Mendel’in
ilk çalışmaları, fenotipik
olarak tek bir özelliği farklılık gösteren bezelye
tohumlarını (Örneğin AA ve aa) çaprazlamaktı. Çaprazlama
sonucunda oluşan F1 ve F2 tohumlarının fenotipik özelliklerini
gözlemleyerek, karakterlerin döllere geçiş biçimini
belirlemiştir.
Birden
fazla fenotipik farklılık gösteren tohumların çaprazlanmalarında
sonuçlar ne olacaktı? Farklı gruptaki allellerin döllere geçişi
sırasında birbirlerini etkilemeleri söz konusu muydu?
Bu
sorulara cevap olabilecek fenotipik iki karakteri olan bezelye
tohumları ile çaprazlama çalışmaları yapıldı. Düzgün
ve sarı tohumlu bitkilerle, buruşuk ve yeşil tohumlu bitkiler
çaprazlandı. F1 dölünde düzgün ve sarı renkli tohumların
elde edildiği görüldü. Dominant karakterlerin sarılık ve düzgünlük
olduğu doğrulanmış oldu.
Mendel’in
2. yasası: Bağımsız
dağılım prensibi
DDSS
(dişi) *
ddss (erkek)
|
D
D S
S
d d
s s
Muhtemel
alleller
|
DdSs Düzgün
sarı
|
P:
G:
F1:
F1
dölünde fenotipik olarak düzgün ve sarı karakterler gözlenmesine
karşın, genotipik olarak resesif karakterler mevcuttur (buruşukluk
ve yeşillik karakterleri). Dominantların resesiflere etkisi
nedeniyle; genotipikte mevcut karakterlerin fenotipte belirmesi
mümkün olamamaktadır.
Mendel,
tabloda verdiğimiz çaprazlama sonucu elde edilen F1 tohumlarını
bir sene sonra ekti ve bitkilerin kendi kendine döllenmesine
izin verdi. Oluşan 556 adet F2 tohumlarını renk ve biçimlerine
göre 4 farklı gruba ayırdı. 315 sarı-düzgün, 108 yeşil-düzgün,
101 sarı-buruşuk ve 32 yeşil-buruşuk sonucunu elde etti. F1
de gizli kalan karakterlerin, F2 de ana-baba tiplerine ek olarak
yeni iki tipin meydana gelmesi, Mendel’e, ana-babada bir arada
bulunan karakterlerin birbirlerinden bağımsız olarak döle geçtiklerini
düşündürdü.
Karakterler
kendi aralarında incelendiğinde, tohum biçimlerine göre
(315+108) 423 düzgün, (101+32) 133 buruşuk ( 3:1 ), tohum
rengine göre de (315+101)
416 sarı, (32+108)
140 yeşil ( 3:1 ) oranları ortaya çıkar. Bu sonuçlar, tek
karakterli çaprazlamadaki sonuçlarla aynı olduğunu göstermiştir.
Matematiksel sonuçlar Mendel’in ikinci yasasını oluşturmuştur.
Buna göre farklı genlere ait allellerin eşey hücrelerinde
bir araya gelmeleri birbirlerinden tamamı ile bağımsızdır
ve rastlantıya bağlıdır. Daha sonraki çalışmalar, daha
fazla karakterler çaprazlamaları içinde
bu yasanın geçerli olduğunu göstermiştir.
Fenotipik
olarak 4 farklı karakter gözlemlenmesine karşın genotipik 16
kombinasyon mümkündür.
DdSs
(dişi )
*
DdSs(erkek)
F1
tohumları kendi aralarında çaprazlanır.
|
DS
Ds dS
ds
DS Ds
dS ds
Muhtemel
alleller
|
P:
G:
Dişi
ve erkek alleler (G)
|
DS
|
Ds
|
dS
|
ds
|
DS
|
DDSS
|
DDSs
|
DdSS
|
DdSs
|
Ds
|
DDSs
|
DDss
|
DdSs
|
Ddss
|
dS
|
DdSS
|
DdSs
|
ddSS
|
ddSs
|
ds
|
DdSs
|
Ddss
|
ddSs
|
ddss
|
F2:
Genotipik
16 çeşit döllün fenotipik oranları :
Fenotip
:
Genotipik kombinasyonları :
9/16 DS(düzgün-sarı)
(DDSS,DDSs,DdSS,DdSs)
3/16 Ds(düzgün-yeşil)
(DDss,Ddss)
3/16 dS(buruşuk-sarı)
(ddSS,DDSs)
1/16 ds(buruşuk-yeşil)
(ddss)
1902
yılında hücre biriminde mendel yasaları derinlemesine araştırılmış
ve geliştirilmiştir. Mendelin kalıtım birimlerinin (günümüzde
gen olarak adlandırılan) davranışları kromozomların
hareketleriyle paralellik gösterdiği saptanmış, bitkiler için
geçerli yasaların, hayvanlar ve insanlar içinde geçerli olduğu
anlaşılmıştır.
Karakterlerin
mendel yasalarına uygunluk gösterecek şekilde bir dölden diğerine
geçmesine Mendelizm denir. Karakterlerin mendelizme
uygunluk gösterebilmesi için en başta dominantlık,
resesiflik ilişkisinin bulunduğu allellerin olması şarttır.
Ayrıca eşeyli üreme ile çoğalma (ana-baba) ve farklı
karakterlere ait genlerin ayrı kromozomlarda taşınması koşulu
vardır.
İnsanlarda
mendelizm, kuşaklar boyu meydana gelmiş evliliklerin dikkatle
incelendiği soyağaçları oluşturularak araştırılır. Soyağaçlarında
bir genin kalıtımının araştırılması yapılabilir.
Mendelizmin insanlarda uygulanabilmesi, çocuk sayısının az
olması ve kontrollü çaprazlamanın yapılamaması nedeniyle büyük
zorluklar içerir.
Mendel,
yaptığı araştırma çalışmalarında, kuşaktan kuşağa
aktarılırken fenotipler arasındaki farkın kolayca ayırt
edilebildiği karakterleri tercih etmiştir.
Bireylerin
boyunu belirleyen karakterlerin belirgin çeşitleri yoktur.
Birden fazla genin yönettiği karakterler sürekli olarak değişip
çeşitlenir. Örneğin insanların boyunda, 1,5 metre ile 2
metre arasında değişen yüzlerce varyete mevcuttur.
Deri
renginin kalıtımını ele alacak olursak, bir beyaz ile bir
zenci bireyden doğmuş olan melez çocukların deri rengi, ana
ve babalarının deri rengi arasında bir ara renk olur. Bugün
bilim adamları insanların deri rengini, her birinin ikişer
alleli bulunan ve birleşik etki gösteren
en az altı genin belirlediğini kabul etmektedirler. Çok
genli kalıtımla, ara renklerin çeşitliliği açıklanabilmektedir.
İnsanlarda,
benzer olarak bilinen en iyi örnek A,B,O kan gruplarıdır.
Grupları, üç alleli olan bir gen şifreler. Alleller,I(A),I(B)
ve i ile gösterilir. I(A) ve I(B) allelleri i ye göre
dominanttır. I(A) ve I(B) birbirlerine ortak dominanttır (kodominant)
yani iki allel birden, etki göstererek yeni bir çeşidi, AB
kan grubunu belirler. A grubu kan I(A)I(A) yada I(A)i genotipi
ile, B grubu kan I(B)I(B) yada
I(B)i genotipi ile, O grubu kan ise ii genotipi ile belirlenir.
Varolan
her karakterin bir yada daha fazla allel tarafından
belirmesinin yanı sıra alleller arasındaki etkileşimlerde
yeni karakterlerin oluşumuna neden olur. Böylesine artan
varyeteler, genlerin sayısına bağlı olmaksızın çeşitli
karakterleri oluşturur.
İstanbul
- 30.5.2001
http://afyuksel.com
Kaynaklar:
Temel
Genetik-1 Prof. Dr. Güler Oraler Temizkan
Yaşamın
Temel Kuralları Cilt-1/Kısım-1 Prof. Dr. Ali Demirsoy
|