Simurg,
bir masal kuşudur.
Uzun boynunda beyaz bir halka bulunan, safran tüylü, güzel
sesli, insana benzer kocaman bir kuş...
Kuşların sultanıdır.
Kaf Dağı’nın ardında yaşar.
Efsaneye göre, kuşlar, sultanlarını bulmak üzere toplanıp
yola çıkarlar bir gün...
Yol uzun, yolculuk zorludur.
"Aşk
Denizi"nden geçerler önce...”
"Ayrılık
Vadisi"nden uçarlar..”.
"Hırs Ovası"nı
aşıp, "Kıskançlık Gölü"ne saparlar..”.
Kuşların kimi Aşk Denizi’ne dalar, kimi Ayrılık Vadisi’nde kopar sürüden...
Kimi hırslanıp düşer ovaya, kimi kıskanıp
batar göle...
Yolculuk bittiğinde, Kaf Dağı’nın ardına sadece 30 kuş varabilmiştir.
Sultanları Simurg’u bulamazlar
orada...
Sonunda sırrı, sözcükler çözer:
Farsça "si",
"otuz" demektir.
...murg" ise "kuş"...
"30 kuş",
anlar ki, aradıkları sultan, kendileridir.
Ve gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculuktur.
Çoğu
mitolojik destan gibi, "Simyacı"
da, bu "kendinin
efendisi olma" bilincini anlatır aslında...
Mısır piramitlerinin eteklerinde hazine arayan Endülüslü çobana
Simyacı’nın dediği gibi,
"Yolculuk bir öğrenme
yöntemidir. Bilmemiz gerekenleri bize o öğretir."
Saklı hazineyi, vurulduğu sevgiliyi, kaybettiği ülkeyi
arayan gezgin, büyük sınavlardan geçip yaman engeller aşarak
kendi benliğine ulaşır, şuuruna kavuşur bu destanların Kaf
dağlarında...
Ve sonunda "kendi hazinesi"ni bulur...
Anlar ki, keşfedilecek ülke, insanın kendisidir.
İnsan
sırrı arar
Sır ise kendisi'ndedir..
Anlatılanlar
Eski Yunan’ da Delfi Tapınağının üzerindeki ‘Kendini Bil‘ ibaresine tıpa tıp uyuyor değil mi,
ne dersiniz?
İstanbul
- 19.03.2002
http://sufizmveinsan.com
|