9-306 / 3006 - Muğîre
İbnu Şu'be (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) ayakları kabarıncaya kadar geceleri kalkıp namaz kılardı.
Kendisine:
"Allah senin geçmiş ve
gelecek günahlarını affetti (niye kendini bu kadar hırpalıyorsun?)"
denildi.
"Şükredici bir kul
olmayayım mı?" cevabını verdi."
9-306.Sayfa :Rasûlullah
Efendimiz buyurdular ki :
-"Amellerden, tâkat
getireceğiniz miktarı esas alın, zira Allah, sizin şevkle
yaptığınızdan hoşnut olur."
9-309 / 3007 - Hz. Âişe
(radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
gece namazını hiç terketmezdi. Öyle ki hastalanacak veya ağırlık
hissedecek olsa oturarak kılardı."
9-309 / 3008 - Hz. Ebû
Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:
"Allah, geceleyin kalkıp
namaz kılan ve hanımını da uyandıran, hanımı imtina ettiği takdirde
yüzüne su döken kula rahmetini bol kılsın. Allah, geceleyin kalkıp
namaz kılan, kocasını da uyandıran, kocası imtina edince yüzüne su
döken kadına da rahmetini bol kılsın."
9-310 / 3009 - Yine Ebû
Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:
"Biriniz uyuyunca
ensesine şeytan üç düğüm atar. Her düğümü atarken, düğüm yerine
eliyle vurarak "üzerine uzun bir gece olsun, yat" dilediğinde bulunur.
Adam uyanır ve Allah'ı zikrederse bir düğüm çözülür, abdest alacak
olursa bir düğüm daha çözülür, namaz kılarsa bütün düğümler çözülür ve
böylece canlı ve hoş bir hâlet-i ruhiye ile sabaha erer. Aksi halde
habis ruhlu (içi kararmış) ve uyuşuk bir halde sabaha erer."
9-313.Sayfa : Rasûlullah
Efendimiz buyurdular ki :
-Uyurken Ayete'l-Kürsî'yi
okuyana şeytan yaklaşamaz…
9-313 / 3010 - İbnu
Mes'ud (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'ın yanında bir adamın zikri geçti ve sabaha kadar uyuduğu
namaza kalkmadığı söylendi. Aleyhissalâtu Vesselâm:
"Bu adamın kulağına
şeytan işemiştir" buyurdu."
9-314 / 3011 ) - Hz. Âişe
(radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki:
"(Mûtad olarak) geceleyin
namaz kılan bir kimse, uykunun galebe çalmasıyla (bir gece uyuyakalsa
ve namazını kılamasa) Allah Teâlâ hazretleri onun namazının sevabını
yine de yazar, onun uykusu (Allah'ın ona yaptığı bir ikram) bir sadaka
olur.
9-330 / 3019 - Ebû Zerr
(radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki:
"Her gün, sizin her bir
mafsalınız için bir sadaka terettüp etmektedir. Her tesbih bir
sadakadır. Her tahmid bir sadakadır, her bir tehlîl bir sadakadır.
Emr-i bi'lma'ruf bir sadakadır. Nehy-i ani'lmünker de bir sadakadır.
Bütün bunlara kişinin kuşlukta kılacağı iki rek'at namaz kafi gelir."
9-346 / 3039 - Hz. Câbir
(radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile
birlikte bayrama katıldım. Efendimiz hutbeden önce, ezansız ve
ikâmetsiz namaz kılardı. Sonra Bilâl (radıyallâhu anh)'e dayanarak
kalktı. Allah'tan korkmayı emretti ve O'na itâate teşvik etti.
İnsanlara vaaz edip (ölümü, âhireti, cenneti, cehennemi)
hatırlattı.Sonra kadınlar bölümüne geçti. Onlara da aynı şekilde vaaz
etti, hatırlatmalarda bulundu. Ve:"Allah için tasadduk edin, zira
sizin ekseriyetiniz cehennem odunusunuz!" buyurdu. Yanakları kararmış
itibarlı kadınlardan biri kalkarak:"Niçin ey Allah'ın Resûlü? dedi
(niye cehennem odunlarıyız?)" Resûlullah açıkladı:"Zira siz kadınlar
çok şikâyette bulunuyor, kocalarınıza nankörlük ediyorsunuz."Bunun
üzerine kadınlar takılarından tasadduk etmeye başladılar. Hz. Bilâl'in
eteğine atıyorlardı."
9-351 / 3042 - Hz. Ebû
Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Şu gününüzde iki bayram bir araya geldi.
Dileyene (bayram namazı) cuma için de yeterlidir. Biz her ikisini
birleştiriyoruz."
AÇIKLAMA:Muhtelif
rivâyetler, gerek Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) devrinde ve
gerekse daha sonra, bayram namazının cumaya rastladığını belirtir. Bu
durumda iki bayramın bir günde birleştirilmesi etmesi mevzubahistir:
1- Cum'a bayramı, 2- Kurban (veya Ramazan) bayramı.
Sadedinde olduğumuz
rivâyet, bu durumda Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın bayram
namazını kıldırdığını, cumayı da kılıp kılmama hususunda cemaati
muhayyer bıraktığını göstermektedir. Öyle ise, bayram namazı kılınması
halinde, cuma namazını kılmanın da, kılmamanın da caiz olması gerekir.
Ancak bayramı kılamayana, cumayı kılmak muhayyer olmaz, farz olmaya
devam eder.
9-356 / 3048 - Büreyde
(radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm),
ramazan bayramı namazına bir şeyler yemeden çıkmazdı. Kurban
bayramında ise, namazdan dönünceye kadar bir şey yemezdi."
9-356 / 3049 - İbnu Ömer
(radıyallahu anhümâ) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) bayram namazına giderken bir yoldan gider,
dönerken başka bir yoldan dönerdi."
İstanbul -25.04.2007
http://sufizmveinsan.com
|