Rüyâlar
5. Bölüm


952 - Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor:

"Bir bedevî Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e gelip:

"- Rüyamda başımın kesildiğini, kendimin de onun peşine düştüğünü gördüm" dedi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) adamı azarlayıp:

" Sakın ha! Şeytanın, rûyanda seninle eğlenmesini kimseye anlatma!" dedi.

953 - Ümmü'l-Alâ el-Ensâriyye (radıyallahu anhâ) anlatıyor:

"- Muharcirler geldiği zaman (kur'a çekildi), bize Osman İbnu Maz'un'un ağırlanması çıktı. (Onu evimize yerleştirdik.) Hemen hastalandı. Tedavisi ile meşgul olduk. (Şifa bulamadı), vefat etti.

Osman (radıyallahu anh)'ı rüyamda gördüm, akan bir çeşmesi vardı.

Düşümü Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e anlattım. Bana:

"Bu onun amelidir, onun için akıyor" dedi.

Salih rüyalar:

7126 - Ümmü Kürz el-Ka'biyye radıyallahu anhâ anlatıyor:

"Resülullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:

"Peygamberlik gitti fakat mübeşşirât (mû'minin göreceği güzel rüyalar) bâkidir."

7128 - Ebu Cuheyfe radıyallahu anh anlatıyor:

"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kim beni rüyasında görürse, o uyanıkken beni görmüş gibidir. Çünkü şüphesiz, şeytan benim suretime girmeye muktedir değildir"

7129 - Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:

"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Rü'ya üç kısımdır:

Biri Allah'tan bir müjdedir.

Biri nefsin konuşmasıdır.

Biri de şeytanın korkutmasıdır.

Biriniz hoşuna giden bir rü'ya görecek olursa, dilerse onu anlatsın.

Eğer hoşuna gitmeyen bir şey görürse onu kimseye anlatmasın, kalkıp namaz kılsın."

7130 - Avf İbnu Mâlik radıyallahu anh anlatıyor:

"Resulullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki:

"Rüya üç kısımdır:

-Bir kısmı; âdemoğlunu üzmek için şeytandan olan korkulardır;

-Bir kısmı, kişinin uyanıkken kafasını meşgul ettiği şeylerdendir; bunları uykusunda görür;

-Bir kısım rüyalar da var ki, onlar peygamberliğin kırk altı cüzünden birini teşkil eder."

Hoşlanılmayan rüya görüldüğünde:

7131 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:

"Resülullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki:

"Biriniz hoşuna gitmeyen bir rüya görünce uzandığı zaman diğer yanına dönsün, üç sefer soluna tükürsün. Allah'tan o rüyanın hayrını talep edip, şerrinden Allah'a sığınsın."

7132 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:

"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a bir adam gelip:

"Rüyamda başımın vurulduğunu, (koparıldığını) sonra da yerde yuvarlandığını gördüm!" dedi. Resülullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurdular:

"Şeytan (birinize rüyasında) gelir. O da bundan korkar. Sabah olunca, gidip bunu halka anlatır."

Rüya neye dayanılarak yorumlanmalı?

7133 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor:

Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Rüyada gördüğünüz şeylerin isimlerini, o rüyayı yormada esas alın. Keza gördüklerinizin künyelerini veya kinaye mânalarını da dikkate alın. Rüya, ilk yorumcuya göre (vukua gelir, öyleyse rasgele kimselere anlatmayın)."

7134 - Ümmü'l-Fadl radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre:

"Kendisi (bir gün):

"Ey Allah'ın Resülü! Rüyamda sanki sizin uzuvlarınızdan birinin evimde olduğunu gördüm" demiş, Aleyhissalâtu vesselam da:

"Hayır görmüşsün. Kızım Fâtıma bir oğlan çocuğu dünyaya getirir, sen onu emzirirsin" buyururlar.

Gerçekten de Hz. Fâtıma radıyallahu anhâ (bir müddet sonra) Hz. Hüseyin veya Hasan radıyallahu anhümâ'yı doğurdu. Ümmü'l-Fadl da (kendi bebeği) Kusam'ın sütüyle onu emzirdi.

Ümmü'l-Fadl (sözüne devamla) dedi ki:

"Bir gün ben onu Aleyhissalâtu vesselâm'ın yanına getirip kucağına koydum. Çocuk (Resulullah'ın kucağına) işedi. Bende çocuğun omzuna vurdum. Resulullah aleyhissalâtu vesselâm müdahale ederek

"Oğlumun canını yaktın. Allah sana rahmet (mağfiret) etsin" buyurdular."

7135 - Talha İbnu Ubeydillah radıyallahu anh anlatıyor:

"Belî (kabilesinden) iki kişi Aleyhissalâtu vesselâm'ın yanına geldiler. İkisi beraber Müslüman olmuştu. Biri gayret yönüyle diğerinden fazlaydı. Bu gayretli olanı, bir gazveye iştirak etti ve şehit oldu. Öbürü, ondan sonra bir yıl daha yaşadı. Sonra o da öldü."

Talha (devamla) der ki:

"Ben rüyamda gördüm ki:

"Ben cennetin kapısının yanındayım. Bir de baktım ki yanımda o iki zat var. Cennetten biri çıktı ve o iki kişiden sonradan ölene (cennete girmesi için) izin verdi. Aynı vazifeli zat, bir müddet sonra yine çıktı, şehit olana da (içeri girme) izni verdi. Sonra, adam benim için geri geldi ve:

"Sen dön, senin cennete girme vaktin henüz gelmedi!" dedi.

Sabah olunca Talha bu rüyayı halka anlattı. Herkes bu rüya(da şehit olan zâtın sonradan cennete girmesine) şaştı. Bu, Resûlullah'a kadar ulaştı, rüyayı ona anlattılar. (Dinledikten sonra) Aleyhissalâtu vesselâm:

"Burada şaşacak ne var?" buyurdular. Halk:

"Ey Allah'ın Resulü! Bu zat (din için) çalışmada öbüründen daha gayretli idi ve şehit! de oldu. Ama cennete öbürü ondan evvel girdi" dediler. Bunun üzerine Resulullah aleyhissalâtu vesselâm:

"Berikisi ondan sonra bir yıl hayatta kalmadı mı?" dedi.

"Evet!" dediler. Aleyhissalâtu vesselâm:

"Ve o ramazan idrak edip oruç tutmadı mı, bir yıl boyu şu şu kadar namaz kılmadı mı?" Halk yine:

"Evet!" deyince, Resulullah aleyhissalâtu vesselâm:

"Şu halde ikisinin arasında bulunan mesâfe gök ile yer arasındaki mesafeden fazladır!" buyurdular."

Derleyen: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul -28
.02.
2006
http://sufizmveinsan.com

 


Üst Ana sayfa e-mail