Kalite, eğitim,
gelişim ve iyiden yana değişim hayatın akışı
içinde önemsememiz gereken unsurlardandır.
Kabuğunu kıramayan hayata doğamaz, kendini
geliştirip, kabiliyetlerini en üst noktada
değerlendirmeyen birilerine dayanmadan ayakta
duramaz.
Son günlerde aday
adaylarımız ekranlarda ve değişik platformlarda
boy gösterip plan ve projelerinden
bahsediyorlar. Yaklaşım ve sloganlar gayet
güzel, “Her şey Türkiye için” “İnsanımız her
şeyin en güzeline layık” Bu diğer seçim
bölgeleri için de geçerli. Kamuoyunun önüne
çıkmak heyecan verici olduğu kadar tehlikelidir
de. Gerçi bizde öyle bir taban olmadığından
hafızalarımız çabuk siliniyor. Ama bir şekilde
her davranışımızın kayıt altına alındığını da
unutmayalım.
Bu gayret ve
çabaları, hayırda ve hizmette yarışmanın güzel
bir örneği olarak sergileyelim. Seçim gününe
kadarki üslup ve yaklaşımı çok iyi ayarlamalı,
omuz omuza çalışabilecek bir zeminde, sevgi,
saygı ve seviyeyi muhafaza etmelidir. Yarın ipi
kim göğüsleyecek olursa, şimdilerde hazır
olduğunu söylediğimiz plan, proje ve fizibilite
çalışmalarıyla o koltuğa oturanın yanında
olalım. Tabi ki başkanlık kutluğuna oturan da o
makamda kaybolmamalı bu altyapıyı
oluşturmalıdır.
Her şey insanımız
içinse, yarın yürütmenin başına kim geçerse,
diğer toplum sevdalılarıyla beraber el ele,
gönül gönüle, sevgi misyonu ve sorumluluğa
yakışır şekilde, çalışılmalıdır.
Çünkü başka bir dünya ve Türkiye olmadığı gibi,
kaybedilecek zaman da yok.
Sayın müstakbel
yönetici, küçük hesaplardan uzak, toplam kalite
yönetimine önem veren, bilgi, hizmet üretimi ve
yönetim stratejisini iyi belirleyip, ehliyet ve
liyakate riayet ederek, gerçek bir örnek
kadroyla çalışmaya yönelmelidir. Rekabet
mükemmellik için olmalıdır. Küçük hesapların,
sahiplerini ve ülkemizi küçülteceği
unutulmamalıdır.
Maalesef günümüzde
belli makamlara gelenlerin etrafını
tabasbusçular, evet efendimciler ve siz ne
yaparsanız doğrudur efendimciler sararak
gerçeklerin görülüp, doğruların yapılmasına
engel olmaktadırlar. Buna bir de zafer
sarhoşluğu eklenince, o mevkiye gelininceye
kadar ki vaatler, idealizm ve projeler, daha
önemlisi o güzelim insan giderek, yerine
koltukta kaybolan, yanına yaklaşılamayan,
bazı toplantılara telgraf ve çiçek gönderme
lutfunda bulunmakla yetinen, günü kurtarmaya
çalışan bir kişilik gelmektedir. Bu açıdan
aslında yüksek makam ve mevkiler tehlikelidir.
İstişare ve danışman ekibi, aynı zamanda yönetim
ve temsil kadrosu da güçlü olmalıdır.
Bütün makam ve
mevkiler aslında temsil içindir. O temsilin
güzel gerçekleştirilebilmesi için, bilginin
gücüne önem veren, ehliyet ve liyakati ön planda
tutan, toplam kalite yönetimini
gerçekleştirebilecek bir ekip oluşturabilmek
ve insanımızı veya her nereyi temsil ediyorsa
orayı yükseltebilmek gerekir.
Her iki dünyamızı imar edebilmek için maddi ve
manevi değer ve kaynaklara önem vererek hayırlı
hizmetler ve kalıcı eserler bırakabilmek
temennisiyle hepinizi saygıyla selamlıyor,
huzur ve mutluluğun sizlerle olmasını diliyorum.