Bugünkü yazımda toplum hayatımızdaki birçok
problemin asıl kaynağı olduğu halde, pek dikkate
almadığımız münafıklık konusu üzerinde durmak
istiyorum. Bu konu kimlikleştirme noktasında
biraz tehlikeli olduğu için Hz. Peygamber
bunların vasıfların bildirmiş ve Müslümanların
dikkatli olmasını istemiştir. Çünkü münafıklar
kafirlerden daha tehlikeli ve azapçada daha
şiddetli olacaktır. Şimdi münafıkların
hadislerde işaret edilen bazı özelliklerini
incelemeye çalışalım.
Münafıklar her türlü menfaatlerine aşırı
derecede düşkündürler. Zaten iman eder
görünmelerinin altında yatan gerçek sebep de
menfaatlerine düşkün olmalarıdır. Nitekim İslam
tarihinde münafık tipler daha ziyade Medine
döneminde, bilhassa ganimetler elde edilmeye
başlandıktan sonra, ondan pay alabilmek ve diğer
güzelliklerden istifade edebilmek için türemiş
ve yaygınlaşmıştır.
Aşırı menfaatçiliğin bir yansıması olarak
egoistlik, münafıkların en belirgin
özelliklerindendir. Mümin, kardeşini kendisine
tercih ederken; münafık her türlü menfaatin
kendisinin olmasını ister ve her zaman kendi
çıkarı peşindedir. Kamu yararı gibi bir kavram
onun zihninde yer almamaktadır. O, iyilikleri
dahi bir çıkar sebebiyle icra etmektedir. Bu
tutum ve davranış içindeki egoist münafık tip,
aslında en çok sevdiği kişiye yani kendine zarar
vermektedir. Çünkü, hiçbir zaman gerçek huzur ve
saadeti tatma şansını kendisine tanımamaktadır.
Maddî çıkarını düşünmenin yanında, makam ve
şöhret gibi menfaatçilik göstergeleri günümüzü
bu açıdan değerlendirmemize yardımcı olabilir.
Can ve mala zarar geleceği endişesiyle cihattan
geri kalmak, münafıkların tutum ve davranışı
olarak ayette yer almaktadır. Burada, önce
malın, sonra canın zikredilmesi dikkate
değerdir. Çünkü cihat, maldan ve candan
geçebilmeyi ve fedakarlıkları gerektirir. Ancak
azı verebilen, çoğu da verebilir. Malını bile
vermeyen, canını Allah yolunda nasıl ortaya
koyabilecektir? Münafıklar yaşama hırsı
içindedirler ve hayata son derece bağlıdırlar.
Cihada çok azının katılması, büyük bir kısmının
nifaklarından dolayı geri dönmeleri
sebebiyledir. Burada, münafıklar arasındaki
sayısal bir azınlıktan bahsedilmemektedir.
Zekat vermemek ve infaktan geri durmak da
menfaatçilik ve egoistliğin yansımalarındandır.
Münafık, aşırı çıkarcı olup; çıkarından asla
taviz vermeyen bir tiptir. Onların inandıklarını
söylemelerinin altında da, bu çıkarcılık
yatmaktadır. Nitekim savaş kazanılmaya
yaklaşılınca inananlara yakın olarak
ganimetlerden yararlanmayı planlamaktadırlar.
Günlük hayatımızda bu aşırı menfaatçi tiplere
dikkat edip, salih iman ve amel sahipleriyle
beraber olma temennisiyle selamlarımı arz
ederim.