Üç Vasıflı Tanışma ve İletişim

Dr. Hüseyin Emin Sert
 

“Tanışmadan, konuşma olmaz.” “Önce selam ve tanışma, sonra konuşma.”

Birçok farklı mecliste uyguladığım bir prensibi okuyucularımla da paylaşma vakti geldi diye düşünüyorum. Verimli iletişim için tanışma asgari gerekliliktir.

Toplumumuzda iletişim kanallarımız gittikçe tıkanır hale gelmektedir. İletişim çağında insanlar sevgisizlikten ve ilgisizlikten şikâyet etmektedirler. Çokları birinci derece iletişim halinde olduğu insanlar ile dürüst iletişim kuramazken, internet ve cep telefonları gibi vasıtalarla farklı ve hayali kahramanlar edinerek faydasız bir özenti ile kendilerine yazık etmektedirler.

Üç vasıflı tanışma ve iletişim, “en değerli kişi o an beraber bulunduğunuz kişidir” anlayışından kaynaklanmaktadır. Eğer o kişinin değerli olmadığını düşünüyorsanız, bir an önce zorunlu işinizi tamamlayarak bir başka noktaya geçiniz.

Üç vasıflı tanışma; 1- isim soy isim, 2- nerede ne iş yaparsınız ve 3- nerelisiniz, başlıklarını taşır. Bunların her birinin açılımı vardır. Bilirsiniz yabancılar elini uzatırken ismini söyler, bunu filmlerde görmüşsünüzdür. Karşılık olarak siz de isminizi söylersiniz.

Ben bulunduğum ortamlarda tanışmaya ehemmiyet veririm. Çünkü muhatapları tanımak neye nasıl ifede edeceğim noktasında bana yardımcı olur.

Çoğu defa sizi tanıyalım diye sorduğumda insanlar, meslekleri veya memleketleri ile cevap verirler. Ben de peşimden sorarım, şimdi sizi tanıdık mı? Çünkü o kişi ismini söylememiştir. Bazen “aileniz acaba size neden isim verdi? diye de eklerim. Biz acaba isimlerimizi zahmetsizce edindiğimiz için mi kıymetini bilmeyiz. Hatta çokları isimlerinin ne manaya geldiğinden habersizdir. Bilindiği üzere eski Türklerde, kişi bir kahramanlığa imza atmadıkça isim ve şan sahibi olamazdı. Üç vasıflı tanışmanın birinci boyutu isim ve soy isimdir. Ve tanışırken ağzınızdan çıkacak ilk sözün isminiz olmasına dikkat ediniz. Çünkü en kalıcı ve kayda giren söz ağzınızdan ilk çıkan kelimedir. Bunu bilgisayar kullananlar daha iyi anlarlar, açtığınız bir belgeyi kaydetmek istediğinizde, ilk kelimesi o dosyanın ismi olarak kaydedilir.

İkinci vasıf nerede, ne iş yaptığınızla alakalıdır. Bu muhataba vereceğiniz ilgi ve bilgi için altyapı oluşturur. Kiminle, neyin, nasıl konuşulacağı noktasında iletişime yardımcı olur. Dinlemediğiniz kişiye bir şey anlatamazsınız. Bir kişiyi konuşturmak istiyorsanız ona mesleğinin açılımıyla ilgili bazı kilit sorular sorabilirsiniz.

Üçüncü vasıf nereli olduğudur. Kişi yetiştiği yer ile direk bir bağ hisseder. İklim ve coğrafyanın kişilik ile irtibatı vardır. Ama bunların hiçbiri önyargı haline getirilmemelidir ve genellemelerden sakınmalıdır. Aynı şekilde bunların hiç birini sorgulama şeklinde yapmamaya dikkat etmelidir. Kimse sorgulanır gibi iletişimden hoşlanmaz. Kimden ne almak veya öğrenmek istiyorsanız onu vermelisiniz.

Bu tanışma eğer bir topluluk halinde olacak ise, herkesin kendisini tanıtmasına fırsat veriniz. Bunun birçok güzelliği vardır. Öncelikle o mecliste herkese bir söz hakkı gelir. İkinci olarak tanıştığınız kişi sesi ile kayıtlarınıza girer. İnsanın en kalıcı unsurlarından biri ses tonudur, diğeri, çehresidir. Bunu söylediğim bir mecliste bir kişi, 40 yıllık arkadaşını sesinden tanıdığını ifade etmişti. Üçüncü ve en önemli faydalarından biri de, kendini o toplumdakileri tanıştırma durumunda hisseden kişiyi sıkıntıdan kurtarmaktır. Çok defa bu sıkıntıyı yaşamışsınızdır. Bazen çok sık görüştüğünüz kişinin ismini bile hatırlayamazsınız. Bazen mesleğini, bazen de memleketini karıştırırsınız.

Tanışmak verimli sohbet için kaçınılmazdır. Bir selamı veya merhabalaşmayı esirgediğiniz kişi ile aynı asansördeki saniyeler bile size çok uzun gelir. Ama bir dost ile geçirdiğiniz uzun zaman ve sohbet süresi size kısa gelir. Selamlaşma çoğu kültürlerde söz ve tanışma başlangıcıdır. Ayrıca selamlaşma İslam’ın da şiarıdır.

Değer görmek istiyorsanız değer veriniz. Dürüstlük, tanışma ve iletişim açısından da en iyi yoldur. Tanışmak ve konuşmak, aynı ortamı paylaştığınız insanlar ile verimli bir iletişim için gereklidir. Aksi takdirde aynı dili biliyor olmanın bir önemi kalmaz.

 

 
 
Elazığ - 13.02.2007