Son
zamanlarda salgın halini alan grip, herkeste yüksek ateş
nedeni oluyor. Özellikle bebekleri olan aileler, ateşle gelen
havaleden endişe ediyorlar. Gerek telefon ve gerekse mektupla
bana ulaşan okurlarım arasında, bebeklerdeki yüksek ateş
karşısında ne yapmaları gerektiğini soran okurlarım çok
fazla. Bu yazımda bebeklerdeki yüksek ateş ve havale nöbetleri
hakkında açıklamalar yapacağım.
Bebeklerin
hastalıklarını anlamak çok kolay değil. Derdini anlatamadıkları
için, sadece ağlarlar. Genelde huzursuz ve çok ağlayan bir
bebekte de ağlama da ipucu olarak değerlendirilmeyebilir. Eğer
bebeğin yeme, içme ve uyuma alışkanlıklarında dikkat çekici
bir değişme varsa, o çocuğun hasta olduğu düşünülür.
Her hastalık ateş yükselmesine neden olmazsa da, bebeklerde
ve küçük çocuklarda infeksiyon hastalıkları daha sık
rastlandığı için, hastalıklarının büyük bir kısmında
ateş yükselmesi olacaktır. Bu nedenle bebeğin ateşini ölçmek
sağlığı hakkında bilgi verecektir. Cildin terli ve bebeğin
hareketli olması nedeniyle, koltuk altı yerine makattan ateş
ölçmek daha doğrudur.
Eğer
bir bebeğin makattan ölçülen ateşi 38 dereceden fazla ise,
o bebekte yüksek ateş olduğunu kanıtlar. Ancak çoğu zaman
ateşin yüksekliğinden çok bebeğin genel durumu daha da önemlidir.
Ateşi normale yakın ama halsiz, devamlı uyuyan, mama yemek ya
da süt içmek istemeyen bir bebek, 39 derece ateşi olmasına
rağmen, canlı hareketli, beslenmesini sürdüren bir bebeğe
oranla daha hastadır. Eğer iki aylıktan küçük bir bebeğin
ateşi 38 dereceyi aşarsa doktora götürmek gerekir. İki aylıktan
büyük bebek için doktora götürme sınırı 39 derece ateştir.
Ancak daha düşük rakamlarda da olsa ateş, üç günden daha
fazla sürüyorsa, doktora götürmek gerekecektir.
Ateş
yükselmesi vücudun savunma mekanizmalarından biridir. Vücutta
virüs ya da bakteri cinsi bir hastalık etkeni olduğunu ve vücudun
buna karşı tepki gösterdiğini kanıtlar. Ateş yükselmesi
halinde hastalık etkenleri faaliyetlerini sürdüremez ya da ölürler.
Bu nedenle ateş yükselmesi hastanın yararına bir durumdur.
Ancak, yüksek ateşin devam etmesi, vücudun hastalığı
yenemediğini gösterir. Hastalığın devam etmesi organlarda
kalıcı bir bozukluk yaratabileceği için, müdahale
edilmelidir. Doktor, yapacağı muayeneden sonra hastalığı teşhis
edecek ve gerekli önlemleri alacaktır. Gerekli tedaviye başlamadan
ateşi düşürmek yararlı bir davranış değildir.
Ateşin, savunma sistemi için yararlı olduğunu belirttim
ancak bunun tek istisnası, yüksek ateşle gelen havale nöbetidir.
Beyin
hücrelerinin normal dışı bir aktivite göstermesi sonucu
ortaya çıkan, vücuttaki istemsiz kasılmalara, tıp dilinde
konvülsiyon, halk arasında da havale adı verilmektedir.
Tipik bir havale nöbetinde bebek şuurunu kaybeder, kol ve
bacakları kasılır. Birkaç saniye sonra, kol ve bacaklarla yüzde
ritmik kasılmalar olmaya başlar. Bir süre sonra da bütün
belirtiler kaybolur.
Havale nöbetleri genellikle 6 aylık ile 5 yaş arasındaki çocuklarda
olur. Çoğu zaman yüksek ateş ile beraberdir. Ancak ateşin yüksekliği
ile havale geçirme arasında her zaman bir ilinti yoktur. Yani
bazılarında çok yüksek ateşte havale olmazken, bazı
bebeklerde daha düşük ateşlerde bile havaleye rastlanabilir.
Çocukların %4-5 inde hayatlarında en az bir kez havaleye
rastlanırken, bunların yarısında bir kereden sonra havale görülmez.
Eskiden, havale geçiren çocuklarda mutlaka beyin hasarı
kalacağı düşünülürken, bunun doğru olmadığı artık
anlaşıldı. Önemli olan havalenin kendisi değil, havaleye
neden olan hastalıktır. Bu iyi tedavi edilmediği taktirde
hasar kalabilir.
Eğer
bebeğin ateşi yüksekse, düşürmek için, giysilerini çıkartmak,
başına ve göğsüne ıslak bez koymak, tüm vücudu serin su
ile ıslatılmış bezlerle silmek yararlıdır. Havale geçiren
bebekte, kolonya gibi alkollü maddeler kesinlikle kullanılmaz.
Ayrıca ateş düşürmek için su dolu küvete sokmak da
tehlikeli olabilir.
Kusmaya başlarsa, yüzükoyun ya da yan yatırarak kusmuğun
nefes borusunu tıkamasını önleyin.
Nefes alması güçleşirse, alt çenesini hareket ettirmeye çalışarak
nefes almasına yardımcı olun. Çoğu insan, havale geçiren
kişinin dilini ısıracağını ya da yutacağını ve nefes
yolunun kapanacağını düşünür. Dil ısırma olursa da çok
önemli değildir. Bunu önlemek için ağzına elinizi ya da başka
cisimleri sokmak tehlikeli olabilir.
Eğer nefesi durursa, yapay solunuma başlamayın, kısa bir süre
sonra kendiliğinden soluk alıp vermeye başlayacaktır.
Havale
nöbeti geçtikten sonra, bebeğin devamlı doktoru varsa, ona
haber verin. Bebeği muayene etmek isteyecektir. Eğer bu
doktora ulaşamıyorsanız, bir hastanenin acil kısmına götürün.
Yukarıda da belirttiğim gibi, havaleye neden olan hastalık,
çoğu zaman havaleden daha ciddi sorun yaratır.
Uzm.Dr.
Esra Özaydın
İstanbul
- 27.06.2001
http://sufizmveinsan.com
Popüler Bilim
Temmuz 2002 |