Mesane Nedir?
Mesane
ya da idrar torbası olarak bilinen bu organ her iki cinste de
bulunur ve aslında üstlendiği
çok önemli
görevler ve sahip
olduğu tamamen kendine has
özelliklere rağmen
fazla tanınmaz. Görevlerini
sorunsuz yerine getiren bir mesanenin sağlıklı ve mutlu bir
yaşama ne kadar büyük katkılarda bulunduğu ancak bu organla
ilgili problemler yaşayan hastalar tarafından bilinir.
Kadın
ve erkekte mesane yapıları temelde farklılık göstermez.
Farklılıklar:
1- Erkekte mesaneden sonra PROSTAT
isimli bir organ bulunması, kadında böyle bir organ ya da eşdeğerinin
bulunmaması,
2- Erkekte dış
idrar kanalı (uretra)'nın
kadın uretrasından çok daha uzun olması,
3- Kadında mesane ve
idrar kanalının arkasında komşu organlar olarak rahim
ve vagina bulunması, erkekte ise prostat ve mesane'nin doğrudan
kalın barsak son bölümü ile komşulukta olmasıdır.
MESANE'nin
çok önemli iki görevi vardır:
1- Böbreklerden gelen idrarı yaklaşık
500 ml (1/2 litre) hacme kadar içerisinde belirgin bir basınç
artışı olmadan ve idrarın içinde erimiş durumda bulunan
katı maddelerde bir çökelme olmadan depolamak,
2- İdrar belirli bir hacme ulaştığında oluşan idrar
yapma refleksi sonucu ani
bir basınç artışı ile depolanmış bu idrarı istemli
olarak dışarı pompalamak.
Bu
iki görev mesanenin en içteki tabakası olan ve idrarla direkt
temas halinde bulunan mesane
mukozası, bu tabakanın altında yer alan detrusor
isimli özel adale tabakası ve mesane fonksiyonlarını
kontrol eden zengin sinir
ağının sağlıklı ve uyumlu çalışması sayesinde yerine
getirilebilir.
Bu yapılardan herhangi birindeki bozukluk, şikayet
olarak birbirine çok benzeyen ama tanı ve tedavi yöntemleri
çok farklı olan değişik hastalıkların ortaya çıkmasına
yol açar.
Mesane İltihapları
(sistitler)
Mesanenin
iç yüzünü örten mukoza tabakasına bakterilerin yerleşmesi ve hem bu mikropların
mukoza tabakasında yarattıkları harabiyet, hem de mesanenin
bakterileri uzaklaştırmak için gösterdiği tepki sonucu
ortaya çıkan klinik tabloya SİSTİT (mesane iltihabı) adı
verilir.
Bakteriler
mesaneye çoğunlukla uretra (dış idrar kanalı)'dan yukarı tırmanarak
ulaşırlar. Mesane iltihaplarının çok büyük bölümü
bu yolla mesaneye ulaşan mikropların uygun ortamı bulup
mesane mukozasına yerleşmeleri ile oluşur. Bununla birlikte tüberküloz (verem) mikrobu gibi bazı özel mikroplar vücudun başka
yerlerinden kan damarları yolu ile mesaneye, böbreklere,
prostata v.s. ulaşıp bu organlarda özel tip iltihaplara yol açabilirler.
Kadınlarda dış
idrar kanalı erkeklere oranla kısa olduğu için bakterilerin
mesaneye ulaşması çok daha kolaydır, bu nedenle mesane
iltihabı görülme oranı erkeklere göre çok daha yüksektir.
Bu oran 60 yaş sonrası değişmeye ve erkeklerde daha sık
sistit ortaya çıkmaya başlar. Bunun nedeni erkeklerde
prostat büyümesine bağlı idrar kanalı tıkanıklığı
sonucu mesanenin tam boşalamaması ve geride kalan idrarın
iltihaplanmalara uygun bir ortam oluşturmasıdır.
Bakteriler
mesaneye yerleşince aniden
ortaya çıkan idrarda şiddetli yanma, karnın alt bölümünde
ağrı, çok sık ve az miktarlarda idrar yapma yakınmalarına
yol açarlar. Bunlara bazen idrarda
kanama da eşlik edebilir, bu duruma kanamalı (hemorajik)
sistit adı verilir.
Uygun
antibiotikle basit sistitler kolaylıkla tedavi edilebilir. Eğer
tedaviye dirençli ise, ya da çok kısa süre sonra tekrarlıyorsa
ısrarcı (persistan) veya tekrarlayan (rekürran) sistitten
bahsetmek gerekir. Bu durumlarda ya antibiotik seçimi uygun değildir,
ya yeterli süre kullanılmamıştır, ya da altta yatan ve
detaylı araştırma gerektiren başka bir neden vardır.
Mesane Tümörleri
Her organda olabildiği gibi mesanede de habis (malign) ya da selim (benign) tümörler gelişebilir.
Mesane tümörleri iki cinste de gelişebilirse de erkeklerde kadınlara göre yaklaşık 3 kat fazla görülür; sıklık
bakımından erkeklerde görülen habis tümörler içinde 4.,
kadınlarda ise 8. sıradadır.
Mesane
tümörü gelişiminde rol oynayan faktörlerin başında sigara kullanımı gelir. Sigara içenlerde mesane tümörü görülme
riski içmeyenlere göre 4 kat fazladır. Yapay tatlandırıcıların,
aşırı çay-kahve tüketiminin insanlarda mesane tümörüne
yol açtığı konusunda kuşkular oluşmuşsa da bunlar kanıtlanamamıştır.
Bunların dışında anilin boyaları gibi bazı kimyasal maddelerle uzun süreli temasın,
mesanede çok uzun süre
sonda ya da mesane taşı gibi yabancı cisimlerin kalmasının
ve ülkemizde çok nadir görülen bazı parazitlerin (ör:schistosoma
haematobium) mesane tümörü gelişim riskini arttırdığı
bilinmektedir.
Mesane
tümörlerinin ilk, en önemli
ve en sık görülen belirtisi (% 85) idrarda ağrısız kanamadır.
Böyle bir durumla karşılaşan bir hasta ilk
kanamada doktora başvurursa tümör henüz yüzeysel dönemdeyken
ve fazla büyümeden yakalanıp kolaylıkla tedavi edilebilir.
Uzm.Dr.
Cem Aygün
İstanbul
- 22.10.2002
http://sufizmveinsan.com
|