Din, insana kendi
kendini gerçekleştirme imkânı sağlayabilecek,
güçlü bir potansiyele sahiptir. Din eğitimi,
kişilik üzerinde müspet tesirler bırakarak onu
kuvvetlendirmekte ve kişilik bütünlüğünü
sağlamaktadır. Çünkü insanın manevi yönünün
mimarı; din, değer ve inançlardır. Din eğitimi,
insan şahsiyetinin en iç tabakalarına kadar
nüfuz ederek ferdin vicdanında, oradan hareketle
de azalarında kendisini gösterir. Bunlar güzel
ahlak olarak fert ve toplum hayatına yansır.
İman ve din eğitimi sayesinde Peygamber
Efendimiz (s.a.v.)’in zamanında tarihin en büyük
toplumsal değişimi sağlanmış, cahili Araplar
asr-ı saadet insanları haline gelmiştir.
İnsanların manevi
yönü, hakiki din eğitimi ile takviye edilmezse,
cemiyette birçok problem yaşanır. Din ve değer
hükümleri bir cemiyete hâkimse, dinin kültüre
tesiri daha değişik bir veçhe kazanarak, günlük
hayata ilahi bir güzellik yansır. Bunun aksine
din ve ona bağlı değer hükümleri yozlaştırılıp
diğer kültürlerin bazı unsurlarına uydurulmaya
çalışılırsa karmaşa ve fitne ortaya çıkar. Bu
durum, son ve mükemmel bir dinin mensubu
olduğunu düşünenler için ciddi bir zaaftır.
İnsani ve yozlaşmış kültürü, din gibi algılayıp
tabu haline getirmek ise, dine yapılabilecek en
büyük zulümdür.
İnsan aldığı
eğitim nispetinde hayatta başarı elde edebilir.
Evet, eğitim kişinin kendini tanımasına yardım
eden, yaratılışını koruyan, onu geleceğe
hazırlayan, sosyal uyum içinde yaşamasına zemin
oluşturan çalışmalar bütünüdür. Bu maddi
sahadaki eğitimin daha mükemmeli, manevi ve din
sahasında da tatbik edilmelidir.
Çocuklarımızı
neticesinde iş bile bulamayacakları fani hayat
üniversitelerine hazırlama noktasındaki maddi
imkân ve endişelerimizin, ne kadarını ebedi
hayatı kurtaracak din eğitimi için taşıyoruz?
Din eğitimi,
insanın duygu ve düşünce hayatının değişmesine
yardımcı olan, hareket ve davranışlarını yönetip
kontrol eden, iradesini düzenleyen özelliğiyle
de ciddi ve önemli bir ihtiyaçtır. Çünkü
insanoğlunun eğitime ve eğitilmeye ihtiyacı
vardır. Bu ihtiyaç, kısa zaman dilimleri içinde
sonuç alınacak bir meşgale değildir. Eğitimde
başarılı sonuçlar daima belli zaman dilimine
ihtiyaç duyar. Bu sebepledir ki, eğitimde sabır,
metanet, süreç ve diyalog önemli unsurlardır.
Her türlü eğitim ihmal edilmemesi gereken bir
yükümlülüktür.
Çocuğun maddi ve
manevi gelişiminde anne babaların birlikte,
çelişkisiz ve tutarlı olmaları çok önemlidir.
Aksi takdirde bu farklılıklar ve anne babanın
çelişkili davranışları çocuk tarafından
kullanılabilir. Bu noktada söz ve davranış uyumu
da önem arz etmektedir. Hanımların ev işleri ve
neslin eğitimi ile bizzat meşgûl olmaları,
onların şerefini müstesnâ bir şekilde artırır.
Çünkü ilk ve en mükemmel eğitimci annelerdir.
Kızları eğiten, anneleri eğitmiş olur, onlar da
bir nesli şekillendirir. Ancak bu eğitim hak ve
hakikatten uzaklaştıran ve yozlaştıran değil,
manevi değerler ile buluşturan bir eğitim
olmalıdır.
İnsanı insan yapan
eğitimin en önemlisi de din eğitimidir. Çünkü
insanı yöneten manevi değerler ve iman
duygusudur. Bunun en önemli ve doğru kaynağı da
ancak hakiki din eğitimi ile sağlanabilir.
Toplumumuzun din
eğitiminin kaynakları sınırlıdır.
Okullarımızdaki bir iki saatlik din kültürü ve
ahlak bilgisi dersleri yeterli olmadığı halde
bazıları tarafından tartışılır hale gelmiştir.
Çokları bu eksikliği haklı olarak yaz kursları
ile kapatmaya çalışmaktadır. Bu kurslar,
insanımızın ihtiyacını karşılayacak hale
getirilmelidir. Sadece dua ezberletmenin
ötesinde, günlük hayatı bir Müslüman olarak
anlamlandırma ve yaşayabilme becerileri
kazandırma noktasında gayret sarf edilmelidir.
Din ve İslam kardeşliği şuuru ve İslami dünya
görüşünün oluşturulması noktasında gerekli
tedbirler alınmalı ve programlar yapılmalıdır.
İlmihal bilgileri denilen kişinin yaptığı veya
yapacağı iş ile ilgili bilgileri öğrenmesi
farzdır. Bu noktada hem velilere, hem
öğreticilere ve özellikle hayatı anlamlandırma
çabası içindeki çocuk ve gençlerimize önemli
vazifeler düşmektedir. Aksi halde sahip
çıkmadığımız çocuklarımızın gönül ve beyinlerini
başkaları şekillendirir. Bunun neticesinden
hepimiz zarar görürüz.