sikiatri
ve psikoloji tanımları halk
tarafından eşit anlamlarda kullanılmakla birlikte
,birbirinden oldukça farklıdırlar.Psikiatristler:tıp fakültesi
sonrası uzmanlık alanı olarak psikiatriyi seçenler,psikologlar
ise sosyal bilimlerden tercihini psikoloji eğitimi üzerine
yapanlardır.Hastalık tedavisinde rolleri sınırlıdır,ilaç
verme yetkileri bulunmamaktadır.Psikoloji
bu konumu ile daha
çok “destek veren”birimdir.
Psikoloji
: İnsan ve hayvan davranışlarıyla ve bilişsel süreçleriyle
ilgilenir, 125 yıllık bir tarihi vardır. Dili iyi kullanma,
araştırma, istatistiksel analiz ve empati (karşısındaki ile
özdeşleşme)gibi bazı özel beceri ve yetenekleri gerektirir.
Psikologlar
iki önemli ilişki üzerinde çalışırlar: ilki, beyin ve
davranış, ikincisi ise çevre ve davranış ilişkisidir.
Psikologlar hem araştırmacı olarak gözlem, deney ve analiz
gibi bilimsel yöntemleri izlemek hem de bilimsel bulguları
uygulamak için yaratıcı olmak durumundadırlar. Psikologlar
araştırma yaparak geliştirdikleri kuramları sınarlar ve araştırmalar
sonucu ortaya çıkan yeni bilgileri uygulama alanında çalışanların
kullanımına sunarlar. Ayrıca, bireylerin ve toplumların değişen
gereksinimlerini karşılamak amacıyla yeni yaklaşımlar geliştirirler.
Psikoloji
oldukça geniş bir alandır. Psikologlar temel ve uygulamalı
alanlarda araştırma yaparlar, toplumdaki örgütlere ve diğer
kurumlara danışmanlık hizmeti verirler, bireylere tanı koyar
, lise ve üniversitelerde psikoloji öğretirler, çeşitli
testler kullanarak zekayı ve kişiliği ölçerler, davranışları
ve bilişsel işlevleri değerlendirip gerekli durumlarda yardımcı
olurlar. Bireylerin hem birbirleri ile hem de makineler ile nasıl
ilişki içine girdiklerini araştırıp, bu ilişkileri iyileştirmeye
çalışırlar.
Psikologlar
bazı işlerde bağımsız olarak çalışırken diğerlerinde
doktor, hukukçu, okul personeli, bilgisayar uzmanı, mühendis,
yasa koyucu, polis, asker ve yöneticiler ile takım halinde çalışarak
toplumun her alanına katkıda bulunurlar. Bu yüzden
psikologları, laboratuvarlarda, hastanelerde, adliyede,
okullarda, üniversitelerde halk sağlığı merkezlerinde,
kitle iletişiminde, hapishanelerde ve pek çok başka işyerinde
görebilirsiniz. Örneğin stresi yenip performansı artırmaya
yönelik programlarda yönetici veya sporcularla birlikte çalışırlar.
Adli kararlar için hukukçulara gerekli bilgi ve önerileri sağlarlar.
Okul reformunda eğitimcilerle, psikiyatri kliniklerinde
psikiyatrist ve sosyal çalışmacılarla, pediatri, onkoloji ve
nöroloji gibi kliniklerde de uzman doktorlarla birlikte çalışırlar.
Uçak kazası ya da bombalama gibi bir felaketin hemen ardından
ortaya çıkan şok sürecinde kaza kurbanlarına yardımcı
olurlar. Hukuk ve halk sağlığı alanlarında çalışanlarla
birlikte takım halinde çalışarak bu tür olayların
nedenlerini analiz ederler ve tekrarlanmasını önlemek için
yollar bulmaya çalışırlar. Psikolojide çalışma alanlarının
hem sayısı hem de etkinliği gün geçtikçe artmaktadır.
ABD’de yapılan bir öngörüye göre psikoloji, 2005 yılına
kadar en hızlı gelişen üçüncü alan olacak ve bir kaç 10
yıl içinde de bu gelişme sürecektir. Toplumdaki sorunların
çoğunluğunun insan davranışıyla ilişkili olduğu düşünülürse
psikolojinin çok fazla sayıda çalışma alanı olduğunu görmek
şaşırtıcı olmayacaktır. Örneğin uyuşturucu kullanımı,
kişisel ilişkilerdeki güçlükler, sokakta ve evde şiddet,
kendi sağlığımıza ve çevremize zarar veren davranışlarımız
gibi bireysel ve toplumsal sorunlar, psikologların
ilgilendikleri sorunlar arasındadır. Psikologlar, bilimsel yöntemle
bilgi toplama, bilgiyi analiz etme, önleme ve müdahale
stratejileri geliştirme gibi yollarla sorunların çözümüne
katkıda bulunurlar. Örneğin, psikologlar, yaşlıların sayısının
hızla arttığı dünyamızda evleri ve işyerlerini bu grup için
daha uygun hale getirmek üzere araştırma ve uygulama
yapmaktadırlar. Elektronik alanında yaşanan devrim, kullanıcı
dostu teknoloji ve eğitim gerektirmekte ve psikologlar bu
konuda mühendislerle birlikte çalışmaktadırlar. Günümüzde
sayıları gittikçe artan çalışan kadınlar işverenden aile
gereksinimlerine uygun bir işyeri yapılanması talep etmekte
ve psikologlar da gereksinim duyulan değişmeler konusunda işverenlere
yardımcı olmaktadırlar. Büyük toplumsal değişimlerin yaşandığı
ve farklı kültürleri içeren ülkelerde toplumsal değişimin
birey üzerindeki etkilerini ve kültürel farklılıkları
anlamada kullanılacak önemli bilgi ve becerileri ortaya
koymaktadırlar. Bunların yanı sıra öğrenme ve bellek
konularındaki araştırmalarda kaydedilen gelişmeler ile beden
ve ruh sağlığının içiçeliği Psikoloji bilimini her
zamankinden daha ilginç bir hale getirmektedir.
Psikologların
çoğu,işlerini severler; çünkü, sağlık ocaklarında
doktorlarla birlikte çalışmaktan bilgisayar kullanmaya kadar
uzanan geniş bir yelpaze içinde çalışıyor olmak heyecan
vericidir. Bunun da ötesinde psikologlar kendilerini bireylerin
günlük yaşamlarındaki iniş-çıkışlarla başedebilmelerine
yardımcı olmaya çalışmaktadırlar.Psikolojiyi öğrenmek ve
bilmek pek çok diğer meslek dalları için de önemli bir
avantajdır. Örneğin, işverenlerin çoğu psikoloji
derslerinin kazandırdığı bilgi toplama , analiz etme,
yorumlama, istatistik ve deneysel desen kurma gibi becerilere
ilgi duymaktadırlar.
Uzm.Dr.
Hülya GÜÇLÜER
hgucluer@hotmail.com
İstanbul
- 01.03.2001
http://sufizmveinsan.com
|