin kadar!" buyurdular, "Eğer
artırırsan, bu senin için daha hayırlı!" dediler.
"Üçte iki(ye ne dersiniz?)" dedim.
"Dilediğin kadar!" buyurdular, "Eğer
artırırsan, bu senin için daha iyi!" dediler.
"(Kendim için dua ettiğim vaktin)
tamamını size salât u selam okumaya ayırayım mı?" dedim.
"Bu takdirde, (dünyevî ve uhrevî)
dilediğin kabul edilir, günahın affedilir!" buyurdular."
15-174 / 5366 - Ebu Kebşe el-Enmârî (radıyallahu
anh) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki:
"Üç şey vardır, (bunların doğruluğu
hususunda size) yemin ederim. Ayrıca bir de hadis söyleyeceğim,
bunları iyi belleyin:
Kişinin malı sadaka sebebiyle
eksilmez. Bir kula haksız zulüm yapılır o da sabrederse, Allah onun
izzetini (dünya ve ahirette) mutlaka artırır. Bir kul dilenme
kapısını açtı mı, onunla birlikte Allah da o zavallıya fakirlik
kapısını açar."
15-177 / 5368 - Hz. Enes (radıyallahu
anh) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki:
"Kimin arzusu ahiret olursa, Allah
onun kalbine zenginliğinden koyar ve işlerini derli toplu kılar,
artık dünya ona hakir gelmeye başlar.
Kimin hedefi de dünya olursa, Allah
iki gözünün arasına (dünyanın) fakirliğini koyar, işlerini de
darmadağınık eder. Netice olarak, dünyadan da eline, kendisine
takdir edilmiş olandan fazlası geçmez."
İstanbul
05.03.2009
http://sufizmveinsan.com
|