Hadis-i
Şerifler:
934 - Ebu
Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: ;
"Zaman yaklaşınca, mü'minin rüyası, neredeyse yalan
söylemeyecek. Esasen mü'minin rüyası, peygamberliğin kırk
altı cüzünden bir cüzdür."
Buharî'nin rivayetinde şu ziyade var:
"Peygamberlikten cüz olan şey yalan olamaz."
935 - Ebu
Katâde (radıyallahu anh)'nin anlattığına göre:
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şöyle söylediğini işitmiştir:
"Rüya Allah'tandır. Hulm (sıkıntılı rüya) şeytandandır. Öyle
ise, sizden biri, hoşuna gitmeyen kötü bir rüya (hulm) görecek
olursa sol tarafına tükürsün ve ondan Allaha istiâze etsin
(sığınsın). (Böyle yaparsa şeytan) kendisine asla zarar
edemiyecektir."
936 -
Buhârî'nin bir rivayetinde Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle
buyurur:
"Beni rüyada gören, gerçekten beni görmüştür, çünkü şeytan benim
suretime giremez."
937 - Ebu
Rezîn el-Ukeylî Lakît İbnu Amir İbni Sabire (radıyallahu anh)
anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Mü'minin rüyası, nübüvvetin kırk cüzünden bir cüzdür. Bu rüya,
anlatılmadığı müddetçe bir kuşun ayağında (takılı vaziyette) durur.
Anlatılacak olursa hemen düşer."
939 -
Tirmizî'de Ebu Saîd'den şu rivayet kaydedilmiştir:
"En
sâdık rüya seher vakitlerinde görülen rüyadır."
940 - Hz. Ebu
Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resülullah
(aleyhissalâtu vesselâm) şöyle demişti:
"Benden sonra, peygamberlikten sâdece mübeşşirat (müjdeciler)
kalacaktır!" Yanındakiler sordu:
"- Mübeşşirât da nedir`?"
" Sâlih rüyadırl" diye cevap verdi."
Muvatta'nın rivayetinde şu ziyade var:
"Sâlih rüyayı sâlih kişi görür veya ona gösterilir."
943 - Ebu Musa
(radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Rüyamda kendimi Mekke'den, hurma ağaçları bulunan bir beldeye
hicret ediyorum gördüm. Ben bunu, hicretimin Yemâme'ye veya Hacer'e
olacağı şeklinde tahmin etmiştim, meğer Yesrib Şehrine imiş. Bu
rüyamda kendimi bir kılıncı sallıyor gördüm, kılıncın başı kopmuştu.
Bu, Uhud Savaşı'nda mü'minlerin maruz kaldıkları musibete delâlet
ediyormuş. Sonra kılıncımı tekrar salladım. Bu sefer, eskisinden
daha iyi bir hal aldı. Bu da, Cenab-ı Hakk'ın fetih ve Müslümanların
bir araya gelmeleri nevinden lütfettiği nimetlerine delâlet etti. O
aynı rüyamda sığırlar ve Allah'ın (verdiği başka) hayrını gördüm.
Sığırlar Uhud gününde mü'minlerden bir cemaate çıktı, (gördüğüm
başka) hayır da Allah'ın Bedir'den sonra (nasib ettiği fetihlerin)
hayrı ve bize Rabbimizin lütfettiği (Bedru'l-Mev'id) sıdkının sevabı
olarak çıktı."
944 - Hz. Enes
(radıyallahu anh) anlatıyor:
"Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in şöyle söylediğini
işittim:
"Ben bu gece, rü'yamda, kendimi Ukbe İbnu Râfi'in evinde imişim
gördüm. Orada bana İbnu Tâb denen cinsten taze hurma getirildi. Ben
bu rüyayı şöyle te'vil ettim:
"Yükselme dünyada bizimdir, âhirette de hayırlı âkıbet bizimdir,
dinimiz de tamamlanmıştır."
945 - İbnu
Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle demişti:
"Ben (rüyamda), saçları karma karışık siyah bir kadının Medine'den
çıkıp Mehyea'ya indiğini gördüm. Burası Cuhfe'dir. Ben bunu, Medine'
deki vebanın oraya nakledilmesine yordum.
946 - İbnu
Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) zamanında kişi, bir rüya
görecek olsa onu aleyhissalâtu vesselâm efendimize anlatırdı. O
sıralarda ben genç, bekâr bir delikanlıydım, mescidde yatıp
kalkıyordum. Bir gün rüyamda, iki meleğin beni yakalayıp cehennemin
kenarına kadar getirdiklerini gördüm. Cehennem kuyu çemberi gibi
çemberlenmişti. Keza (kova takılan) kuyu direği gibi iki de direği
vardı. Cehennemde bazı insanlar vardı ki onları tanıdım. Hemen
istiâzeye başlayıp üç kere:
"Ateşten Allah'a sığınırım" dedim. Derken beni getiren iki meleği
üçüncü bir melek karşılayıp, bana:
"Niye korkuyorsun? (korkma)" dedi.
Ben bu rüyayı kız kardeşim Hafsa (radıyallahu anhâ)'ya anlattım.
Hafsa da Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a anlatmış. Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm):
"- Abdullah ne iyi insan, keşke bir de gece namazı kılsa!" demiş.
Sâlim der ki: "Abdullah bundan sonra geceleri pek az uyur oldu!"
947 - Abdullah
İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) bir başka rivayette şöyle demektedir:
"Rüyamda, avucumda seraka denen iyi cins ipekten bir parça gördüm,
cennette, her nereyi arzu etsem beni oraya uçuruyordu. Bu rüyamı
Hafsa (radıyallahu anhâ)'ya anlattım. O da Resûlullah'a anlatmış.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Kardeşin sâlih bir kimse" diye yormuş."
Derleyen: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul -07.02.2006
http://sufizmveinsan.com
|