Geçenlerde bir televizyon kanalında kendini sosyalist olarak
tanımlayan meşhur biri konuşuyor. Geçen on beş yıldan, dünyanın
geldiği noktadan hiçbir şey anlamadığı açık ortada. “İşçiler,
emekçiler ve onların emeği en büyük değerdir” diyor.
Malum yüzyıl öncesinden kalmış bu düşünce tarzının, insanın
temel özelliklerini atladığını fark etmek insanlığın yüzyılını
aldı.
İnsanın evriminde beynin gelişmesi ile düşünce ve tasavvur
(hayal-tasarım) yetenekleri mükemmelleşmiştir.
Bugün gördüğümüz otomobilden, uçağa kadar bütün teknoloji bu
yeteneklerin sonuçlarıdır. Genler ile sonraki kuşaklara
aktarılan bilgilerin, yazı ile gelecek kuşaklara aktarılması
evrim sürecinin bir kestirme yolu olmuştur.
Orak-çekice ve böyle bir emeğe artık gerek kalmamıştır. İnsan
asli vasıfları olan düşüce gücü ile bunların üstesinden
gelmiştir. Üretilen pozitif düşünceler bilimin gelişmesinin
önünü açarken, bilimin sonucunda teknoloji müthiş bir ivme
kazanmıştır.
Günümüzde mutlak değer artık orak çekiç emeği değildir.
Artık mutlak temel değer, düşünce ve bilgidir.
İnsanlığın en basit düzeyde de en üst düzeyde de her zaman
gereksinimi bu olacaktır. Bedensel emeğe artık çok az düzeyde
gerek kalmıştır. Gelinen son noktada sıfır emekle toplumsal
düzen kurulabilmektedir. Bunun dünyada en güzel öreneği
Japonya’dadır. Japonya’da bu yüzden eğitim oldukça yüksektir.
Çünkü okuma yazma bilmiyorsanız tren bileti bile alamazsınız,
hangi trene bineceğinizi bile bulamazsınız. İnsansız bilet
gişeleri, insansız danışma noktaları hatta insansız-sürücüsüz
trenler günlük hayatın içinden şeyler olmuş. Toplum genelinde
üniversite mezunları %40’lara ulaşmıştır. Nitelikli eleman
ihtiyacı her zaman toplumda mevcutken emeğe dayalı işler ve bu
işlere talep oldukça azalmıştır. İnsanlardan beklenen düşünce,
bilim, teknoloji, sanat üretmek yani milyonlarca yıllık evrim
yatırımın mahsullerini toplamak.
Dr. Turhan Doğan
turhan-sufizmveinsan@hotmail.com
Tokyo - 10.10.2006
http://sufizmveinsan.com
|