Hz.
Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Benim özrümle ilgili ayet indiği
zaman Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) minbere çıktı, günahsız
olduğumu belirtti, arkasından ilgili ayetleri okudu ve iki kadın ve
bir erkeğin cezalandırılmalarını emretti. Üçü de had cezası olan
celde'ye (değneklenmeye) tâbi tutuldular. (KÜTÜB-İ SİTTE /717)
Hz.
Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Allah ilk muhacir kadınlara
rahmetini bol kılsın; "Kadınlar baş örtülerini yakalarının üzerini
(örtecek şekilde) koysunlar" (Nur 31) âyeti indiği zaman örtülerini
(kenardan) yırtarak onunla (yüzlerini de) örttüler." (KÜTÜB-İ SİTTE
/718)
İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ): "(Ey Muhamed)! Mü'min kadınlara da
söyle! Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler iffetlerini
korusunlar..." diye başlayıp kadınlara örtünmeyi emreden âyeti (Nur
31) daha sonra gelen şu âyet neshetti ve istisna getirdi:
"Evlenme ümidi kalmayan ihtiyarlayıp oturmuş kadınlara, süslerini
açığa vurmamak şartıyla dış esvablarını çıkarmaktan ötürü sorumluluk
yoktur. Ama sakınmaları kendileri için daha hayırlı olur" (Nur 60).
(KÜTÜB-İ SİTTE /719)
Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Abdullah İbnu Übey İbni Selül
câriyesine: "Git biraz fâhişelik yap (da para kazan)" diye emretti.
Bunun üzerine Cenâb-ı Hakk: "Dünya hayatının geçici menfaa tini elde
etmek çin, iffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın..."
(Nur 33) meâlindeki ayeti inzâl buyurdu." (KÜTÜB-İ SİTTE /720)
İkrime (radıyallahu anh) anlatıyor: "Irak ahalisinden bir grup İbnu
Abbâs (radıyallahu anhümâ)'a dediler ki:
-
Şu âyet hakkında ne dersiniz? "Ey iman edenler! Ellerinizin altında
olan köle ve câriyeler ve sizden henüz erginliğe ermemiş olanlar sabah
namazından önce, öğle sıcağından soyunduğunuzda ve yatsı namazından
sonra yanınıza gireceklerinde üç defa izin istesinler. Bunlar sizin
için açık bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında
birbirinizin yanına girip çıkmakta, size de, onlara da bir sorumluluk
yoktur. Allah size âyetlerini böyle açıklar. Allah bilendir.
Hakim'dir" (Nur 58). Cenâb-ı Hakk burada kesin emirde bulunduğu halde
biz bunları tatbik etmiyoruz, dediler.
İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ): "Allah mü'minlere karşı halîm ve
rahimdir. Onları örtmeyi sever. İnsanlar o zaman evlerinde ne örtü ne
de perde kullanmıyorlardı. Bazan hizmetçisi veya evlâdı veya yetimesi,
kişi ehlinin üzerinde iken çıkagelirdi. Cenab-ı Hakk bunun üzerine,
mezkur avret vakitlerinde izin istemeyi emretti. Böylece Allahu Teâla
onlara örtü ve hayır getirdi. Ne var ki, hâlâ bu emirle amel eden tek
kişi görmedim." (KÜTÜB-İ SİTTE /721)
İstanbul - 21.05.2004
http://www.sufizmveinsan.com/
|