onuşma
esnasında konuşmanın düzenli bir şekilde ilerlemesini bozan
duraklama, bazı ses ve sözcükleri yineleme ya da bir heceyi
uzatarak söyleme ile giden ve bazı kişilerde sosyal
ortamlardan kaçınmaya yol açıp, kaygı ve üzüntü konusu
olan bir bozukluktur
Nelerden
dolayı olabilmektedir?
Bazı
ailelerde gerilim düzeylerinin yüksek olması ve ortak bir özellik
şeklinde bu gerilimin nefes borusu ve ses tellerine iletilmesi
ile ilişkili olabildiği ya da beyindeki konuşma merkezi ile
ilişkisi olduğu yönünde düşünceler bulunmaktadır.
Anne-babada obsesif-kompulsif kişilik yapısının varlığına
da bu bozuklukta işaret edilmiştir. Çocuklukta yaşanan endişe
, gerilim ve korkuların da etkilerinin olduğu düşünülmektedir.
Bir görüşe göre kişinin çözümleyemediği ve bilinçaltına
doğru bastırdığı ruhsal çatışma, korku ya da
isteklerinin sonucunda oluşan nevrozların bir görünümü
olarak düşünülmüştür. Hastaların % 40-60 kadarında
ailelerinde kekemelik öyküsüne rastlanmıştır.
Görüntüleme
çalışmalarında beyin kan akımlarında azalmalar ve bölgesel
olarak bazı alanlarda akımda düzensizlikler saptanmıştır.
Hangi
yaslarda baslar?
%
3 oranında görülmektedir. Çocuklarda genellikle ailedeki
daha küçük çocuklarda görülmektedir. Erkeklerde kadınlara
göre 3-4 kat daha çok görülmektedir.Ketsel kesimlerde kırsala
göre daha çok gözlenmektedir. En çok 2-7 yaş arasında görülmekte
olup, ortalama başlangıç yaşı 5 yas civarıdır.
Daha
yaşlı kekemelik vakalarının daha çok durakladıkları, hava
akımlarındaki kesilmelerin , ses tellerine uygulanan basıncın,
iletişim kurma korkularının daha yüksek olduğu ve konuşma
durumlarından kaçınmanın daha çok görüldüğü saptanmış.
Genel
olarak erkek çocukların kızlara göre daha karmaşık düzeyde
kekelemelerinin olup, daha çok kekeleyerek, daha az karşılarındakilerle
göz göze gelmeye çalıştığı, iletişim kurmaktan kaçındıkları,
dolayısıyla tedavilerinin de daha uzun sürdüğü belirlenmiştir.
Bazı
vakalarda erişkinliğe geçiş döneminde kaybolmakta, bunun dışında
tedavi edilmeyen vakalar omur boyu sürmektedir.
Hangi
durumlarda belirginleşir?
Yabancıların
bulunduğu, kalabalık ortamlar, bir otorite konumundaki kişinin
karşısında, telefona yanıt vermek, birinden bir şey
istemek, beklenmedik bir durumla hazırlıksız bir şekilde karşılaşma
gibi hallerde belirginleşmektedir.Korktukları bu gibi
durumlardan kaçınmaya çalışırlar. Söyleyemedikleri bir sözcüğün
yerine hemen bir eşanlamlısını getirerek cümleyi
tamamlamaya çalışırlar. Adları sorulduğunda yanıtlamakta
güçlük çekebilirler. Bu nedenle bu isleri yakınlarındakilere
bırakırlar. Öğrenciler bu nedenle arka sıralarda oturmaya
çalışır, parmak kaldırmaz, konuşmalarda dinleyici olmayı
yeğler, yoklamalar alınırken geç yanıt verirler, ya da el
kaldırarak kaçınma davranışı gösterirler. Daha çok
mimikleriyle yanıt vermeye eğilimlidirler. Yeni bir şey söylemek
ya da istemek yerine başkaları ile ayni fikirde olduklarını
ya da ayni şeyi istediklerini belirtirler. İstediklerini değil,
söylemesi kolay olan şeyleri ısmarlarlar.
Yoldaki
bir görevliye, polise adres sormak için durduklarında ilk
sesi çıkartmakta güçlük çekebilirler. Bu durumlarda konuşmayı
kolaylaştırmak ve o sesi çıkarabilmek için el veya ayağı
sallama, ayağı yere vurma, bas ve boyun hareketleri, göz ,
kas ve dudak hareketleri gibi tikler eslik edebilir.
Tedavi:
Davranış
düzenlenimi, nefes alıştırmaları, gevşeme teknikleri, konuşma
terapisi (konuşmanın yavaşlatılması,konuşma başlangıcının
kolaylaştırılması, ses düzey kontrolü gibi) yapılmalıdır.
Bazı vakalarda antidepresan ve anksiyolitik tedavileri faydalı
olmaktadır.
Uzm.Dr.
Esra Özaydın
İstanbul
- 28.03.2001
http://afyuksel.com
|