MİSTİK HEZEYANLAR!..


Biliyorsunuz, son günlerin popüler bir konusu var: Mehdilik!..
Bu niteliği bilerek veya bilmeyerek çıplak uyarıcılık kavramıyla bağdaştıran mistisizmin aşırıya kaçan çok yönlü adamı, Hulki  Cevizoğlu'nun sunduğu Ceviz Kabuğu'nda masaya yatırıldı.

Ne varki "Bana komplo kuruyorsunuz" diyerek programa katılmaktan bile vazgeçmek durumunda kaldı...

İzlenimlerimin alınması için katılımcı olarak davet edildiğim, ancak U Dönüşü başlıklı yazımda belirttiğim nedenlerle iştirâk etmediğim o programda kendisini müdafaa edenler olsa bile  çok ağır eleştirilere maruz bırakıldığı için hem üzüldüm, hem de kangren olan ayağın kesilmesi  misali, onun bu hastalıktan kurtulmasına vesile olması açısından sevindim diyebilirim.

Öyle ki onun yaptığı açıklamaları mistik hezeyan olarak kabul eden köşe yazarları bile oldu.

'Hezeyan' kelimesi "Anlamsız, saçma sapan konuşma, saçmalama" anlamına gelir. Ayrıca, "şiddetli tutkuların yol açtığı kendinden geçme durumu" diye de anlaşılabilir. Ama, bu kelime için en önemli açıklama şudur: "Kişiliğin, dış dünya ile ilişkilerin gerçek dışı ve sağduyuya aykırı fikirler üretimine dayanan az ya da çok sürekli patolojik örgütlenme..."

Fransız psikiyatri uzmanlarına göre, hezeyan dalgası ani olarak başlar, iz bırakmadan kaybolur. Devam edegelenler ise, kişiliğin ayrılmaz bir parçası olur.

Mistik hezeyana kapılanlar mayın tarlasına düşebilir. Dolayısıyle insan hangi konuda olursa olsun bir idol olmayı düşünmemeli orta yolu denemede israrlı bir tavır sergilemelidir.

Tasavvuf felsefesinde çokça anılan;
"Bu yolda nice başlar kesilir hiç soran olmaz." deyimiyle sözlerimizi noktalayalım.


Ahmet F. Yüksel
İstanbul - 6 Ocak 2000