Vücudumuza
dışarıdan giren bazı canlıların bizde yarattığı rahatsızlıklardır.
Genellikle
ağır hastalığa yol açmazlar ama yaşam kalitesini bozarlar.
.Kirli
sulardan,bulaşmış sebzelerden,bulaşmış musluklardan,pişmemiş
etten,parazit yumurtalarının döküldüğü çarşaf ve çamaşırlardan,topraktan,enfekte
hayvanlardan geçebilir.
Sık
karın ağrısı-krampları(açlıkta daha fazla), şiddetli
gaz, geçici ishaller, dışkıda yumuşama veya keçi pisliği
gibi dışkılama, burun kaşıntısı, anüste (büyük
abdestin yapıldığı yer) kaşıntı, yastığa salya akması,
diş gıcırdatma, dil kenarında kabartılar, kilo alamama,
sabah bulantıları, ağız kokusu, iştahsızlık veya aşırı
yeme, vücutta kaşıntılar. (Hasta çoğunlukla gastrit,ülser
zanneder, doktoruda bu yönde etkiler.)(Ağız bölgesine ait şikayetler
diş ve dişetiylede ilgili olabilir.) Tenya(Şerit) gibi bazı
parazitler anüsten dışarı dökülüp hasta tarafından görülebilirler.
Parazitin
cinsine bağlı olarak; uzun süreli parazite maruz kalınca;
kansızlık, barsak tıkanması, büyümede gecikme, akciğer
belirtileri, karaciğer-dalak büyümeleri, deri döküntüleri,
hatta ağır organ hasarları bile olabilir.
Yukarıdaki
şikayetlerin birkaçı birlikte bulunan veya biri şiddetli şekilde
bulunan bir kişide dışkıda parazit aranması, anüse bant
uygulanarak yumurtaların aranması gibi tetkiklere başvurulur.
Sonuç negatif çıksada, parazit olasılığı yüksek görülüyorsa
tahlil defalarca (örneğin üç gün üstüste)
tekrarlanabilir. (Paraziti yakalamak herzaman mümkün olmuyor.)
Tedavide
parazitine göre değişen ilaçlar vardır. Bazılarının
karaciğere veya başka organlara etkisi, ciddi zararları
olabileceğinden tam teşhis konduğu zaman, gerektiği gibi
kullanılmalı, şikayetler sürsede kendi kendine
tekrarlanmamalıdır.
Bazı
parazitlerde tüm aile aynı zamanda ilaç kullanmalıdır.
Oksiyür(kıl
kurdu) gibi bazı parazitlerde yumurtalar döküldüğünden çarşaf-çamaşırı
kaynatmak (makinanın 90 derecesi yeterli değil, 100 derece
olmalı), çok iyi ütülemekte tedavinin bir parçasıdır.
Şüpheli
sular içilmemeli, kaynatılmalı, iyi yıkandığı şüpheli
salatalar, ıspanak vb., az pişmiş-pişmemiş et yenmemelidir.
Çocukların toprakla oynadığında ellerini ağızlarına götürmeleri
engellenmeli, tuvalet temizliğinde anüse dokunulmamalı,
sadece tuvalet kağıdıyla temizlik yapılmalı, çocuklarada
öğretilmelidir. Tırnaklar kısa tutulmalıdır. Musluklarla
fazla temastan kaçınılmalı, toplu yerlerde de, evlerde de mümkün
olduğunca az dokunulan tipte musluklar ve sabunluklar ve sıvı
sabun tercih edilmelidir. (Sabundan çok üstündür ama sıvı
sabunların kötü markaları ve fazla beklemişleride
enfeksiyon kaynağı olabiliyor.)
Uzm.Dr.
Esra Özaydın
İstanbul
- 18.06.2002
http://sufizmveinsan.com
|