15-401,…,406 / 5568 – (İsrâ
Olayı) :Hz. Enes (radıyallahu anh) Malik İbnu Sa'saa (radıyallahu
anh)'dan naklen anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) onlara, Mirac'a götürüldüğü geceden anlatarak demiştir ki,
"Ben Ka'be'nin
avlusundan Hatim kısmında -belki de Hıcr'da demişti- yatıyordum,
-bir rivayette şu ziyade var:
Uyku ile uyanıklık
arasında idim- Derken bana biri geldi, şuradan şuraya kadar
(göğsümü) yardı. -Bu sözüyle boğaz çukurundan kıl biten yere kadar
olan kısmı kasdetti.- Kalbimi çıkardı. Sonra bana, içerisi imanla
[ve hikmetle] dolu, altından bir kap getirildi. Kalbim [çıkarılıp su
ve zemzem ile] yıkandı. Sonra içerisi (imanla) doldurulup tekrar
yerine kondu.
Sonra merkepten büyük
katırdan küçük beyaz bir hayvan getirildi. Bu Burak'tı. Ön ayağını
gözünün gittiği en son noktaya koyarak yol alıyordu. Ben onun
üzerine bindirilmiştim.
Böylece Cibril
aleyhisselam beni götürdü. Dünya semasına kadar geldik. Kapının
açılmasını istedi.
"Gelen kim?" denildi.
"Cibril!" dedi."
Beraberindeki kim?"
denildi.
"Muhammed (aleyhissalâtu
vesselâm)!" dedi.
"O'na Mirac daveti
gönderildi mi?" denildi.
"Evet!" dedi.
"Hoş gelmişler! Bu geliş
ne iyi geliştir!" denildi.
Derken kapı açıldı.
Kapıdan geçince, orada Hz. Adem aleyhiselam'ı gördüm.
"Bu babanız Adem'dir!
Selam ver O'na!" dendi. Ben de selam verdim. Selamıma mukabele etti.
Sonra bana:
"Salih evlad hoş gelmiş,
salih peygamber hoş gelmiş!" dedi. Sonra Hz. Cebrail beni yükseltti
ve ikinci semaya geldik. Kapıyı çaldı.
"Bu gelen kim?" denildi.
"Ben Cibril'im!" dedi.
"Beraberindeki kim?"
denildi.
"Muhammed!" dedi.
"O'na Mirac daveti
gönderildi mi?" denildi.
"Evet!" dedi.
"Hoş gelmişler! Bu geliş
ne iyi geliş!" dediler.
Derken bize kapı açıldı.
İçeri girince, Hz. Yahya ve Hz. İsa aleyhimasselam ile karşılaştım.
Onlar teyze oğullarıydı. Hz Cebrail:
"Bunlar Hz. Yahya ve Hz.
İsa'dırlar, onlara selam ver!" dedi. Ben de selam verdim. Onlar da
selamıma mukabelede bulundular. Sonra:
"Hoş geldin salih
kardeş, hoş geldin salih peygamber" dediler. Sonra Cebrail beni
üçüncü semaya çıkardı. Kapıyı çaldı.
"Bu gelen kim?" denildi.
"Cibril'im!" dedi.
"Yanındaki kim?"
denildi.
"Muhammed'dir!" dedi.
"O'na Mirac daveti gitti
mi?" denildi.
"Evet!" dedi.
"Hoş gelmişler! Bu geliş
ne iyi geliş!" denildi. Kapı bize açıldı. İçeri girince Hz. Yusuf
aleyhiselam'la karşılaştık. Cebrail:
"Bu Yusuf'tur! O'na
selam ver!" dedi. Ben de selam verdim. Selamıma mukabele etti.
Sonra:
"Salih kardeş hoş
gelmiş, salih peygamber hoş gelmiş!" dedi.
Sonra Cebrail beni
dördüncü semaya çıkardı. Kapıyı çaldı.
"Bu gelen kim?" denildi.
"Cibril'im!" dedi."
Beraberindeki kim?"
denildi.
"Muhammed!" dedi.
"Ona Mirac davetiyesi
indi mi?" denildi.
"Evet!" dedi.
"Hoş gelmişler! Bu geliş
ne iyi geliş!" dediler. Kapı açıldı. İçeri girdiğimizde, Hz. İdris
aleyhisselam ile karşılaştık. Hz. Cebrail:
"Bu İdris'tir, O'na
selam ver!" dedi. Ben selam verdim. O da selamıma mukabele etti.
Sonra bana:
"Salih kardeş hoş
geldin, salih peygamber hoş geldin!" dedi.
Sonra Hz. Cebrail beni
yükseltti. Beşinci semaya geldik. Kapıyı çaldı.
"Kim bu gelen?" denildi.
"Ben Cibril'im!" dedi.
"Beraberindeki kim?"
denildi.
"Muhammed!" dedi.
"O'na Mirac daveti
indirildi mi?" denildi.
"Evet!" dedi.
"Hoş gelmişler! Bu
geliş ne iyi geliş!" denildi. Kapı açıldı. İçeri girince, Harun
aleyhisselam ile karşılaştık. Cebrail aleyhisselam:
"Bu Harun
aleyhisselam'dır. O'na selam ver!" dedi. Ben selam verdim, o da
selamıma mukabelede bulundu ve:
"Salih kardeş hoş
geldin, salih peygamber hoş geldin!" dedi.
Sonra Cebrail beni
yükseltti ve altıncı semaya geldik. Kapıyı çaldı.
"Bu gelen kim?" denildi.
"Ben Cibril!" dedi.
"Beraberindeki kim?"
denildi.
"Muhammed!" dedi.
"O'na Mirac daveti
indirildi mi?" denildi.
"Evet!" dedi.
"Hoş gelmişler! Bu geliş
ne iyi geliş!" denildi.
İçeri girince, Hz.
İbrahim aleyhisselam ile karşılaştık. Cebrail:
"Bu baban İbrahim'dir,
O'na aselam ver!" dedi. Ben selam verdim. O da selamıma mukabele
etti. Sonra:
Salih oğlum hoş geldin,
salih peygamber hoş geldin!" dedi
Sonra Sidretü'l-Münteha'ya
çıkarıldım. Bunun meyveleri (Yemen'in) hecer testileri gibi iri
idi, yaprakları da fil kulakları gibiydi.
Cebrail aleyhisselam
bana:
"İşte bu Sidretü'l-Münteha'dır!"
dedi.Burada dört nehir vardır: İkisi batınî nehir, ikisi zahirî
nehir.
"Bunlar nedir, ey
Cibril?" diye sordum.
Hz. Cebrail:
"Şu iki batınî nehir
cennetin iki nehridir. Zahirî olanların biri Nil, diğeri
Fırat'tır!" dedi.
Sonra bana el-Beytü'l-Ma'mur
yükseltildi. Sonra bana bir kapta şarap, bir kapta süt, bir kapta
da bal getirildi. Ben sütü aldım. Cebrail aleyhisselam:
"Bu (aldığın), fıtrat(a
uygun olan)dır, sen ve ümmetin bu fıtrat (yaratılış) üzeresiniz!"
dedi.
Resulullah devamla dedi
ki:
"Sonra bana, her günde
elli vakit olmak üzere namaz farz kılındı. Oradan geri döndüm. Hz.
Musa aleyhisselam'a uğradım. Bana:
"Ne ile emrolundun?"
dedi.
"Gece ve gündüzde elli
vakit namazla!" dedim.
"Ümmetin, her gün elli
vakit namaza muktedir olamaz. Vallahi ben, senden önce insanları
tecrübe ettim. Benî İsrail'e muamelelerin en şiddetlisini uyguladım
(muvaffak olamadım). Sen çabuk Rabbine dön, bunda ümmetine
hafifletme talep et!" dedi.
Ben de hemen döndüm
(hafifletme istedim, Rabbim) benden on vakit namaz indirdi. Musa
aleyhisselam'a tekrar uğradım. Yine:
"Ne ile emrolundum?"
dedi.
"Benden on vakit namazı
kaldırdı!" dedim.
"Rabbine dön! Ümmetin
için daha da azaltmasını iste!" dedi. Ben döndüm. Rabbim benden on
vakit daha kaldırdı. Dönüşte yine Musa aleyhisselam'a uğradım. Aynı
şeyi söyledi. Ben, beş vakitle emrolunmama kadar bu şekilde Hz. Musa
ile Rabbim arasında gidip gelmeye devam ettim. Bu sonuncu defa da
Hz. Musa'ya uğradım. Yine:
"Ne ile emredildin?"
dedi.
"Her gün beş vakit
namazla!" dedim.
"Senin ümmetin her gün
beş vakit namaza da takat getiremez. Rabbine dön, hafifletme talep
et!" dedi.
"Rabbimden çok istedim.
Artık utanıyorum, daha da hafifletmesini isteyemem! Ben beş vakte
razıyım. Allah'ın emrine teslim oluyorum!" dedim.
Musa aleyhisselam'ı
geçer geçmez bir münadi (Allah adına) nida etti:
"Farzını kesinleştirdim,
kullarımdan hafiflettim de!"
Bir rivayette şu ziyade
geldi:
"Namazlar (günde)
beştir. Ve onlar ellidir de. İndimde hüküm değişmez artık!"
İstanbul
10.06.2009
http://sufizmveinsan.com
|