15-179
/ 5370 - Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Aleyhissalâtu
vesselâm'a:
"Ey
Allah'ın Resulü dedik, senin yanında iken kalplerimiz maneviyatta
rikkate gelip inceliyor, dünyaya karşı alâkamız kesiliyor ve ahireti
sanki görmüş gibi oluyoruz. Yanınızdan ayrılınca ailemizle ünsiyet
edip çocuklarımızı kokladık mı, önceki halimizi inkar ediyoruz,
bunun sebebi nedir?"
Aleyhissalâtu vesselâm şu cevabı
verdi:
"Eğer
siz, ayrıldıktan sonra da yanımdaki halinizi devam ettirseydiniz,
melekler sizi evlerinizde ziyaret eder, yollarda sizinle
müsafahada bulunurdu. Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah sizi
toptan yokeder, günah işleyip istiğfar edecek yeni bir mahluk
yaratır ve onları mağfiret ederdi."
15-180
/ 5371 - Şeddad İbnu Evs (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Akıllı
kimse, nefsini muhasebe eden ve ölümden sonrası için çalışandır.
Aciz de, nefsini hevasının peşine takan ve Allah'tan temennide
bulunan kimsedir."
15-181
/ 5372 - Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Yedi
şeyden önce amelde acele edin:
*
Unutturucu fakirliği mi bekliyorsunuz?
*
Tuğyan ettirip azdırıcı zenginliği mi bekliyorsunuz?
* İfsad
edici hastalığı mı bekliyorsunuz?
*
Aklınızı götürecek ihtiyarlığı mı bekliyorsunuz?
* Ani
ölüm mü bekliyorsunuz?
*
Deccali mi bekliyorsunuz. Bu beklenen gaib bir şerdir.
* Yoksa
kıyameti mi bekliyorsunuz? Kıyamet ise hepsinden kötü, hepsinden
daha acıdır."
15-181,182 / 5373 - Hz. Huzeyfe (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Hamr
(sarhoş edici içki), günahın her çeşidinin kaynağıdır. Kadın,
şeytanın oltasıdır, dünya sevgisi her çeşit hatanın başıdır."
15-186
/ 5376- İmam Malik'e ulaştığına göre, Hz. İsa İbnu Meryem (aleyhissalâtu
vesselâm) şöyle buyurmuştur:
"Allah'ın zikri dışında çok kelam etmeyin, kalpleriniz katılaşır.
Çünkü katı kalp Allah'tan uzaktır, fakat bunu bilemezsiniz.
Kendiniz efendiler imişçesine insanların günahlarına bakmayın,
bilakis, kullar olarak kendi günahlarınıza bakınız. Çünkü insanlar(ın
bir kısmı) belaya maruzdur, (bir kısmı) afiyete mazhardır, bela
(imtihan) sahiplerine merhamet edin. Mazhar olduğunuz afiyete de
hamd edin."
15-199
/ 5387 - Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Bizden
bazı kimselerin ihtiyaçlarından fazla arazileri vardı. Onlar:
"Biz
arazimizi üçte bire veya dörtte bire veya yarıya kiraya verelim"
dediler. Bunun üzerine Aleyhissalâtu vesselâm:
"Kimin
arazisi varsa bizzat eksin veya bir kardeşine bağışlasın; ne ücret
mukabili versin ne de kiraya versin!" buyurdular."
15-204
/ 5392 - Hz. İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:
"Hz.
Ömer (radıyallahu anh)'in şöyle söylediğini işittim:
"Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'ı dinledim diyordu ki:
"Hakkımda, Hıristiyanların Meryem oğlu İsa'ya yaptıkları aşırı
övgülerde bulunmayın. Şurası muhakkak ki ben bir kulum. Benim için
"Allah'ın kulu ve elçisi" deyin."
15-210
/ 5395 - Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
"(Ashab'tan
birkısmı):
"Ey
Allah'ın Resulü! Sen bize şaka yapıyorsun!" demişlerdi.
"Şurası
muhakkak ki (şaka da olsa) ben sadece hakkı söylerim!" buyurdular."
15-212
/ 5398 - Useyd İbnu Hudayr (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Ensardan
mizahçı bir zat vardı. (Bir gün yine) konuşup yanındakileri
güldürürken Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) elindeki çubuğu
(şaka yollu) adamın böğrüne dürttü. Bunun üzerine adam:
"Ey
Allah'ın Resulü (canımı yaktınız). Müsaade edin kısas yapayım!"
dedi.
Aleyhissalâtu vesselâm da:
"Haydi
yap!" buyurdu. Adam:
"Ama
üzerinde gömlek var, benim üzerimde yoktu (kısas tam olması için
çıkarmalısınız)!" dedi.Adamın talebi üzerine, Aleyhissalâtu vesselâm
gömleğini kaldı(rıp böğrünü aç)tı. Adam, Resulullah'ı kucaklayıp
böğrünü öpmeye başladı ve:
"Ben
bunu arzu etmiştim ey Allah'ın Resulü!" dedi."
İstanbul
11.03.2009
http://sufizmveinsan.com
|