Ahmed HULÛSİ-
İNSAN VE SIRLARI-2.Cilt-Sayfa:47-48
Fiiller ya
idrâka dayanır, ya korkuya yâni vehme dayanır!
İdrâkında meydana getirdiği teslimiyet vardır, korkunun da
meydana getirdiği teslimiyet vardır.
Neticede teslimiyet oluşur ama; temelinde ne var?.. İdrâk mı
var; yani o şeyin öyle olmasını idrâk etmen dolayısıyla mı teslim
oldun; yoksa korkuyla mı oldun?..
Nitekim insanların Allah’ın emirlerine teslimiyeti iki
yönlüdür...Bir nebînin, bir velinin ilâhi emirlere teslimiyeti idrâk
yolludur.
Mühim olan, senden meydana gelecek olan teslimiyetin veya senden
meydana gelecek fiillerin, duygu yoluyla değil yani vehmin hükmüyle
değil; idrâkının hükmüyle olmasıdır! Gaye, neticede, bu idraka
gelmektir; bu idrâka gelmek için de o aşamadan geçmek lâzım...
Ama bazısına direkt idrâk yolu ile de gidebilirsin...
İstidadı müsaittir, ona direk o yolla da girebilirsin. Ama genelde,
en aşağı seviye olan duygularına hitâp yoluyla onu belli bir noktaya
getirmektir.
Neticede iş idrâkla Allah’a teslim olmaktır!
Ahmed HULÛSİ-
AKIL VE İMAN-
Sayfa:81
…İnsanlar velilere itaat ve teslimiyet için mecbur
tutulmamışlardır...
Fakat nebilere itaat ve teslimiyet zorunlu kılınmıştır!.
Ahmed HULÛSİ-OKYANUS
ÖTESİNDEN-1-7Şubat.1998-Sayfa:186
Teslimiyet,
körü körüne denileni yap diye anlaşılıyor ki günümüzde, bana göre bu
anlayış da yanlıştır... İnsan beynini, aklını, en geniş şekilde
kullanarak ancak hedefine varabilir...
Ahmed HULÛSİ-
DOSTTAN DOSTA-1192
“Teslimiyet” demek; kişinin
kendisini İLME, İRFANA teslim etmesi demektir...
Ayakkabı boyayıp, havlu tutmak demek değil; anlayışındayım...
Ahmed HULÛSİ-AKIL
VE ÎMAN-Sayfa:27
Bu
yüzdendir ki ölüm ötesi yaşam konusu, teslimiyet ve iman esasına
dayandırılmıştır.
Ahmed HULÛSİ-
DUA VE ZİKİR-Sayfa:176
Sıdk;
sadakat, doğruluk, teslimiyet, iyi niyet, güvenirlilik gibi
kavramları içine alan bir kelimedir.
Hazret-i Ebu Bekir’e “Sıddîk” denilmesi de işte bu
özelliklerin hepsinin onda mevcut olması dolayısıyladır.
Ahmed HULÛSİ-
“İSLÂM”IN TEMEL ESASLARI-Sayfa:13
Birim,
Allah'ın indinde, dilemesine uygun olarak meydana getirilmiştir
Allah tarafından...
"FITRATIYLA" meydana getirildiği için de, teslim olmuş
durumdadır!. Yani, birimin teslimiyeti dediğimiz, "Allah'a
teslim olma hali" dediğimiz, içinde bulunduğu hal,
var oluşundan yani "fıtrat"ından meydana geliyor
otomatikman!...
Yapısından, nüvesinden, özünden meydana geliyor!..
İşte bunu izah içindir ki Hz. Rasulullah:
"Her doğan çocuk İslam fıtratı üzere doğar"
Ahmed HULÛSİ-
TEK’İN SEYRİ-
Sayfa:223
A`yan-ı
Sabitesi (sabit olan manası), yani, hangi manayı gerçekleştirmek
üzere meydana getirilmiş olduğu hükmü birinci aşamadır..
Sonra o hükme uygun olan istidadı; sonra da o istidada
elverecek kabiliyeti ikinci aşamadır.. Bundan sonra, o hükme
göre kendindeki bu manaların ortaya çıkmasına vesile olacak bir
başka birime rastlaması; o birime varlığını teslim etmesi; nihayet
onun varlığında bu teslimiyet sonucu olarak varlığının "hiç"lenmesi;
ve son olarak "hiç"lenişin neticesinde orada yaşanılan
saydığımız manaların açığa çıkışı...
Nokta`dan.... İnsan`a!.
İnsan`dan.... Nokta`ya!...
Ahmed HULÛSİ-
KENDİNİ TANI-Sayfa:62
Ölmeden
evvel ölmek olayının gerçekleşmesi, mutlak mânâda Allah’a teslim
olmana bağlıdır!. Daha doğrusu, Allah’a teslim olduğunu fark etmene
bağlıdır.
Ahmed HULÛSİ-
KENDİNİ TANI-Sayfa:62
"Ölmeden önce ölmek", denilen olayın ilmel yakini,
daha önceki sohbetlerimizde geçtiği üzere, "Mülhime" denilen
"nefs" mertebesinde; "nefs"in, ilham alır durumda
kendini tanımaya başlamasının sonucunda oluşan teslimiyetin
getirdiği haldir.
Ahmed HULÛSİ-
DOSTTAN DOSTA-968
Allah’a iman ve teslimiyet dışında hiçbir şey cehennem ateşini
söndüremez!.
Ahmed HULÛSİ-
DOSTTAN DOSTA-632
Teslimiyet havasın; benliğini “Ben”likte yok etmek ise “Haslar hası”
nın amelidir.
Ahmed HULÛSİ-
DOSTTAN DOSTA-143
Samimiyette eriyiniz ki, teslimiyete eresiniz.
Ahmed HULÛSİ-
DOSTTAN DOSTA-350
Beğeni, sahip olma arzusunu getirir; muhabbet ise teslimiyeti.
Ahmed HULÛSİ-
DOSTTAN DOSTA-351
Teslimiyetin, muhabbetin kadardır;teslimiyetinin derecesinden ,
muhabbetinin ölçüsünü anlayabilirsin.
Av.Asuman
BAYRAKÇI- AHMED HULÛSİ’de
KAVRAMLAR-
www.allahvesistemi.org
‘’Teslimim!’’ diyende korku
olmaz! Ama teslim olmak
kolay değil!
İslam Dini’ni
kabul, Allah’a teslim olduğunu idrâk ve sindirmek demektir.
Ahmet Fevzi
YÜKSEL- “ÇOK AZ”
başlıklı yazıdan:
Yaşamı
sadece beş duyu kayıtları ile sabitleştirmeyen, alt boyuta inebilen,
imana ait şuuru belgeleyen ve teslimiyet emaresi gösterebilen,
fiillerde önce Allah'ı müşahede edebilen, "ilk taşı atma" veya "taşı
hiç atmama" cesaretini ortaya koyabilen, yaşantıların ardındakini
feraseti ile hisseden, basireti ile algılayan...
Ahmet Fevzi
YÜKSEL- “HACI BAYRAM VELİ”
başlıklı yazıdan:
…Hacı
Bayram :
“Benim bütün dervişlerim, falanca gün Ankara ovasında toplansın!..”
diye ilan verir.
Büyük bir çadır kurulur, yemekler yenir, dualar okunur...
Nihayet, Hacı Bayram Veli görünüp kalabalığa seslenir:
“Kim gerçekten bana teslim olmuşsa gelsin, ben onu kesip Allah`a
ulaşması için kurban edeceğim!.”
Herkeste bir telaş ve korku...
Topluluğun içinden bir kadın öne çıkar, bir de adam!.
“Alın içeri!.” denir....
Çadıra girerler!..
Birden dışarı kanlar akmağa başlar.
Kanları gören, ardına bakmadan kaçar... Meydanda kimseler kalmaz.
Aslında önceden çadıra gizlenen koyunların kanıdır akan!... Ama bu
olay gerçek teslimiyet ve imanı ortaya koymaya yetmiştir.
Ahmet Fevzi
YÜKSEL- “OLGUNUN
BOYUTU” başlıklı yazıdan:
Eğer sınırsız düşünme imkânınız varsa,
buna inanç ile teslimiyet faktörlerini de ekleyebiliyorsanız,
birimler ya da olaylar hakkında çok kapsamlı kararlar verebiliyor,
yeniliğe, ışığa, değişime ve öze açık olabiliyorsunuz demektir.
Derleyen: Hamdi Cenik
İstanbul -13.12.2005
http://sufizmveinsan.com
|