| 
                   öztepe; 
                eski genç ve tecrübesiz  teknik direktörleri  Rıza Çalımbay 
                dönemindeki devamlı koşan, pres yapan, rakibini boğan, fizik 
                kondisyonlu mücadeleye dayanan futbolundan bir netice 
                alınamayacağını  anlayınca, kan değişimine giderek yeni hocaları 
                -eski Altaylı- Ümit 
                Kayıhan’ın 
                disiplininde İtalyan modeli  hava hakimiyetini  dayanan, ara ara 
                akıllı kontra ataklarla rakip müdafaayı zorlayan oyuna 
                döndü.Akabinde silik ve netice alınamayan futbolu artıya dönmeye 
                ve puanlar gelmeye başladı.
 
                Sağ kanadını 
                İstanbul Büyükşehir Belediye Spor’dan alınan 
                Göksel 
                isimli genç 
                ama tecrübesiz bir  koşucuya; kalesini yine genç ve emin ellere 
                teslim eden  Göztepe, 
                gayesiz bir Galatasaray 
                karşısında galibiyeti bulmakta zorlanmadı. Bu kan değişikliği
                Göztepe’ 
                yi asansör takım olmaktan kurtarmışa benzer.  Galatasaray 
                ‘a 
                gelince; hedefi Avrupa piyasalarında boy gösteren bu takımın, 
                ruhsuz amaçsız bir hüviyete bürünmesini normal karşılamak lazım.
                Galatasaray’da 
                hedef için oynayacak oyuncu ile amaç için oynayan oyuncu 
                seçiminde titiz olmak, buna özen göstermek şart.  Cimbom 
                bom'da 
                çok safra oyuncu var. Bunlar  yetmiyormuş gibi bir de maç öncesi
                Ersen Martin’e 
                transfer teklifinde bulunmuşlar. Ya hu 
                Ersen 
                takımında bile doğru dürüst oynayamıyor ki, teklif yapacaksan 
                bari eski Beşiktaşlı 
                Mustafa ‘ya 
                yap da bir şeye benzesin. 
                Galatasaray’ 
                ı ileride kardeş, yeğen, arkadaş, hemşehri takımı gibi 
                görürseniz şaşırmayın.Şimdi ki hal bunu gösteriyor. Yönetim 
                bunun bilincinde mi  acaba?  
                Düşünüyorum; 
                bazen aracın, amacın, önüne geçtiğini görüyorum. Bunun 
                tipik örneğini Şampiyon Klüpler Kupası maçlarından birinde, 
                Roma’ nın maçında saptadım.Bu karşılaşma az sayıda seyirci 
                önünde oynandı. Heyecan yoktu. Aynı takımın, Juventus ile 
                yaptığı lig maçında ise tribünler dolmuştu. Demek ki bazen araç 
                amacın önünde olabiliyor. Bu tuhaf sahneyi mistik arenada da 
                görmek mümkün . Ve bugün amaç maalesef aracın çok gerisinde 
                kalıyor. Garip olan şey; insanların seçimler de bilinçsizce 
                davranmaları. 
                Daha öncede 
                söylemiştim: Liglerin en iyi takımı 
                Beşiktaş’ tır. 
                Oynadığı futbol bunun kanıtıdır. Serdar Bilgili akıllı bir  
                başkan; sistemli çalışıyor. Beşiktaş’ ta her şey mükemmel 
                işliyor. Tek eksik kalede yaşanıyor. Aslında şu anda oynayan da 
                iyi bir kaleci; ama Asper 
                ondan daha iyi. Daum’un 
                inadının altında eziklik duygusunu görüyorum. Özrü asla kabul 
                edilemeyecek günler yaşayabilir...  Fenerbahçe
                
                için söylenecek tek şey var: Aynı tas ,aynı hamam . Pardon 
                ,değişen bir şey var: Şans faktörü ! Biraz artıya döndü. Her 
                zaman Galatasaray’ 
                dan yana 
                olacak değildi.  
                Haftaya puan 
                cetvelinde üsttekiler ve alttakilerde değişikliğin olabileceği 
                tahmin ediliyor.  
                Bekleyelim 
                ve görelim. İstanbul
                - 05.03.2002http://sufizmveinsan.com
 
                 |