Hayatta herkesin
bir misyonu vardır veya olmalıdır. İnsanlar
hayata en güzelini başarmak için gelirler.
Başarabilmek için iyi yetişmek gerekir. İyi
yetişmek de verimli bir eğitim ve mükemmel bir
çalışma ile gerçekleşebilir. Başarıya giden yol,
programlı çalışma, düzenli olma ve öğrenilenleri
tekrar ederek uygulamadan geçer.
Anlamakta güçlük
çekilen konu ya da dersler sabahın erken
saatlerinde çalışılacak olursa verimlilik artar.
Tabii ki bunun için de tv. vs gibi meşgul edici
şeylerden uzak durup zamanında istirahata
çekilmek gerekir. Çalışmaya ayrılacak zamanı
önceden belirlemek gerekir. Bunu yaparken dersin
veya işin önemi, anlaşılırlığı ve ağırlığını göz
önünde bulundurmak faydalıdır.
Kendinize "Acaba
simdi ne yapabilirim?" sorusunu sorduğunuz
olmuştur. Bu soruyu sormak doğaldır ancak plan
ve programlı çalışanlar, bu soruya takılı
kalmazlar. Çünkü yaptıkları çalışma planı, böyle
bir soruya hemen cevap verecek kapasitededir.
Çevrenize göz attığınızda hemen fark edeceksiniz
ki; başarılı insanlar belli bir plan ve
program dahilinde çalışan disiplinli insanlardır.
Bunun aksini düşünmek mümkün değildir.
Hiçbir durum
karsısında kararsız kalmayınız.
Biliniz ki, verilen en kötü karar bile
kararsızlıktan daha iyidir. Bu gerçek, "Simdi ne
yapabilirim?" sorusunu sorduğunuzda sizleri
aydınlatan bir ışık olmalıdır. Kararsızlık ve ne
yapacağını bilememe insanları korku, endişe ve
başarısızlığa iter. Şüphesiz hayatımızın her anı
güzellikler ve iyiliklerle dolu değildir.
Mutlaka sıkıntı, problem ve tabi ki
sorumluluklarımız vardır. Bunların üstesinden
gelmek için mücadele kaçınılmazdır.
Ancak hiçbir şey,
sonunda bize kazanım sunmayan endişelerle dolu
bir dünyada yok olup gitmemize değmez. Mutlaka
her zorluğun bir çıkısı, her karanlığın bir
aydınlığı vardır. Geleceğe yönelik muhtemel
kötülük ve olumsuzlukları düşünmek, bugünümüzü
kendi isteğimizle yok etmemize sebep olabilir.
Bu noktada stratejik hareket etmek gerekir.
Endişe içinde
olmak insanin doğru düşünme ve sağlıklı karar
verme yeteneğini köreltir. Endişeden kurtulmada
inancın hissedilir bir yeri vardır. İnançlı
insanlar endişeleri de yenebilecek güce
sahiptirler. Belli bir iradi güç gösterebilen
kişi artik programını yapabilir. Çünkü hedefi
bellidir. İkinci adım belli program çerçevesinde
bu hedefe ulaşmak olmalıdır.
Planlanmış
programlanmış hayatta dirlik, düzen ve başarı
vardır. Mutluluk da ancak başarı sonrası
erişilecek bir değerdir. Etkili ve verimli
öğrenmenin temelinde de planlı ve programlı
çalışma yatar.
"Beş N Bir K"
kuralı diye bilinen, neyi, nerede, ne zaman,
nasıl, niçin yapacağını bilen kişi doğru
karar verir ve hedefe erişir.
Her programda
olduğu gibi günlük programda da yapacağınız
işlerde öncelik arz edenler olabilir. O vakit
yaptığınız programı tekrar gözden geçirip
öncelikle o işin üzerine giderek bitirmeniz
gerekmektedir.
Her şeyin ötesinde
şunu kesinlikle bilmek gerekir ki; Ders
başında geçirilen süre değil, çalışılan zaman
sonunda elde ettiğiniz verim önemlidir.
Hedef ve gaye verimli çalışma ve netice almak
olmalıdır. On saat çalışıyor gözükmekle, bir
saat hakkiyle çalışmak arasında dağlar kadar
verimlilik farkı vardır. Bunlardan birincisi
insani bıkkınlığa, motivasyon eksikliğine ve
sonuçta da yapılan işten soğumaya ve
başarısızlığa iterken, diğeri dersi severek
çalışma sürecini başlatır. Bunlardan sonraki
çalışmalar için de teşvik unsuru olur.
"İlimde bir tat
var ki, hiçbir şeyde o tat yok.
Allah'ın huzurunda
âlinden makbul zat yok"
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, ders
çalışma ve dinlemede derse adaptasyondan 35-40
dakika sonra konsantrasyon bozulmaları ve dikkat
uçuşmaları başlamaktadır. Bundan dolayı 40
dakika çalışıp 10 dakikalık ara vermek en doğru
olanıdır. Ancak bu 10 dakika sonunda yine derse
veya işe dönmek gerekir. Hayatı programlayıp
verimli bir şekilde değerlendirme temennisiyle
selamlar.