9-527 / 3227 - Hz. Ebu Hüreyre
(radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a
bir adam geldi ve:
"Ey Allah'ın Resulü, helâk oldum" dedi.
Aleyhissalâtu vesselâm:
"Seni helak eden şey nedir?" diye sorunca:
"Oruçlu iken hanımıma temas ettim" dedi:
Bunun üzerine Resûlullah'la aralarında şu konuşma geçti:"
Azad edecek bir köle bulabilir misin?"
"Hayır!"
"Üst üste iki ay oruç tutabilir misin?"
"Hayır!"
"Altmış fakiri doyurabilir misin?"
"Hayır!"
"Öyleyse otur!" Biz bu minval üzere
beklerken, Aleyhissalâtu vesselâm'a içerisinde hurma bulunan bir büyük
sepet getirildi.
"Soru sahibi nerede?" diyerek adamı aradı.
Adam:
"Benim! Buradayım!" deyince,
Aleyhissalâtu vesselâm:
"Şu sepeti al, tasadduk et!" dedi. Adam:
"Benden fakirine mi? Allah'a yemin
ediyorum, Medine'nin şu iki kayalığı arasında benden fakiri yok!"
cevabını verdi. Bunun üzerine Resûlullah güldüler ve:
"Öyleyse bunu ehline yedir!" buyurdular.
9-539 / 3232 - Hz. Enes (radıyallahu anh)
anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), (ölen) çocuğu için
ağlamakta olan bir kadına rastlamıştı:
"Allah'tan kork ve sabret!" buyurdu. Kadın
(ızdırabından kendisine hitab edenin kim olduğuna bile bakmadan):
"Benim başıma gelenden sana ne?" dedi.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) uzaklaşınca, kadına:
"Bu Resûlullah idi!" dendi. Bunun üzerine,
kadın çocuğun ölümü kadar da söylediği sözden dolayı (utanıp) üzüldü.
(Özür dilemek için) doğru aleyhissalâtu vesselâm'ın kapısına koştu.
Ama kapıda bekleyen kapıcılar görmedi, doğrudan huzuruna çıktı ve:
"Ey Allah'ın Resulü, (o yakışıksız sözü)
sizi tanımadan sarfettim (bağışlayın!)" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Makbul sabır, musibetle karşılaştığın ilk
andakidir" buyurdu."
9-541,542 / 3233 - Ümmü Seleme
(radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı
şunları söylerken işittim:
"Kendisine bir musibet gelen müslüman
Allah'ın emrettiği: "İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râci'ûn, allahümme
ecirnî fi musîbetî vahluf lî hayran minhâ: "Biz Allah'ınız ve ancak
O'na döneceğiz. Bana bu musibetim için ücret ver. Ve bana bunun
arkasından daha hayırlısını ver" derse Allah o musibeti alır ve
mutlaka daha hayırlısını verir.
"Ümm-ü Seleme der ki: "Ebu Seleme
(radıyallahu anh) vefat ettiği zaman ben: "Ebu Seleme'den daha hayırlı
olan hangi müslüman var? Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a ilk
hicret eden hâne, onun hânesiydi" dedim. Ben bunu söyledikten sonra
Allah, onun yerine bana Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı verdi.
Şöyle ki: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm),
bana Hâtîb İbnu Ebî Belte'a'yı göndererek
kendisi için beni istetti. Ben: "Benim
(küçük) bir kız çocuğum var, ayrıca ben kıskanç bir kadınım.
(Resûlullah'ın ise birçok hanımı var, imtizacsızlıktan korkarım)" diye
cevap verdim. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):"Kız çocuğuna
gelince, Allah'a dua ederiz, onu kendisinden müstağni kılar,
kıskançlığı için de Allah'a gidermesini dua ederim" buyurdular."
9-544 / 3235 - Ebu Hüreyre (radıyallahu
anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Allah Teâla hazretleri şöyle demiştir: "Ben kimin iki sevdiğini
almışsam ve o da sevabını umarak sabretmişse, ona cennet dışında bir
mükâfaat vermeye razı olmam."
9-547. Sayfa : Rasûlullah Efendimiz
buyurdular ki :
"Kul hastalanınca günahlardan arınır ve
anneden yeni doğmuş gibi günahsız olur"
9-548 / 3239 - Habbâb İbnu'l-Eret
(radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
Ka'be'nin gölgesinde bir bürdeye yaslanmış otururken, gelip
(müşriklerin yaptıklarından) şikâyette bulunduk:
"Bize yardım etmiyor musun, bize dua
etmiyor musun?" dedik. Şu cevabı verdi:
"Sizden önce öyleleri vardı ki, kişi
yakalanıyor, onun için hazırlanan çukura konuyor, sonra getirilen bir
testere ile başının ortasından ikiye bölünüyordu. Bazısı vardı, demir
taraklarla taranıyor, vücudunda sadece et ve kemik kalıyordu. Bu
yapılanlar onları dininden çeviremiyordu. Allah'a kasem olsun Allah bu
dini tamamlayacaktır. Öyle ki, bir yolcu devesine bindi mi San'a'dan
kalkıp Hadramevt'e kadar gidecek, Allah'tan başka hiçbir şeyden
korkmayacak, koyunu için de sadece kurttan korkacak. Ancak siz acele
ediyorsunuz.
İstanbul -30.05.2007
http://sufizmveinsan.com
|