Hz. Ebu Hüreyre
radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki: "Bir çoban sürüsünü otlatırken, bir kurt koşarak gelip,
sürüden bir koyun kapar. Çoban kurdun peşine düşer ve koyunu ondan
kurtarır. Ancak kurt, çobana dönüp bakar ve: "Bu koyunlara yırtıcı
gününde, onlara benden başka çobanın olmadığı günde kim bakacak?" der.
Halk bunun üzerine: "Sübhanallah! Kurt konuşur mu?" diye hayrete
düşerler. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (onların bu tereddütleri
üzerine): "Buna ben inanıyorum, Ebu Bekr ve Ömer de inanıyor" der.
Halbuki o sırada Ebu Bekr ve Ömer orada değillerdi."
( KÜTÜB-İ SİTTE
/4362)
Müslim'in bir
rivayeti şöyledir: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Bir adam bir ineği sevkederken üzerine bindi. İnek adama bakıp dile
geldi ve: "Ben bunun için yaratılmadım, ben ziraat için yaratıldım"
dedi. Halk, hayret ve korku ile: "Sübhanallah, konuşan bir inek ha!"
dediler. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Ben (onun konuşmasına)
inanıyorum. Ebu Bekr ve Ömer de inanıyorlar, (radıyallahu anhüma)"
buyurdular."
(KÜTÜB-İ SİTTE
/4363)
Hudri
radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki: "Yüksek derece sahiplerini onların altında olanlar
görür. Tıpkı sizin, semânın ufkunda doğan yıldızı görmeniz gibi. Ebu
Bekr ve Ömer (radıyallahu anhüma) onlardandır (yüksek derece
sahiplerindendir) ve daha da ileridirler."
(KÜTÜB-İ SİTTE
/4364)
Hz. Enes
radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Hz. Ömer
ve Hz. Ebu Bekr radıyallahu anhüma için: "Bu ikisi var ya, bunlar,
öncekiler ve sonrakilerden cennetlik olan kühûlün efendisidirler."
(KÜTÜB-İ SİTTE
/4365)
Hz. Huzeyfe
raadıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki: "Benden sonra şu ikiye iktida edin: Ebu Bekr ve Ömer
radıyallahu anhümâ."
(KÜTÜB-İ SİTTE
/4366)
Muhammed
İbnu'l-Nanefiyye anlatıyor: "Babam radıyallahu anh'a dedim ki:
"Babacığım, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan sonra insanların
hangisi hayırlıdır?" "Ebu bekr!" dedi. "Sonra kim?" dedim. "Ömer!"
dedi. Ben: "Sonra kim?" diye sormaya devam edip "Osman!" cevabını
almaktan korktum da: "Sonra sen!" deyiverdim. Ama babam: "Ben mi? Ben
sıradan bir müslümanım" dedi."(KÜTÜB-İ
SİTTE /4367)
İstanbul
-14.09.2004
http://sufizmveinsan.com
|