16-102 /
5740 - İmam Malik'ten rivayete göre, kendisine;"malım Allah yolunda
sadakadır" diyen kimse hakkında sorulmuştu, şu cevabı verdi:
"Üçte
birini sadaka yapar. Zira, Aleyhissalâtu vesselâm, Ebu Lübabe (radıyallahu
anh):
"Günah
işlemiş bulunduğum kavmimin yurdunu terkedip, sana mücavir olacağım.
Malımı da Allah ve Resulü'ne tasadduk edeceğim" dediği vakit:
"Bu maldan
üçte birinin bağışı sana kifayet eder" demişti."
16-106 /
5746 - İmrân İbnu Husayn (radıyallahu anhüma) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Ne bir
masiyette ne de insanoğlunun malik olmadığı bir şeyde nezir yoktur."
16-107,108
/ 5747 - Yahya İbnu Said (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Kasım İbnu
Muhammed'in şöyle söylediğini işittim:
"İbnu Abbâs
(radıyallahu anhümâ)'a bir kadın gelip:
"Ben oğlumu
kurban etmeye nezrettim! (Ne dersin?)" dedi. İbnu Abbâs ona:
"Oğlunu
kesme, yeminine karşı keffârette bulun!" diye cevap verdi.
Bu cevap
karşısında orada bulunan yaşlı bir zat:
"Bu nezirde
nasıl keffâret olur?" dedi. İbnu Abbâs açıkladı:
"Allah
Teâla hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de:
"Hanımlarına zıhâr yapanlarınız bilsin ki, bu sözleriyle hanımları
onların anneleri olmuş olmaz. Gerçekten onlar çirkin ve asılsız bir
söz söylüyorlar..." (Mücâdele 2) buyurmuş, sonra da gördüğün gibi,
bu zıharda bulunanlara keffâret takdir etmiştir."
16-111 /
5750 - İmrân İbnu Husayn (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Nezir iki
çeşittir: Kimin nezri Allah'a taatla ilgiliyse bu nezir Allah
içindir. Bunda vefa gerekir. Kimin nezri de Allah'a masiyetle ilgili
ise işte bu nezir şeytan içindir, bunda vefa yoktur. Böyle bir
nezirde bulunan kimse, nezri için, yeminde olduğu gibi keffarette
bulunur."
16-114.Sayfa : Rasûlullah Efendimiz buyurdular ki :
"İnsanlardan bazıları vardır ki, halka görünüşe göre ehl-i cennete
yaraşan hayırlı işler yaparlar. Halbuki onlar (o işlerini yaparken
taşıdıkları niyetleri sebebiyle) cehennemliktir..."
16-114 /
5751 - Hz. Ömer radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Ameller
niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin
hicreti Allah'a ve Resûlüne ise, onun hicreti Allah ve Resûlünedir.
Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı bir
kadına ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir."
16-116 /
5752 - İbnu Ömer radıyallahu anhümâ anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Allah bir
kavme azap indirdi mi, o azab, kavmin içinde bulunan herkese isabet
eder. Sonra, (kıyamet gününde) herkes niyetlerine [ve amellerine]
göre diriltilirler."
16-118 /
5753 - İbnu Abbâs radıyallahu anhüma anlatıyor:
"Resulullah
(aleyissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
Kim kırk
sabah Allah'a ihlâslı olursa, kalbinden lisanına hikmet çeşmeleri
akmaya başlar."
16-120 /
5754 - Temimu'd-Dâri (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah
(aleyissalâtu vesselâm):
"Din
nasihatten (hayırhahlıktan) ibarettir!" demişti.
Biz sorduk:
"Ey
Allah'ın Resulü! Kimin için hayırhah olmaktır?"
"Allah
için, Allah'ın kitabı için, Resulü için ve Müslümanların imamları ve
hepsi için!" buyurdular."
16-127.Sayfa : Rasûlullah Efendimiz buyurdular ki :
*Bir millet
istişare ettiği müddetçe zillete düşmez.
*Allah,
ümmetimi dalalet üzere birleştirmez. Allah'ın eli cemaat üzerinedir
*Umerânız
hayırlılarınızdan, zenginleriniz de cömertlerinizden olur ve
işleriniz de aranızda istişare ile yürürse yerin üstü sizin için
yerin altından daha hayırlıdır."
16-131.Sayfa : Hz. Ali, Hz. Peygamber (aleyissalâtu vesselâm)'e
sorar:
"Ey
Allah'ın Resulü, hakkında Kur'an'da ayet gelmemiş, sizin
sünnetinizde de bir benzeri hükme bağlanmamış (hakkında emir veya
yasak beyan edilmemiş) bir hâdise ortaya çıkarsa ne yapmamızı irşad
buyurursunuz?"
Resulullah (aleyissalâtu vesselâm)'ın
cevabı şudur:
"Onu (fukaha)
ve mü'minlerden âbid olanlar arasında istişare edin. Fakat asla
hususi bir kimsenin re'yi ile hükme bağlamayın..."
İstanbul
02.09.2009
http://sufizmveinsan.com
|