|
Siyasetten
anlamam, politik ibarelerden kaçarım. Bir kereye mahsus kaleme aldığım
“Yeni bir lider doğuyor” başlıklı yazımı da aşırı tenkitler
nedeniyle yayına sürmedim. Aslında,
onu yazmamın sebebi, belirli
sürelerde, mistik sahada konuşmalar yaptığım, MHP yandaşı, bir
anlamda yayın organı olan İzmit Sancak FM radyosuna borcumu ödemekti. Yayınlar
canlı olarak yapılıyor ve aydın kesime hitap ediyordu. Daha sonra,
haftada bir gittiğim İzmit yolunun bitmek bilmez tamiratı nedeniyle, o
sohbetler de yarıda kaldı. Politik
olmayan, ama bazı sosyal konulara değinen bir yazım vardı; “Okuyucu
ile Sohbet”... Mesut
Yılmaz’ ın Başbakan olduğu sırada yayımlanan bu
metinde iki konu üzerinde durmuştum; İlki,
İslam’ı yaşam biçimi haline getirmeyi hedefleyen insanın konuşmalarına
mutlaka dikkât etmesinin gereği, aksi
halde şartların, kişiyi bazı olaylarla karşı karşıya bırakacağı, Diğeri
ise ; Yaklaşık
yirmi yıldan beri devam ettiği halde, zam uygulamasının asla istenilen
düzeyi oluşturamadığı gibi, fakir
fukarayı da menfi yönde etkilediği idi. O
tarihten bu yana pek bir şey
değişmedi gibi... Özellikle,
yakın zamanlardaki fiyat artışlarının kimseyi bir yerlere taşıyamayacağı
gün gibi aşikâr... Hükümetin
halka yansıttığı zamlar, gelir seviyesi vasatın üstünde olana göre
düzenleniyor anlaşılan... O
kesimin düzeyi, hayat şartlarında baz alınıyorsa, taban altı tabanın
bu ülkede yaşama şansı, yok denecek kadar az demektir. Daha
kısa bir süre önce “kolaylık olsun” diyerek, son derece keyfi ve
duygusal gerekçelerle köprüye yapılan yüzde yüz oranlı artışın şokunu
atlatmadan, dolara endeksli benzin zamlarıyla karşı karşıya kalıyor
insanımız... Bu
da yöneticilerin hayat koşullarından hiç haberdar olmadıklarının açık
belgesidir. Mutlak
yaratıcı yüzde bir nisbetinde vururken, yaratılanın vuruşu da ondan
az olmuyor. Maalesef,
Türk halkını büyük ölçüde fakirlik ve hayat standartlarında düşme
bekliyor. Hindistan,Pakistan
ve Bangladeş kaynaklı filmleri seyredin, örneğini göreceksiniz!.. Bir
zamanlar sık kullanılan bir söz vardı; “Güleriz,
ağlanacak halimize” diye... Herhalde,
o dönemi yaşıyoruz. Fakirliğe,
Hâlik olan Allah’ın takdiri ile alıştık. Hz.
Resulullah ‘ın iftihar ettiğini bildirdiği,
ancak yanlışlıkla fakirlik olarak anlaşılan “fakr”
hâline ise, yine Cenâb-ı Allah’ın takdiri ile ulaşırız umarım... Haftaya başka bir konuda buluşmak üzere... Ahmet F. Yüksel
|
||