Kütüb-ü Sitte'den Alıntılar
79.Bölüm


9-231 / 2904 - Hârise İbnu Vehb (radıyallâhu anh) anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Mina'da bize, sayıca en çok olduğumuz ve en ziyade güven içinde olduğumuz bir zamanda namazı iki rek'at kıldırdı."

9-236 / 2910 - Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor:

"Resûlullah  (aleyhissalâtu vesselâm), güneş batıya meyletmeden yola çıkınca, öğle namazını ikindi vaktine te'hir eder, ikindi olunca mola verir, ikisini cemederdi (beraber kılardı). Yola çıkmazdan önce güneş batıya meyletti (öğle vakti) girdi ise, hareketten önce her ikisini de (öğle ve ikindi) kılar sonra yola çıkardı."

9-239 / 2915 - Ca'fer İbnu Muhammed İbni Mesleme (radıyallâhu anh) anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) öğle ve ikindi namazlarını, Arafat'ta tek bir ezan ve iki ayrı ikâmetle kıldı. İki  namaz arasında nafile kılmadı. Müzdelife'de de akşamla yatsıyı bir  ezan ve iki ikâmetle kıldı ve aralarında nafile kılmadı."

9-241 / 2918 - Müslim'de gelen bir başka rivâyette şöyle denmiştir:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) korku ve sefer hali olmaksızın öğle ve ikindiyi birleştirerek, akşam ve yatsıyı da birleştirerek kıldı."İmam  Mâlik: "Ben bunu, yağmurlu günde yapılmış olacağını zannediyorum" demiştir."

9-243. Sayfa :  "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) (hiçbir meşrû sebep yokken) öğleyle ikindiyi, akşamla yatsıyı cemetti. Kendisine "Bunu niye yaptın?" diye sorulunca:

"Ümmetimin meşakkatte kalmaması için" diye cevap verdi."

9-249 / 2924 - Muvatta'nın bir diğer rivâyetinde şöyle  gelmiştir: "Korku namazı şöyledir: "İmam, beraberinde arkadaşlarından bir grup olduğu halde namaza durur, bir grup da düşmâna karşı yerini alır. İmam bir rek'ati beraberindekilerle rükû ve secde ile kılar, ve ayağa (ikinci rek'ate) kalkar. Tam doğrulunca öyle kalır. Cemaat geri kalan rek'ati kendi başlarına tamamlayıp selam verirler ve oradan ayrılırlar. İmam yerinde ayakta durmaya devam eder. Namazını kılanlar düşmanın karşısında yerlerini alırlar. Namaz kılmamış olan diğerleri gelip imamın arkasında dururlar,tekbir getirerek uyarlar. İmam onlara da bir rek'at namaz kıldırır, secdeden sonra oturur ve selam verir. İmama uyan bu ikinci grup imam selam verince kalkıp, geri kalan rek'ati kılıp selam verirler."

9-260 / 2931 - Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Sünnette gelen oniki rek'ate kim devam ederse Allah ona cennette bir ev bina eder. Bu oniki rek'atin:

* Dördü öğleden önce,

* İkisi öğleden sonra,

* İkisi akşamdan sonra,

* İkisi yatsıdan sonra,

* İkisi de sabahtan önce."

9-263 / 2934 - Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) nafilelerden hiçbirine, sabah namazının iki rek'atlik nafilesi kadar aşırı ilgi göstermemiştir."

9-283 / 2971 - Ka'b İbnu Ucre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), Benî Abdi'l-Eşhed mescidinde akşam namazını kılmıştı. Cemaat, farzı bitirince nafileyi kılmaya başladı. Bunu gören Resûlullah:

"Bu, evlerin namazıdır" buyurdular."

Nesâî'de şu ifade vardır: "Sizin, bu namazı evlerde kılmanız gerekir."

9-286 / 2976 - Hz.Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Sizden biri cumayı kıldı mı, ondan sonra da dört rek'at kılsın"

9-290 / 2981 - Hz. Ali (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Vitir namazı farz namaz gibi kesin değildir. Ancak Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"Allahu Teâlâ hazretleri tektir, tek'i sever, öyleyse  ey ehl-i Kur'an vitri kılın!" buyurmuştur."

9-296 / 2991 - Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) her gece vitir kılardı. Gecenin evvelinde de kıldı, ortasında da kıldı; sonunda da kıldı (ölümü sırasında) gecenin sonunda kıldı."

9-298 / 2995 - Ebû Saîd (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Vitir namazını kılmadan kim uyur veya unutursa  hatırladığı veya uyandığı zaman hemen kılsın."

9-301 / 3000 - Muvatta'nın bir rivâyetinde şöyle gelmiştir: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Akşam namazı gündüzün vitridir."

9-302 / 3002 - Hz. Bilâl (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Size geceleyin kalkmayı tavsiye ederim. Çünkü o, sizden önce yaşayan sâlihlerin adetidir; Rabbinize yakınlık (vesilesi)dir; günahlardan koruyucudur; kötülüklere kefârettir, bedenden hastalığı kovucudur."

9-305. Sayfa :Cenâb-ı Hakk, peygamberinin diliyle şu vaadde bulunmaktadır:

-"Kim uykusundan uyanırken Rabbinin tevhidini söyler, mülkün O'na ait olduğunu iz'an eder, nimetini itirafla hamdeder,  tesbih okuyarak O'nu layık olmadığı sıfatlardan tenzîh eder, tekbir getirerek saygısını izhâr eder. Allah'ın yardımı olmadıkça hiçbir şeye kudreti olmadığını beyanla teslim olursa, dua ettiği takdirde icâbet görecek, namaz kıldığı takdirde kabul edilecektir."

İstanbul -18.04.2007  
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail