Öncelikle kötülüğe iyilikle karşılık vermek için
kin, garaz ve öfkenin yutulması gerekmektedir.
Kişi bu zor gibi görünen şeyi başarabilirse;
muhatabın gönlünü kazanarak toplumsal barış ve
Allah’ın hoşnutluğuna erişmek gibi mükafatlar
söz konusudur. “İşte onlara, sabretmelerinden
ötürü, mükâfatları iki defa verilecektir. Bunlar
kötülüğü iyilikle savarlar, kendilerine
verdiğimiz rızıktan da Allah rızası için
harcarlar.”
Hataları affederek iyilikle karşılık vermek,
özlenilen sıcak ortamları oluşturmada, çok
verimli bir değerdir.
Bütün bunlardan da anlaşılacağı gibi affedip
bağışlamak da kötülüğü iyilikle önleme açısından
değerlendirilebilir. Kötü davranışı affetme bir
iyiliktir. Afla birlikte iyilik etmekle,
karşıdakinin gönlü fethedilir. Bunun pek az
istisnası olabilir ki nadir, yok hükmündedir.
Ama kötülüğe karşı iyilik, gönlü geniş olanların
üstesinden gelebileceği bir iştir. “Kim sabreder
ve affederse şüphesiz bu hareketi, yapılmaya
değer işlerdendir.”
Af ile muamele muttakilerin özelliklerindendir.
“Sizin bağışlamanız ise takvaya daha yakındır.
Aranızdaki fazileti unutmayın şüphesiz ki Allah,
her ne yaparsanız hakkiyle görür.”
Eğer kişi af ile karşılık veremiyorsa, hukuk
düzeninin adaletle vereceği karara saygılı
olmalı, aşırıya gitmemelidir. “Bir kötülüğün
cezası, ona denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve
barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah'a aittir.
Doğrusu O, zalimleri sevmez.”
Kötülük yapan bazı kimselere aldırmamak
gerekebilir. “Rahman kulları yeryüzünde mütevazı
yürürler. Bilgisizler kendilerine takıldıkları
zaman onlara güzel ve yumuşak söz söylerler.”
Nitekim güzel muamelenin tesirini şu ayet beyan
etmektedir. “İyilikle kötülük bir olmaz, Sen
(kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman
seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki
candan bir dost olur.”
Hilm ve hoşgörü ile, cahillerin cahilce
davranışlarını affederek, kötülüklerine
sabrederek onların kötülüklerini kalbine
kaydetmeksizin iyiliğe döndürmeğe çalışmalıdır.
Eğer insanlara karşı iyi ve sevecensek, onlar da
bize karşı iyi ve sevecen olma eğiliminde
olacaktır.
Müminlerin davranış özelliklerini, Rabb’imiz
şöyle ifade etmektedir. “Yine onlar, Rablerinin
rızasını isteyerek sabreden, namazı dosdoğru
kılan, kendilerine verdiğimiz rızklardan gizli
ve açık olarak (Allah yolunda) harcayan ve
kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. İşte onlar
var ya, ahiret yurdunun (güzel) sonu sadece
onlarındır.”
Ebedi hayatı kazanmak için çalışan akıllı
Müslümanlardan olmak temennisiyle…