NEML SÛRESİ
Ebü
Hüreyre (radıyallahu anh) buyurdu ki: "Dabbetu'l-arz, berâberinde Hz.
Müsa'nın asâsı ve Hz. Süleyman (aleyhimâ's-selam)'ın mühürü olduğu
halde çıkar. Asâ ile mü'minlerin yüzünü cilalar, mührü de kâfırlerin
burnuna basar. Öyle ki, sofra ehli toplanınca biri diğerine (yüzündeki
parlaklıktan dolayı) "Ey mü'min!" der, diğeri de (öbürüne, burnundaki
mühür damgası sebebiyle): "Ey kâfır!"der. (Yani mü'min de kâfir de
yüzünden tanınır). (KÜTÜB-İ SİTTE /726)
KASAS SURESİ
Sâid
İbnu Cübeyr anlatıyor: İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ)'a: "Hz. Musa
iki müddetten hangisini ödedi`?" diye sordum da, bana şu cevabı verdi:
"O en çok, en
güzel olanı ödedi (tamamladı). Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)
söyledi mi yapardı." (KÜTÜB-İ SİTTE /727)
Ebu
Hüreyre (radıyallahu anh), "(Ey Muhammed) Sen sevdiğini hidayete
erdiremezsin, ama Allah dilediğine hidayet verir" (Kasas 56) âyeti
hakkında şunu söylemiştir: "Bu âyet Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'ın, amcası Ebu Talib'in İslâm'a girmesini ısrarla istemesi
üzerine nazil oldu." (KÜTÜB-İ SİTTE /728)
İbnu Abbas
(radıyallahu anhümâ): "Herhalde o Kur'ân'ı (tilavetini, tebliğini ve
mucibince amel etmeni) senin üzerine farz kılan (Allah), seni (yine)
dönülecek yere döndürecektir..." (Kasas 85) meâlindeki âyette ifade
edilen döndürülecek yerden maksadın Mekke olduğunu söylerdi."
(KÜTÜB-İ SİTTE /729)
ANKEBUT
SÛRESİ
Ümmü
Hâni (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Erkeklere yaklaşıyor, yol kesiyor
ve toplantılarınızda fenâ şeyler yapmıyor musunuz?" (Ankebut 29)
meâlindeki âyette zikredilen toplantılarındaki fena şeyler'den maksad
nedir? diye Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a sordum. Bana şöyle
cevap verdi:
"
Onlar orda sesli sesli yelleniyorlar, oradan geçen kimselere de çakıl
vs. fırlatıp onlarla eğleniyorlardı." (KÜTÜB-I SİTTE /730)
İbnu Abbas
(radıyallahu anhümâ): "Allah'ı zikretmek elbet en büyüktür" (Ankebut,
45) meâlindeki ayet hakkında şunu söyledi: "Kulun Allahu Teâla'yı
diliyle zikretmesi büyük (bir ibadet)tir. Onu zikretmesi, herhangi bir
günaha yaklaşınca O'ndan korkarak terketmesi, günah işler olduğu halde
diliyle zikretmesinden, daha büyüktür. (KÜTÜB-İ SİTTE /731)
İstanbul
-09.07.2004
http://sufizmveinsan.com
|