952 - Hz. Câbir
(radıyallahu anh) anlatıyor:
"Bir bedevî Hz.
Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e gelip:
"- Rüyamda
başımın kesildiğini, kendimin de onun peşine düştüğünü gördüm" dedi.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) adamı azarlayıp:
" Sakın ha!
Şeytanın, rûyanda seninle eğlenmesini kimseye anlatma!" dedi.
953 - Ümmü'l-Alâ
el-Ensâriyye (radıyallahu anhâ) anlatıyor:
"- Muharcirler
geldiği zaman (kur'a çekildi), bize Osman İbnu Maz'un'un ağırlanması
çıktı. (Onu evimize yerleştirdik.) Hemen hastalandı. Tedavisi ile
meşgul olduk. (Şifa bulamadı), vefat etti.
Osman
(radıyallahu anh)'ı rüyamda gördüm, akan bir çeşmesi vardı.
Düşümü Hz.
Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e anlattım. Bana:
"Bu onun
amelidir, onun için akıyor" dedi.
Salih
rüyalar:
7126 - Ümmü Kürz
el-Ka'biyye radıyallahu anhâ anlatıyor:
"Resülullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Peygamberlik
gitti fakat mübeşşirât (mû'minin göreceği güzel rüyalar) bâkidir."
7128 - Ebu
Cuheyfe radıyallahu anh anlatıyor:
"Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kim beni
rüyasında görürse, o uyanıkken beni görmüş gibidir. Çünkü şüphesiz,
şeytan benim suretime girmeye muktedir değildir"
7129 - Ebu
Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Rü'ya üç
kısımdır:
Biri Allah'tan
bir müjdedir.
Biri nefsin
konuşmasıdır.
Biri de şeytanın
korkutmasıdır.
Biriniz hoşuna
giden bir rü'ya görecek olursa, dilerse onu anlatsın.
Eğer hoşuna
gitmeyen bir şey görürse onu kimseye anlatmasın, kalkıp namaz
kılsın."
7130 - Avf İbnu
Mâlik radıyallahu anh anlatıyor:
"Resulullah
aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki:
"Rüya üç
kısımdır:
-Bir kısmı;
âdemoğlunu üzmek için şeytandan olan korkulardır;
-Bir kısmı,
kişinin uyanıkken kafasını meşgul ettiği şeylerdendir; bunları uykusunda görür;
-Bir kısım
rüyalar da var ki, onlar peygamberliğin kırk altı cüzünden birini
teşkil eder."
Hoşlanılmayan rüya görüldüğünde:
7131 - Hz. Ebu
Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Resülullah
aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki:
"Biriniz
hoşuna gitmeyen bir rüya görünce uzandığı zaman diğer yanına dönsün,
üç sefer soluna tükürsün. Allah'tan o rüyanın hayrını talep edip,
şerrinden Allah'a sığınsın."
7132 - Hz. Ebu
Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm'a bir adam gelip:
"Rüyamda başımın
vurulduğunu, (koparıldığını) sonra da yerde yuvarlandığını gördüm!"
dedi. Resülullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurdular:
"Şeytan (birinize
rüyasında) gelir. O da bundan korkar. Sabah olunca, gidip bunu halka
anlatır."
Rüya neye
dayanılarak yorumlanmalı?
7133 - Hz. Enes
radıyallahu anh anlatıyor:
Resulullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Rüyada
gördüğünüz şeylerin isimlerini, o rüyayı yormada esas alın. Keza
gördüklerinizin künyelerini veya kinaye mânalarını da dikkate alın.
Rüya, ilk yorumcuya göre (vukua gelir, öyleyse rasgele kimselere
anlatmayın)."
7134 -
Ümmü'l-Fadl radıyallahu anhâ'dan rivayet edildiğine göre:
"Kendisi (bir
gün):
"Ey Allah'ın
Resülü! Rüyamda sanki sizin uzuvlarınızdan birinin evimde olduğunu
gördüm" demiş, Aleyhissalâtu vesselam da:
"Hayır
görmüşsün. Kızım Fâtıma bir oğlan çocuğu dünyaya getirir, sen onu
emzirirsin" buyururlar.
Gerçekten de Hz.
Fâtıma radıyallahu anhâ (bir müddet sonra) Hz. Hüseyin veya Hasan
radıyallahu anhümâ'yı doğurdu. Ümmü'l-Fadl da (kendi bebeği)
Kusam'ın sütüyle onu emzirdi.
Ümmü'l-Fadl
(sözüne devamla) dedi ki:
"Bir gün ben onu
Aleyhissalâtu vesselâm'ın yanına getirip kucağına koydum. Çocuk
(Resulullah'ın kucağına) işedi. Bende çocuğun omzuna vurdum.
Resulullah aleyhissalâtu vesselâm müdahale ederek
"Oğlumun canını
yaktın. Allah sana rahmet (mağfiret) etsin" buyurdular."
7135 - Talha İbnu
Ubeydillah radıyallahu anh anlatıyor:
"Belî
(kabilesinden) iki kişi Aleyhissalâtu vesselâm'ın yanına geldiler.
İkisi beraber Müslüman olmuştu. Biri gayret yönüyle diğerinden
fazlaydı. Bu gayretli olanı, bir gazveye iştirak etti ve şehit oldu.
Öbürü, ondan sonra bir yıl daha yaşadı. Sonra o da öldü."
Talha (devamla)
der ki:
"Ben rüyamda
gördüm ki:
"Ben cennetin
kapısının yanındayım. Bir de baktım ki yanımda o iki zat var.
Cennetten biri çıktı ve o iki kişiden sonradan ölene (cennete
girmesi için) izin verdi. Aynı vazifeli zat, bir müddet sonra yine
çıktı, şehit olana da (içeri girme) izni verdi. Sonra, adam benim
için geri geldi ve:
"Sen dön, senin
cennete girme vaktin henüz gelmedi!" dedi.
Sabah olunca
Talha bu rüyayı halka anlattı. Herkes bu rüya(da şehit olan zâtın
sonradan cennete girmesine) şaştı. Bu, Resûlullah'a kadar ulaştı,
rüyayı ona anlattılar. (Dinledikten sonra) Aleyhissalâtu vesselâm:
"Burada şaşacak
ne var?" buyurdular. Halk:
"Ey Allah'ın
Resulü! Bu zat (din için) çalışmada öbüründen daha gayretli idi ve
şehit! de oldu. Ama cennete öbürü ondan evvel girdi" dediler. Bunun
üzerine Resulullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Berikisi ondan
sonra bir yıl hayatta kalmadı mı?" dedi.
"Evet!" dediler.
Aleyhissalâtu vesselâm:
"Ve o ramazan
idrak edip oruç tutmadı mı, bir yıl boyu şu şu kadar namaz kılmadı
mı?" Halk yine:
"Evet!" deyince,
Resulullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Şu halde
ikisinin arasında bulunan mesâfe gök ile yer arasındaki mesafeden
fazladır!" buyurdular."
Derleyen: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul -28.02.2006
http://sufizmveinsan.com
|