Allah,
her konuda objektiftir, sadece bir konuda subjektiftir:
" Allah,
sevgiden yana tavır almıştır "
Bir
Japon araştırmacının, İbn-i Arabi‘nin Füsus adlı
eserinden çıkardığı sonuçtu.
Bu
konuyu çok düşündüm.
Nasıl
oluyor da sevgiden yana tavır almıştı?
Anlatılmak
istenen neydi?
Yaşamın
nasıl oluştuğuna dair bir ip ucuydu. Yani, yaşamın sırlarına
yönelen insan .Yaşam nedir? diye soran insan, YAŞAMIN
sevgiden oluştuğunu
fark edebilirdi, tefekkür sonucu.
Yaşamın
sevgiden oluşması ne demekti?
Yaşamın
nasıl oluştuğunu araştıran insan için gerekli cevaptı.
Yaşamın
özüydü SEVGİ.
SEVGİ,
yasamın her boyutunda iş yapan bir olgudur. Atasözlerimiz
sevginin ve gülümsemenin sırrını ifade ederler. "Tatlı
dil yılanı deliğinden çıkarır" "Keskin sirke küpüne
zarar" "Yüzü sirke satıyor, dili ise bal"
gibisine sözler SISTEMİN güzellik, gülümseme, sevgi ve yumuşaklık
üstüne olustuğunu anlatma içindir.
Sistemin
bu sırrını bilen, SU gibi akardı hayat yolunda. Bu su olma
hali bir anahtardı insan için; açılamayacak kapıları açan
anahtar.
*****
******
********
Tebessüm
eden birine bakın iyice. Orada Allah‘ ı görmeniz kolaylaşır.
Masum birine bakın, hasta birine bakın, aç birine bakın.
Hemen
yardım etmek istersiniz;CAN atarsınız onunla bir olmak için.
Neden?
AŞİKÂRDIR
orada ZATI HAK. Allah‘ın kendini çok açık göstermesi, çok
çok aşikâr olması bu olgularda yoğunlaşır.Ve bu yüzden bütün
birimler tarafından sevilir dolayısıyla. Sevenler, kimi sevdiğini
bilmeseler de O‘nunla bir olmuşlardır fark ederek y ada
etmeyerek...
Sanatçılar
tapılırcasına sevilir? Neden?
Onu
gördüğümüzde tanırız. Tanımamız ALLAH‘ ı gördüğümüzden
değildir. O‘ndan başkası olmadığı için, O dolayısıyla
tanınır. O yüzden yardım etmek isteriz. Küçük bir çocuğu
onun için çok severiz. O yüzden mazlumun yanında yer alır
insan otomatik olarak. İsimlere değil, mânâya bakar her insan, farkında
olarak yada olmayarak.
Aslında
BİRLEŞMEKTİR insanın arzusu.
Bir
olduğundan belki de öyle davranır. Belki de birliğin
ispatıdır BİR OLMA arzusu.
Allah
ismiyle işaret edilen, aşikâr olduğunda ya da bireyler, aşikâr
olanı nerede daha çok fark edebiliyorlar? SEVGİYLE bakan
insanda.Oyun oynayan yavru kedilerde. Buna benzer yapılarda.
Ahad
olmasının doğal sonucu SEVGİ yani BİR olma arzusu oluşuyor.
Ya
da sevginin doğal sonucu AHAD.
Yoksa
ALLAH dilediğini her an yerine mi getirmektedir? Sistemde
O’nun dilediğinden başkasının olmaması AHAD oluşununun
bir sonucu ve dahi DİLEDİĞİNİ zorla meydana getirmesi dediğimiz
otomatikman sistem gereği mi oluşan bir gerçek?
(Burada
ZORLAMA baskı yapmak anlamında değil.) (Kendiliğinden...)
O
yüzden Allah‘la birliğimizin farkını daha çok bu
olusumlarla fark ederek ALIŞKANLIK haline getirebiliriz.Ve
bundan sonra da yüzü sirke satan insanda da ALLAH‘ ı görme
alışkanlığını edinebiliriz. Önce O‘nu görüp, sonra büründüğü
sıfatı görebiliriz.
Diyeceğimiz
O dur ki.
Aşikârdır
Zâtı Hak.
Email: ali_aytac@hotmail.com
27.08.2003
http://gulizk.com
|