Yusuf Sûresi:
Hani Yusuf
babasına:
"Babacığım
gerçekten ben (rüyamda) on bir yıldız, güneşi ve ayı gördüm; bana
secde etmektelerken gördüm" demişti. (12/4)
(Babası) Demişti
ki:
"Oğlum, rüyanı
kardeşlerine anlatma, yoksa sana bir tuzak kurarlar. Çünkü şeytan,
insan için apaçık bir düşmandır." (12/5)
İşte böylece
Rabbin seni seçecek, sana (rüyada görülen) olayların yorumunu
öğretecek ve daha önce iki atan İbrahim ve İshak'a nimetini
tamamladığı gibi sana ve Ya'kub soyuna da nimetini tamamlayacaktır.
Çünkü Rabbin çok iyi bilendir, hikmet sahibidir. (12/6)
Onunla birlikte
iki genç de zindana girmişti. Biri:
"Ben (rüyamda)
kendimi şarap sıkıyorken gördüm." dedi. Öbürü:
"Ben de kendimi
başımın üstünde ekmek taşıyorken gördüm; kuş da ondan yemekteydi"
dedi.
"Bunun yorumundan
bize haber ver. Doğrusu biz seni, iyilik yapanlardan görmekteyiz."
(12/36)
(Yusuf) dedi ki:
Size yedirilecek
yemek gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim. Bu,
Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Şüphesiz ben Allah'a inanmayan
bir kavmin dininden uzaklaştım. Onlar ahireti inkâr edenlerin
kendileridir. (12/37)
Ey zindan
arkadaşlarım ! (Rüyalarınıza gelince):
Biriniz (daha
önce olduğu gibi) efendisine şarap içirecek…
Diğeri ise
asılacak ve kuşlar onun başından (beynini) yiyecekler.
Yorumunu
sorduğunuz iş (bu şekilde) kesinleşmiştir. (12/41)
Yusuf, hapisten
kurtulacağına inandığı o ikiden birine dedi ki:
"Beni
efendinin yanında an". (Benden söz et ki, beni
kurtarsın!!!). Fakat Şeytan, ona, efendisinin yanında anmayı
unutturdu. Bu yüzden Yusuf, daha yıllarca zindanda kaldı.(12/42)
Hükümdar:
"Ben (rüyamda)
yedi besili inek görüyorum, onları yedi zayıf inek yiyor; bir de
yedi yeşil başak ve diğerleri ise kupkuru.
Ey önde gelen
(kahin-bilginler) eğer rüya yorumluyorsanız benim bu rüyamı
çözüverin" dedi. (12/43)
Dediler ki:
"(Bunlar)
Karmakarışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilenler
değiliz." (12/44)
O iki kişiden
kurtulmuş olanı nice zaman sonra hatırladı ve:
"Ben bunun
yorumunu size haber veririm hemen beni (zindana) gönderin" dedi.
(12/45)
(Zindana gidip:)
"Yusuf ey doğru
(sözlü insan)..
Yedi besili
ineği yedi zayıf (ineğin) yediği ve yedi yeşil başakla diğerleri
kuru olan (rüya) konusunda bize fetva ver.
Umarım ki insanlara da (senin söylediklerinle) dönerim belki onlar
(bunun anlamını) öğrenmiş olurlar." (12/46)
Dedi ki:
"Siz yedi yıl
önceleri (ektiğiniz) gibi ekin ekin, yediğinizin az bir kısmı
dışında (kalanını) biçtiklerinizi başağında bırakın." (12/47)
"Sonra bunun
arkasından (kuraklığı) zorlu yedi yıl gelecektir, sakladığınız az
bir miktar dışında daha önce biriktirdiğinizi yiyip bitirecektir."
(12/48)
"Sonra bunun
arkasından bir yıl gelecektir ki insanlar, onda bol bol yağmura
kavuşturulacak ve onda sıkıp-sağacaklar." (12/49)
(Yusuf a.s.ın bu
rüya tabiri üzerine Mısır hükümdarı O’nu kendine vezir yapmış, tüm
tedbirlerin alınmasında ve uygulanmasında tam yetkiyle donatmış,
olayların cereyanı aynen tabirde ki gibi çıkmıştır.)
Babasını ve
annesini tahta çıkarıp oturttu; onun için secdeye kapandılar. Dedi
ki: "Ey Babam bu daha önceki rüyamın yorumudur. Doğrusu Rabbim onu
gerçek kıldı. Bana iyilik etti, çünkü beni zindandan çıkardı. Şeytan
benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra (O) çölden sizi
getirdi. Şüphesiz benim Rabbim, dilediğini pek ince düzenleyip
tedbir edendi. Gerçekten bilen hüküm ve hikmet sahibi O'dur."
(12/100)
"Ey Rabbim!
Mülkten bana (nasibimi) verdin ve bana (rüyada görülen) olayların
yorumunu da öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünyada da
ahirette de benim sahibimsin. Beni Müslüman olarak öldür ve beni
Sâlihler arasına kat!" (12/101)
Hani biz sana:
"Muhakkak Rabbin
insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o
rüyayı, insanları denemek için yaptık Kur'an'da lanetlenmiş ağacı
da. Biz onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda büyük bir
azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor. (17/60)
(İsmail
as)Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince, (İbrahim as):
Yavrucuğum! Rüyada seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün, ne
dersin? dedi. O da (İsmail as) cevaben:
Babacığım! Emr olunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden
bulursun, dedi. (37/102)
"Gerçekten sen
rüyayı doğruladın. Şüphesiz biz ihsanda bulunanları böyle
ödüllendiririz." (37/105)
Andolsun
Allah, elçisinin gördüğü rüyanın hak olduğunu doğruladı. Eğer Allah
dilerse mutlaka siz Mescid-i Haram'a güven içinde saçlarınızı tıraş
etmiş (kiminiz de) kısaltmış olarak (ve) korkusuzca gireceksiniz.
Fakat Allah sizin bilmediğinizi bildi böylece bundan önce size yakın
bir fetih (nasip) kıldı. (48/27)
Derleyen: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul -31.01.2006
http://sufizmveinsan.com
|