10-225.Sayfa : Rasûlullah
Efendimiz buyurdular ki :
"(Yabancı) bir kadınla
yalnız kalmayın, çünkü onların üçüncüsü şeytandır."
10-230 / 3436 - Hz. Büreyde
(radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) Hz. Ali (radıyallâhu anh)'a buyurdular ki:
"Ey Ali, bakışına bakış
ekleme. Zira ilk bakış sanadır, ama ikinci bakış aleyhinedir."
10-233 / 3439 - İbnu
Abbâs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) erkeklerden kadınlaşanlara, kadınlardan da
erkekleşenlere lânet etti ve: "Onları evlerinizden çıkarın!" şeklinde
ferman buyurdu."
10-234 / 3442 - İbnu Ömer
(radıyallâhu anhümâ) anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm), erkeğin iki kadın arasında yürümesini yasakladı."
10-238 / 3447 - Ebû
Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kişi dostunun dini üzeredir.
Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin."
10-239 / 3448 - Ebû'd-Derda
(radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:
"Size oruç, namaz ve
sadakanın derecesinden daha üstün olan şeyi haber vermeyeyim mi?"
"Evet (Ey Allah'ın resulü,
söyleyin!)" dediler.
"İnsanların arasını
düzeltmektir. Çünkü insanların arasındaki bozukluk (dini) kazır."
10-240 / 3449- İbnu Ömer
(radıyallâhu anhümâ) anlatıyor:
"Hz. Ömer (radıyallâhu
anh), el-Câbiye'de bize hitaben:
"Ey insanlar, dedi. Ben,
(şu hutbeyi okumak üzere) aranızda kalkıyorum, tıpkı, Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'ın da bizim aramızda kalktığı gibi. (O
kalkıp) şöyle demişti:
"Size Ashâbımı, sonra da
onların peşinden gelecekleri [sonra da bunların peşinden gelecekleri]
tavsiye ediyorum. Daha sonra (gelenler arasında) yalan, öylesine
yayılacak ki, kişi, kendisinden yemin taleb edilmediği halde yemin
edecek, şâhidliği istenmediği halde şehâdette bulunacak. Haberiniz
olsun, bir erkek bir kadınla baş başa kaldı mı onların üçüncüsü
mutlaka şeytandır. Size cemaati tavsiye ederim. Ayrılıktan sakının.
Zira şeytan, tek kalanla birlikte olur. İki kişiden uzak durur. Kim
cennetin ortasını dilerse, cemaatten ayrılmasın. Kimi ; yaptığı hayır
sevindirir ve kötülüğü de üzerse , işte o ; mü’mindir.
10-245,246 / 3452 )- Sehl
İbnu Sa'd (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'a bir kadın gelerek:
"Ey Allah'ın Resûlü, dedi.
Sana nefsimi bağışlamaya geldim."
Aleyhissalâtu vesselâm
kadına şöyle bir nazar edip sonra tepeden tırnağa gözden geçirdi, bir
de sâbit baktı ve sonunda (hiçbirşey söylemeden) başını yere
eğdi.Kadın, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın, hakkında hiç bir
hükme varmadığını görünce oturdu. Derken bir adam doğrulup:
"Ey Allah'ın Resûlü! Sizin
ona ihtiyacınız yoksa onu bana nikahlayın!"dedi. Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm):
"Yanında (buna mehir olarak
verecek) bir şeyler var mı?" diye sordu. Adam:
"Vallahi yok ey Allah'ın
Resûlü!" deyince:
"Ailene git, bir şeyler
bulabilecek misin bir bak!" dedi. Adam gitti ve az sonra geri geldi:
"Hayır, vallahi ey Allah'ın
Resulü hiç bir şey bulamadım!" dedi. Resûlullah tekrar:
"İyi bak, demirden bir yüzük
de mi yok!" buyurdu. Adam tekrar gidip yine geri geldi ve:
"Hayır! Vallahi ya
Resûlullah, demirden bir yüzük bile yok! Ancak işte şu izârım var,
yarısı onun olsun" dedi.
Sehl der ki: "Adamın ridası
yoktu" Aleyhissalâtu vesselam:
"İzarın ne işe yarar? Onu
sen giyecek olsan onun üzerinde bir şey olmayacak, şayet o giyecek
olsa senin üzerinde bir şey kalmayacak!" buyurdular. Bunun üzerine
adam oturdu. Epey bir müddet oturduktan sonra, kalktı.Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) onun döndüğünü görünce, geri çağırılmasını
söyledi. Adamı çağırdılar.
"Kur'ân'dan ne biliyorsun
(hangi sureler ezberinde?)" diye sordu. Adam:
"Şu şu sûreleri biliyorum!"
diye bildiklerini saydı.
"Yani sen bunları ezbere
okuyor musun?" diye tekrar sordu. Adam:
"Evet!" deyince, Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm):
"Haydi git, ben kadını sana
temlîk ettim" buyurdu.
"Bir rivayette:
"Kur'an'dan bildiklerin(i
öğretmen) mukabilinde onu sana nikâhladım" buyurdu."
İstanbul
-31.07.2007
http://sufizmveinsan.com
|