Esnemek
ve Aksırmak :
Hz
Resulullah, mübarek sözlerinde içgüdüsel bir davranış
olan esnemeyi şiddetle men ederken, aksırmayı ise makul bir
hareket olarak karşılamaktadır. Mistisizmin
evrenselliği yansıttığını ve müsbet bilimle örtüştüğünü
göz önüne aldığımızda, söz konusu uyarıların mutlaka
bir nedeni olmalıdır diye düşünüyoruz.
Aşağıdaki
örnekler, bu olayın neden-sonuç ilişkisinin doğru kurulması
bakımından dikkât çekicidir:
-Ebû
Hüreyre
‘ den rivâyete göre, Nebî
(sav) şöyle buyurmuştur: (Kulun medâr-ı sıhhat ve hiffeti
olan) aksırığa Allah muhabbet eder. (Eser-i gaflet olan)
esnemeyi de fenâ görür. Ey mü'minler! Sizin biriniz aksırıp
Allah'a hamd ederse onun “Elhamdülillah”
dediğini işiten her Müslümana “Yerhamükellah”
diye mukabele etmek, aksıran mü'min için hak olur. Esnemeye
gelince, şüphesiz o, şeytandandır.
Biriniz esnemek hâli geldiğinde gücü yettiği derecede onu
gidermeye çalışsın! Çünkü biriniz esneyip (ha) diye ağzını
ayırınca onun gafletine şeytan güler.
-Ebû
Hüreyre
'den gelen rivâyete göre Nebî
(s.a.v) :
[Esnemek
şeytandandır. Sizden biriniz esneyeceği zaman, gücü yettiği
kadar onu karşılasın. Çünkü sizin biriniz (esnerken mübâlâğa
ederek) "Haaa"
deyince şeytan (sevincinden) güler] buyurmuştur.
Diğer
yandan 18 Şubat 2002
tarihli Hürriyet
gazetesinde konuyla ilgili şöyle bir haber yer almaktadır:
“Niçin
esneriz !
Esneme
hakkında pek çok şey bilinmesine karşın, niçin bulaşıcı
olduğu konusunda çok az şey biliniyor.
Cornell
Üniversitesi
Uyku Merkezi profesörlerinden James
Maas, esnemenin nedenlerini şöyle açıklıyor: ‘‘Esneme,
kültür farkı gözetmeden tüm insanlarda görülen biyolojik
bir olaydır. “
Hipokrat’a
göre esnemekle
ciğerlerdeki kötü hava dışarı çıkıyor.
Fransız doktor
Olivie Walusinski ‘esneme kas gerginliğinin azalmasıyla başlayan
bir refleks.’
diyor. Bu araştırmacıya göre, insanların yüzde
90’ı günde 1-15
kez arası esniyor. Günde 209’
dan fazla esnemek sosyal engel yaratıyor. Bazı uç örneklerde
5-6 dakikada bir esneme görülüyor. Belirli frekansın üstüne çıkan
esneme, bazı bozuklukların işareti olabilir. İnsanların yüzde 75’i sabah, yüzde
50’si gün sonunda, yüzde
30 kadarı da yemeklerden sonra esniyor. Gerinirken esneme
ise yüzde 47.
Herkesin aynı anda esnemeye başlamasını sosyal bir işaret
olarak yorumlayan Uyku ve Rüya Ansiklopedisi, esneme konusunda
şunları yazıyor: ‘İnsan
cenini, esnemeye ilk üç aylık sürenin sonunda başlıyor.
Normal olarak esneme 6 saniye sürer. Uykusu gelen insanların
esnediği doğrudur. Ancak ilk atlayışını yapacak paraşütçülerin
de esnediği bilinen bir gerçektir.’
Amerikalı
psikoloji profesörü, öğrencilerine esneme görüntüleri
izletti ve esnemenin bulaşıcı olduğunu gösterdi. İnsanların
yüzde 70’i bir başkasını esnerken gördüğünde esniyor.”
Metinde
görüleceği üzere esneme can
sıkıntısı, uyku başlangıcı, anksiyete, ( sinirlilik,
asabi olma hali
) uykusuzluk gibi nedenlere bağlı. Ayrıca
dopamin, serotonin gibi farklı sinir iletici maddelerini
devreye sokuyor.
İnsana
aşırı bir şekilde gelen rahatlık sırasında şeytan
devreye girerek o birime istediği bir fikri ilka etmekte zorlanmıyor.
Veya onun gevşemesini kolaylaştıracak bazı fikirleri göndererek
esnemesine sebep oluyor. Sonunda Efendimizin söylediği
üzere
onunla alay ediyor.
Esneyen insanı, yediği yumruklar
sonucunda gardını düşüren bir boksöre
benzetebiliriz.
Aksırmada
ise fiziki açıdan tam tersi bir durum arz etmektedir. Aksıran
insan ister istemez kendini kasar. Bu işlevde normalden fazla
miktarda kan beyne hücum edip beyin için yeterli oksijen ve
glikozu temin edecektir. Beynin bu konumda daha aktif bir
pozisyona
gireceğini düşünen Hz. Muhammed, özel bir kelimenin
okunmasıyla ruha girdinin
olacağını ve
ruhun bu anda bir pozitif enerji kazanabileceğini
ifade ediyor.
Hz.
Muhammed,
üzerinde düşünme
zahmetine bile katlanmadığımız
çok önemli
zararları ve yararlı hareketlerin getirilerini bundan
1400 yıl öncesinde bizlere bildirmekte, bireyin daima bilinçli
davranarak yeterli önlemleri almasını hatırlatmaktadır.
Esnemeye
geçmeden dikkâte almakta fayda var.
İstanbul
- 22.02.2002
http://sufizmveinsan.com
|